Dolar $
32.19
%-0.26 -0.08
Euro €
34.99
%-0.42 -0.14
Sterlin £
41.18
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
4094.65
%1.76 69.77
SON DAKİKA

Yeni yapılacak binalarda neden sismik izolatör sistemi tercih edilmelidir?

Bu depremin ardından Japon hükûmeti depremlere daha hızlı yardım gönderebilmek için ulusal felaket stratejisi geliştirmiştir.

Ülkemizin depremle imtihanı maalesef bitmeyecek. Çünkü yaşadığımız coğrafyanın %95 aktif fayların üzerine kurulmuş durumda. Bu nedenle biz depremle yaşamayı öğrenmek zorundayız.

Fakat maalesef ülkemizde çok yanlış bir algı var. Depremle yaşamayı öğrenmek deyince aklımıza hemen, deprem çantası ya da sanki deprem olduğunda, çöker, kapanır ve tutunursak bize ve ailemize hiçbir şey olmayacakmış gibi tuhaf bir yanılgı var. Oysa depreme dayanıklı yapı tasarımından benim anladığım şey deprem olduğunda yıkılmayacak binalar yapmaktır. Ancak oluşturulan yanlış algıları yıkmak maalesef ülkemizde çok zor. Halen deprem deyince insanların aklına AFAD ve Kızılay geliyor oysa bu iki kurum en son aklımıza gelmelidir nedeni ise eğer deprem bölgesinde biz sadece AFAD ve Kızılay’ı konuşuyorsak orada ki binalar yerle bir olmuştur ve artık mühendislik açıdan yapılabilecek bir şey kalmamıştır.

Oysa durumun bu kadar vahim olmaması için önce yer bilimciler jeolojik, jeofizik altlık çalışmaları yaparak binaların yapılabileceği sağlıklı zeminleri haritalamalı ve sonrasında eğer bir bina yapılacaksa parsel bazında veri ve geoteknik rapor hazırlanmalıdır. Maalesef ülkemizde gözünü para hırsı bürümüş müteahhitlerin önceliği hiçbir zaman güvenlik olmamıştır. Nerede bir göl havzası, nehir yatağı, deniz kıyısı ya da manzarası güzel bir uçurum kenarı varsa adeta zemin koşulları yok sayılarak bu bölgelerin imara açılmasına öncelik verilmiştir.

Bugün neden ısrarla sismik izolatör sitemini yazmak istememe gelince, bu sistem, Japonya’da nasıl bir anda en çok tercih edilen depreme dayanıklı yapı tasarımı olmuştur öncelikle buna açıklık getirmek istiyorum. Deprem dalgaları, 17 Ocak 1995 tarihinde Japonya'nın batısındaki yoğun nüfuslu Kansai Bölgesi'nin Kobe kentini vurmuş, Richter ölçeğinde 7,2 büyüklüğünde bir yıkım yaratmıştır. Deprem anı ve sonrasında çıkan yangınlarda 1,5 milyon nüfuslu kentte ölü sayısı 6200'leri bulmuş, Japonya ekonomisine de büyük darbe indirmiştir. Son 50 yıl içinde Japonya'da meydana gelen en yıkıcı deprem olarak kayıtlara geçmiştir. Şehrin altyapı şebekesi tamamen çökmüştür, gaz boruları patlamış, su şebekeleri kullanılmaz duruma gelmiştir. Oluşan maddi zarar 150 milyar dolardan daha fazladır, dünyanın en pahalı afetlerinden biridir. Japon merkez yönetiminin tam 2 gün sonra yardım gönderebildiği depremdir. Bu depremin ardından Japon hükûmeti depremlere daha hızlı yardım gönderebilmek için ulusal felaket stratejisi geliştirmiştir.

Deprem sonrası tüm bölgeyi inceleyen uzmanların dikkatini çok önemli bir detay çekmiş. Ayakta kalan tüm binalarda sismik izolatör sistemi kullanıldığı görülmüştür. O zamana kadar çok yaygın olarak kullanılmayan bu yöntemin aslında ne kadar hayati bir önem taşıdığı görülünce 1995 -2024 yılları arasında binalarda tercih edilme oranı inanılmaz bir şekilde yaygınlaşmıştır.

Bu sistemin binaya sağladığı katkıya gelince; deprem olduğunda açığa çıkan elastik deformasyon enerjisi binaya ulaştığında temel ve kolon bağlantıları arasına yerleştirilen izolatörler sayesinde bina yatayda 70 cm.’e kadar deplasmana dayanarak depremin enerjisini temelde sönümleyerek bu enerjiyi üst yapıya zarar vermeyecek derecede düşürür bu duruma ülkemizden bir örnek verirsek , Elazığ’da 2020’de meydana gelen 6,8 magnitüdündeki depremde Fethi Sekin Şehir hastanesinin tabanına yerleştirilen 872 adet sismik izolatör sayesinde deprem 3,1 magnitüdünde hissedildi ve binaya hiç zarar veremedi. Şu an ülkemizde sadece 100 yatak ve üzerinde kapasiteye sahip hastanelerde zorunlu olan bu yöntem bence en sık imal edilen 5 katlı binalarda da yaygınlaşmalıdır. Bu sistemin maliyeti toplam bina maliyetinin maksimum %12’si civarındadır. Bence artık bir binadan daire alınırken güvenlik kriteri, birinci sırada aranmalıdır. Yoksa, cennetten bir köşe diye pazarlanan ve yeni deprem yönetmeliğine göre yapılan bazı binaların, 6 Şubat 2023 depreminde nasıl yerle bir olduğuna, hepimiz yeterince şahit olduk diye düşünüyorum…