Dolar $
32.79
%0.03 0.01
Euro €
35.16
%0.01 0
Sterlin £
41.66
%0.21 0.09
Çeyrek Altın
3935.83
%-0.53 -20.89
SON DAKİKA

Öldürmenin ve katliamın adı uyutmak oldu!...

AK Parti meclise sokak hayvanların refahı ve toplum güvenliği arasındaki dengeyi sağlamak adına meclise sokak hayvanlarını tehdit algısı ve yaşanan üzücü olaylar yüzünden bir çalışma başlattılar.

Bu bağlamda İngiltere, İtalya ve Portekiz’de uygulanan uyutma modelini örnek gösteriyorlar. Hayvan hakları yasa teklifi kapsamında barınaklara kapatılan hayvanların fotoğrafları çekilecek internet sitelerinde sahiplendirilmeye çalışılacak 30 gün içerisinde sahiplenilmeyen hayvanlar uyutulacak, arkasından tekrar sokaktan hayvanlar getirilecek ve sahiplenilmez ise aynı süreç devam edecek.

Merdiven altı olarak tabir edilen cins kedi köpek üretimi hat safhada

Uyutulmak olarak yumuşatılmaya çalışılan kelime hayvanları öldürmek ve katletmektir. Toplumun hassas olduğu bir konuda dikkatli kararlar alınmalıdır. İnternetten istediğiniz hayvanı satın alınabiliyor ve kargo ile eve geliyor. Merdiven altı olarak tabir edilen cins kedi köpek üretimi hat safhada iken, yurt dışından cins hayvanların sokulması zirvede iken, satın alınan bunca hayvanın sonu yine sokaklar olurken ve hiçbir yaptırım getirilmezken neden suçlu her zaman halkanın en zayıf zinciri seçilmek zorunda? 30 günde hayvanların hepsi sahiplenilmeyeceği aşikâr kimseyi kandırmaya gerek yok. Böyle bir kanun kabul edilirse amacı hayvanları uyutmak ( öldürmek) için olacaktır. Belediyelerin bütçe ayırdığı hayvanların refahını sağlamak ile sorumlu olduğu, yasaya göre kısırlaştırma tedavi yapması gerektiği belediye barınaklarının kontrol altına alınabilecekken şuan bunları bile konuşmamıza bile gerek kalmayacaktı. Kısırlaştırma yapılması zorunlu iken hiçbir zaman hiçbir belediye görevini tam manası ile yerine getirmedi. Devletin görevlileri görevini yerine getirmedikleri için bütün fatura masum olan sokak hayvanlarına kesiliyor. Herkes kendini aklayarak çözüm olarak uyutmak ( öldürmek) kavramını ortaya atıp bu olsun deyip karar alıyorlar.

Çözüm uyutmak değil üretimi durdurmak

Tarih tekerrür ediyor. 1910 Hayırsız ada katliamı 80 bin sokak köpeği Sivriada da ölüme terk edildi. 1927- 1939 kuduz galeyanı ile onlarca kedi ve köpeğin öldürüldü. 1940- 1941 türlü bahanelerle 25 bin hayvanın öldürüldü. 1960 -1989 binlerce kedi ve köpeğin tüfekle vurularak zehirlenerek diri diri fırınlarda yakılarak gaz odalarına alınarak öldürdü. Meselenin kökten çözümü yok etmek, zehirlemek hatta silahla öldürmek olsa idi 150 yıl sonra tekrar kısır döngünün içine girdiklerini anlamış olurlardı. Çözüm uyutmak değil üretimi durdurmak, sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde çalışmak ve kısırlaştırma getirmektir. Tarımda sokak hayvanları için ayrı bir birim açmak gerekir. 20 yıl önce kısırlaştırmaya bir bütçe ayrılmış olsa idi. Yurt dışından kaçak girişler durdurulmuş olsaydı. Üretim çiftlikleri denetlenmiş olsaydı ve ruhsat verilmeseydi bu duruma gelmeyecekti. Üç beş tane olay olduğu zaman on binlerce hayvanı bakım evine tıkıp çözüm bulmaya çalışılıyor ya da zehirlenmeye çalışılıyor. Tarım müdürünün kuduz aşısının yapmadığı yerde hedef yine hayvanlar oluyor. Hiçbir şekilde görevini yerine getirmeyen insanlar gösterilmiyor.

Hayvanların hakkını savunan insanlar suçlanıyor

Diğer yandan merhametli insanlar çocuklar parka gitmesin ısırılsın siz bu hayvanlarla yaşamak zorundasınız gibi bir imaj oluşturuluyor. Hiç bir şekilde sokaklarda parklarda hayvanlar gezsinler çocuklara saldırsınlar insanları kovalasınlar demiyoruz bunun çözümü de üretim çiftliklerini durdurmak ve kısırlaştırmaktan geçiyor. Üretim çiftliklerini, petshopları denetlemeyen bakanlığı, valiliği, belediyeyi suçlanmıyor kendisini savunamayan hayvanlar üzerine çözüm olarak uyutmak (öldürmek) isteniyor. Doğanın dengesi bozulduğunda geri dönüşümü felaket olur. Avustralya’da 5 bin devenin katliamından sonra yüzyılda bir yaşanan şiddetli yağışlardan dolayı yaşam alanları sular altında kaldı. Paris’te fare istilasın bir nedeni sokak kedilerinin yok olmasıdır. Koca bir ordunun yönünü annelerini emmekte olan yavru köpekler rahatsız etmemek için değiştiren, Kafesteki kuşu ölen çocuğun taziyesine giden bir peygamberin ümmetiyiz. Hatta kedisi müezza rahatsız etmemek için elbisesini kesen bir peygamberin ümmetiyiz.

Ne bu dünyada ne de ahirette hiç kimse bu vebalin altından kalkamaz

Konuşmamız gereken konular, kedilere canı istediği için çekiçle patilerini kıran insanlardır. Canı istediği için tekmeleyerek ölene kadar devam eden insanlar, köpeklere kedilere tecavüz eden insanlar, eğlence için patilerini kesip atan insanlar, canı istediği için derisini soyan ağaca boynundan asan, poşetleyip canlı canlı çöpe atan insanları ve gereken cezanın verilmesi adaletin sağlanmasıdır. Bu dünya bizim kadar onlarında yaşama hakkına sahip canlılardır. Konuşamadıkları kendi haklarını savunamadıkları bu dünyada yaşama haklarını ellerinden almak değildir. Ne bu dünyada ne de ahirette hiç kimse bu vebalin altından kalkamaz.