Dolar $
32.59
%0.2 0.06
Euro €
34.79
%0.13 0.04
Sterlin £
40.54
%-0.13 -0.05
Çeyrek Altın
4074.59
%0.18 7.19
SON DAKİKA

Vehhabiliği yaymak mı?

Ortadoğu'da bir hafta içerisinde enteresan gelişmeler oluyor. Rusya İran Türkiye görüşmeleri diğeri ise ABD başkanı Joe Bidenin Ortadoğu gezisi oldu. Bu görüşmelerin ardında yaşananlar aslında İsrail'in İran'a saldırma düşüncesi bir araya getirdi.

Nitekim İsrail’in İran’a saldırmayacağını düşünse de Ortadoğu’da nükleer silah olma düşüncesi İsrail’in her türlü çılgınlığı yapabilecek kapasitede olduğunu düşünüyorum. Sadece İran için geçerli değil aynı şekilde Türkiye’nin de nükleer gücü olmasını istemiyor. Diğer devletlerinde de olmasını istemiyor. İran’ı hedef almalarındaki neden nükleer silah olmasıdır. ABD, İsrail ve Suudi Arabistan bir araya gelip İran’a karşı bir savaş planları hazırlığı içerisindeler.

Joe Biden’nın önce İsrail’e sonra Suudi Arabistan’a yaptığı ziyaret İran’ın nükleer tesislerine yönelik savaş planlarının gözden geçirilmesi için bir araya geldiler. Savaşta oluşacak maliyeti Suudi Arabistan üstlendi. ABD’yi İsrail’i anlıyoruz peki neden Suudi Arabistan böyle bir savaşın içerisinde bulunuyor.   Suudi Arabistan’ın amacı bütün İslam dünyasına kendisini lider olarak görmesi ve vehhabiliği yaymak istemesidir. İran’daki Şia yapılanmayı tehdit olarak görüyor.  İsrail’le barışmamış gibi görünüp biryandan el altından İsrail’e destek veriyor. İran’a gerçekleştirecekleri savaşta finansal destek veriyor.

Joe Biden İsrail başbakanı Yair Lapid ile yapmış olduğu görüşmede söylemiş olduğu cümlede savaşın başlamasının yakın olduğunu gösteriyor. “Şayet İran nükleer müzakerelerinde bir şey çıkmaz ise İran nükleer silah üretme kapasitesine ulaşırsa ABD’nin İran’a karşı ulusal gücünün İsrail’in yanındadır. İran’a karşı ABD’nin ulusal gücünün tüm unsurlarını kullanmaya hazır olduklarına dair güvence veriyorum” dedi. Bu cümleden çıkan kararların alındığıdır. İran ise bunu saklamıyor. Nükleer üretme kapasitesine geldiğinden bahsediyor. Tehlike çanları kapımızda… Bölgesel savaşları küresel savaşlara çevirmek istemeleridir. Yunanistan ile Türkiye’ye yapmak istedikleri gibi Çin, Tayvan savaşı şimdi ise İran, İsrail savaşını harekete geçiriyorlar. 

Barak Obama döneminde 2016 yılında İsrail’e destek amaçlı 38 milyar dolar yapıldı ve her yıl 3 milyar dolar ödemenin yanında F35 uçaklarından 35 adet İsrail’e satıldı. İsrail, İran’a karşı yapılacak kısmi savaşa karşı 2 buçuk milyar dolar fon ayırdığını söyledi. İran’ı burada yok etmek değil nükleer tesislerini vurmak gözdağı vermek zayıf düşürmek istemeleridir.

İran’a baktığımızda Şia mezhebini yaymak İslam ülkelerinde hâkimiyet kurmak istiyor. Suriye’de yaşanan mezhep savaşlarının İran’ın da parmağı olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye şunu çok iyi biliyor Ortadoğu’nun parçalanması yani İran’a güvenmese de herhangi bir savaş, parçalanma olursa sıra Türkiye’ye geleceğinin farkındadır. Bidenin, Suudi görüşmesinin hemen akabinde tahranda Rusya Türkiye İran üçlü zirve yaptılar. Bunun en büyük örneği Suriye’yi parçaladıklarında en büyük zararı Türkiye gördü. İran’ın bütünlüğü Türkiye için önemlidir.