Geçtiğimiz hafta "İlmi Sima" köşemizde, yüz hatlarımızın ve bedenimizin taşıdığı anlamların derinliklerine inmiştik. Bu hafta ise, varoluşumuzun en temel taşlarından biri olan isimlerimizin gizemli dünyasına adım atıyoruz. İsimler, sadece bizi tanımlayan etiketler değil, aynı zamanda evrenin sayısal düzeniyle ahenk içinde titreşen enerji alanlarıdır.
Sevgili ve değerli okuyucularımız, bu hafta sizinle uzun bir süredir üzerinde çalıştığımız eski ancak insan var oldukça devam edecek (estetikler oldukça zorlaştırıyor durumu) bir ilimden konuşmaya başlamak isterim.
Sevgili ve değerli okuyucularımız, Bu haftanın konusu olarak bir çoğumuzun belki de temel sorunu olan düşünme ve buna bağlı olarak gelişen sorunların ve fırsatların varlığına değinmenin yerinde olacağına kanaat getirdim.
Değerli okuyucularımız, Türkiye Sağlık Vakfı olarak, misyonumuz toplum sağlığını korumak ve geliştirmektir. Bu, sadece bireylerin değil, tüm toplumun refahını etkileyen çok boyutlu bir hedeftir.
Gelin bugün de evimize kadar giren ancak gözükmeyen varlıklardan bahsedelim.
Bugün sizlerle sivil toplum kuruluşlarının (STK) toplum yararına olan faaliyetlerinin ne kadar önemli olduğunu ve bu kuruluşların daha işlevsel yapılarla nasıl daha büyük etkiler yaratabileceğini konuşmak istiyorum.
Sağlık teknolojileri, modern tıbbın ve halk sağlığının vazgeçilmez bir parçası olarak hayatımızın her alanında yer bulmuş durumda.
Günümüzde işletmeler ve bireyler, her zamankinden daha fazla dijital teknolojiye bağımlı. Bu durum, siber saldırılara karşı savunmasız kalma riskini de beraberinde getiriyor.