Dolar $
32.29
%0.11 0.03
Euro €
34.75
%0.06 0.02
Sterlin £
40.4
%0.04 0.01
Çeyrek Altın
3925.53
%0.19 7.53
SON DAKİKA

Barbenheimer

Kurban bayramında önce İndiana Jones ve Kader Kadranı ile başlayan sinemalardaki yaz bereketi sonra Tom Cruise'ın artık klasikleşmiş Mission Impossible – Ölümcül Hesaplaşma Birinci Bölüm filmi ile devam etti.

Sinema salonlarındaki hareket bu hafta sonunda doruğa ulaştı. 

Gişede tarih yazdılar

Uzun zamandır merakla beklenen birbirinden farklı ama her ikisi de sonuna kadar iddialı “Barbie” ile “Oppenheimer” yaz olmasına rağmen gişede adeta tarih yazdı ve yazmaya devam edecek. Her iki filmin oynadığı salonlar full dolarken sinemaya küsmüş olan seyirciyi de salonlara getirmeyi başarmış oldu. Kuşkusuz bu başarıya ekonomi boyutuyla da bakmak lazım. Bir biletin 150 TL’den başladığını düşünürsek ekonomiye de ciddi bir getiri sağlayacağını öngörebilriz.   

Pembe Kraliçe Barbie

Çok sevdiğim Greta Gerwig’nin yönettiği ve başrollerini Margot Robbie ve Ryan Gosling’in oynadığı Barbie’nin dünya çapında                  377 milyon dolar hafta sonu hasılatı elde etmesiyle tarih yazdı.          Bir başka önemli nokta da bir kadın tarafından yönetilen bir sinema filmin şimdiye kadarki en büyük açılışı oldu. Barbie filmi eğlenceli, şeker gibi olmasının yanı sıra gerçek bir kadın olmak isteyen bir Barbie’nin hikayesini anlatıyor. Açıkçası küçük kızları tüketime alıştırdığı için kötü bir rol model olduğu iddia adilen Barbie’ye bu film ile itibarı iade ediliyor. Son derece feminist bir film bence.  

Oppenheimer

Büyük hayranı olduğum Christopher Nolan’ın Oppenheimer’ı da         174 milyon dolarlık hafta sonu açılış gişesiyle dikkat çekiyor. Atom bombasının yaratıcısını anlatan film, gösterişli sahneleri, bol diyalogları ile dikkatli izlenmeyi gerektiren bir biyografi filmi. Bir kitap uyarlaması olan film Oppenheimer’ım hayatının üç önemli evresini beyazperdeye yansıtıyor. İlk kısım tahsil ve hocalık hayatı. Burada en önemli yol ayrımı Jean Tatlock ile tanışması. Tatlock sayesinde Amerikan komunist aktivistlerine en yakın olduğu dönemi geçiriyor. İkinci kısım Atom Bombası organizasyonunun başına geldiği yıllar.Üçüncü kısım ise Hiroşima ve Nagazaki bombalamalanmasını  ardından gelen vicdan muhasebesi. Film hem bir dahinin yaşamaını merak edenlere hem de yakın dönem merikan tarihindeki çekişmeleri görmek isteyenler fazlasıya vaad ettiğini yerine getiriyor. Eminim bu yıl Oscar’larda bir çok dalda Oppenheimer’ın adını duyacağız.

Yazımda ismi geçen tüm filmler halen vizyonda. İnanın hepsine kefilim. Mutlaka bir tanesini izleyin.