Bodrum'da sanat olayı! Tüm Ege sahilinde olduğu gibi Bodrum'da da sezon maalesef hareketli geçmiyor. Cumartesi akşamı Gümüşlük'teki mekanların birçoğunda boş sayılacak kadar az masa vardı. Hatta bazı yerler hiç açmamıştı bile. Sadece yazın iş yapabilen mekanların bu durumda olması çok üzücü.
Sanat dünyamız peş peşe iki büyük ustaya veda etti. Önce edebiyat dünyamızın duayenlerinden Ferit Edgü sonra da tiyatro dünyamızın "politik tiyatro" deyince ilk akla gelen ismi Genco Erkal ayrıldı aramızdan.
Harbiye Açıkhava Sahnesi yine bir efsaneye ev sahipliği yaptı. "Wicked Game" şarkısıyla tüm dünyada tanınan Chris Isaak Türkiye'de ilk kez 31 İstanbul Caz Festivali'nde sahne aldı.
Bayram haftasında İstanbul'un sanat hayatı çok hareketliydi. Geçen hafta önce 15 Uluslarası İstanbul Opera ve Bale Festivali'nde "Carmina Burana" yı izledim.
"Yurt" son yıllarda izlediğim en yenilikçi en cesur filmlerden bir tanesi diyebilirim.
Her zaman bayılmışımdır Chris Botti'ye. Tabii onunla beraber Miles Davis ve İbrahim Maalouf'u da hemen yanına eklemek isterim. Benim için cazın kutsal üçlüsü. Tabii ki Davis her zaman en üstte.
İki haftadır Gökçeada'da sinema filmi çekiyoruz. Çok sıcak, çok samimi bir ada hikayesi. Yönetmenliğini Ceyhan Kandemir'in yaptığı "Kelebeklerin Uyuduğu Yerdeyim " filminde Yeliz Gerçek, Emre Kızılırmak, Kubilay Karslıoğlu, Cansu Özdenak, Karla Kandemir, İrem Kahyaoğlu, Nuri Karadeniz,Celalettin Demirel, Aslıhan Kandemir, Mete Demirok gibi Türk tiyatro ve dizi ve sinemasının güçlü isimleri yer alıyor. Bu duygu dolu filmin senaryosunu Nafiseh Laleh kaleme aldı ve muhteşem panoromik görüntüleri sevgili Ahmet Serdar Taşyürek peliküle aktardı.
Festival birden fazla kategorisiyle hem genç sinemacıları hem uluslararası sinemayı hem de sinemanın her türünü destekliyor. Seyircisi ile buluşmakta zorlanan belgesel filmler kategorisi bunlardan bir tanesi mesela. Bu yıl birbirinden iddialı konularla karşımıza gelen belgeseller içinde "Bir Saat, 365 Gün" toplumumuzun tabularından ensesti tüm çıplaklığıyla perdeye yansıtıyordu.