Dumanlı kıta yer altı kaynakları ve tarım açısından oldkça zengin topraklara sahiptir fakat ne yazık ki, oralarda istismari durum söz konusudur. Oralara gittiğimde, halkın açlık ve sefalet içinde olduğunu görmüştüm. İnanır mısınız? Şeker kamışı var, kakao, çay var ama insanlar şekerin, kahvenin, çayın tadını bilmiyor. 3-5 kuruşa çalıştırılıyorlar.
Malum kira artışları, market fiyat artışları derken geçim sorunları da artar oldu. Yakın zamanlarda verilen vaatler vatandaşta büyük beklenti oluşturdu.
Son yıllarda vatandaşın alım gücü iyice düştü. Bu konuda seferberlik yapılıp bir an önce çözüm odaklı çalışmalar yapılmalı.
Her sokakta, her bucakta, her noktada dilencilerle karşılaşmamamız artık mümkün değil. Çarşıda, pazarda, sokakta, trafikte, markette, stadyum ve cami önlerinde, hastane ve eğlence merkezi kapılarında, cenaze ve düğün merasimlerinde, metro, metrobüs ve otobüs duraklarında, hatta ve hatta tuvalet kapılarında bile bunlara denk geliyoruz.
Her hafta bir sektörden bir ismi köşeme konuk almayı planladığımı söylemiştim. İlk olarak 37 yıllık gazetecilik deneyimiyle usta gazeteci Habib Babar'ı konuk ettim.
Bu haftaki yazımda işsizlik sorununa değineceğim. İşsizliği tam anlamıyla büyük oranda düşürmek istiyorsak bunun için ciddi atılımlar gerekiyor.
Son günlerin can sıkıcı konularından ev kiralarına değineceğim. Ne üzücü ki, kiralar deyimi yerindeyse aldı başını gitti...
Yazı serisinde bugün teknolojiye değineceğim. Yıllar ardını kovalarken takvim yaprakları bir bir dökülürken buna paralel olarak gün geçtikçe ülkemizde teknolojiye daha bir bağımlı bir gençlik oluştu hatta ne üzücü ki teknoloji kullanım yaşı ikiye düştü.