Türkiye veto hakkını kullanarak bu iki devletin teröre vermiş olduğu destekten dolayı NATO’ya girmesini engelliyordu. Türkiye’nin bazı şartları vardı. Bu iki ülke NATO’ya girmek istiyorlarsa Türkiye’nin terör örgütü olarak benimsediği PKK, PYD, YPG terör örgütü olarak kabul edip bunlara destek vermemesi gerekiyor. Ülkerlerinde bulunan örgüt üyelerinin iadesi içinde görüşmelerin başlaması gerekiyor. Bunlar olmadan veto hakkı kaldırılmayacak diye söyleniyordu.

İspanyol Madrid’de NATO zirvesi yapılmadan önce üçlü görüşme yapıldı. İsveç, Finlandiya, Türkiye ve NATO sekreterinin de katılması ile görüşme gerçekleştirildi. Aralarında mutabakat imzalandı. Bu mutabakat on maddeden oluşuyor. Bu maddeler Türkiye’nin lehine mi oldu aleyhine mi oldu bunlara kısaca bakalım.

Birinci madde; üç ülke Washington anlaşma ve ilkelerine bağlılıklarına ifade ederler. İkinci madde; ittifakın en temel unsurlarından biri üyelerinin milli güvenliğinin yanı sıra terörizmin tüm biçim ve tezahürleriyle mücadelede tam dayanışma ve iş birliği içerisindedir. Üçüncü madde; Finlandiya ve İsveç millî güvenliğine yönelik tüm tehditlere karşı Türkiye’ye tam destek verirler. Finlandiya ve İsveç pyd, ypg ve fetö’ye destek sağlamayacaklardır. Üçüncü maddenin açık bir şekilde terör örgütü olarak tanımlanmadığını görüyoruz. Destek sağlanmayacağından bahsedilse de ne olduğu kesin net olarak ifade edilmemiş. Zaten NATO’da YPG, PYD, FETÖ’yü terör örgütü olarak tanımıyor. 

Dördüncü madde; iki ülke terörizmi tüm biçim ve tezahürleriyle en kuvvetli şekilde reddeder ve kınarlar. Burada yine hangi terör örgütleri olduğu netlik kazanmamış. Beşinci madde; iki ülke PKK’n yasaklanmış bir terör örgütü olduğunu teyit eder. Bunların uzantılarını gruplar, sivil toplum kuruluşları bütün iltisaklı kuruluşları, paravan örgütler içerisinde yer alan kişiler teröristlerle aynı anlama geliyor. Üçüncü maddede eksik kalan örgüt kavramı düzeltilmiş. Altıncı madde; üç ülke terör faaliyetlerini engellemek amacıyla iş birliğini artırmaya karar vermişlerdir. İki ülke terör örgütü emellerini reddeder. İsveç ve Finlandiya Türkiye’ye karşı terör örgüt üyelerine finansman sağlıyor, hatta milletvekilleri olduğu gibi Türkiye’ye ambargo uyguluyorlar. Türkiye için bu madde bir artıdır. Yedinci madde; İsveç yeni bir terör suçları kanununun bir temmuz itibari ile yürürlüğe gireceğini teyit eder. Yani İsveç’in terör ile ilgili kanununu değiştirmelerini kabul ettirmişler. Sekizinci madde; üç ülke aralarında hiçbir milli silah ambargosunun bulunmadığını teyit eder. Yapmış oldukları ambargoyu kaldırmış gözüküyorlar. Bazı silahlarda ambargo uyguluyorlardı. Dokuzuncu madde; iki ülke Avrupa iade sözleşmesiyle uyumlu bilgi delil ve istihbaratı dikkate alarak Türkiye’nin terör zanlılarına dair sınır dışı veya iade taleplerini işleme koyacaktır. Buradaki muallaklık kimlerin iade edilip kimlerin iade edilmeyeceği isim belirtilmiyor. Onuncu madde; PKK terör örgütünün ve paravan örgütlerinin para toplama ve eleman devşirme faaliyetlerine soruşturma başlatacak ve yasaklayacaklardır.

Bu on maddelik mutabakatla Türkiye istediğini almış görünüyor. Zaten terör örgütlerini besleyen Amerika’nın kendisi sonunda yine kabul edecekti Türkiye bu süreci güzel idare etti ve kendi aleyhine çevirmiş görünüyor şimdilik. Türkiye sonsuza kadar muallakta bırakamazdı. Anlaşma zemini oluşturup çözüme kavuşturulması gerekiyordu. Veto olayı bitti asıl bundan sonra Türkiye’yi neler bekliyor?