Dolar $
32.47
%-0.12 -0.04
Euro €
34.83
%-0.51 -0.18
Sterlin £
40.64
%-0.47 -0.19
Çeyrek Altın
3990.58
%-0.04 -1.61
SON DAKİKA

Misafirlik fazla uzadı

Açlık, sefalet ve çaresiz hallerini gördükçe duyarsız kalamıyorsun, küçük bir çocuğun alışmaya çalıştığı ortamda Suriyeli olduğu için ayrımcılık yapılması küçük düşürülmesinden dolayı kendini mezarlıkta astığı haberini okuduğumda bu daha çok acı verdi. Savaştan kaçan insanların çaresizliği, burada ötekileştirilerek yaşadıkları haksızlık karşısında gergin davranışlarını anlayabilirsin.

Her şeylerini geride bırakıp perişan halde yardım istediklerinde nasıl geri çevirebilirsin. Barınak, yiyecek, giyecek her türlü ihtiyaçlarını devlet karşılıyor.  Yapılması gerekeni yapıyorlar ama diğer yandan ülkemde yaşayan ihtiyaç sahibi insanlara da yardım yapılsın Suriyelilere yapılan paket, paket gıda yardımından çıkan fasulye ve mercimeği sevmedikleri için fakir insanımıza veriyorsa ve bizim daha çok ihtiyacımız var diyorsa bir yerde yanlışlık yapıldığı ortadadır. Her şeyden önce Suriyelilerin kaçmak yerine kendi vatanlarını savunması gerektiğini düşünüyorum.

Hiçbir sosyal güvencesi olmadan işvereni her türlü memnun bırakan,   çeşitli meslek alanlarında ucuz iş gücü olarak çalıştırılıyor. Alan razı satan razı hesabı sessiz sedasız devam ediyor.

Suriyeli kadınların ikinci eş olarak alınıp satılması ve kimsenin ses çıkarmaması…

Bir yandan yaşadıkları zorluklar karşısında yardımcı olsak da diğer yönüyle de yaşanan olumsuzluklar karşısında sessiz kalamıyorsun. Bir yandan üzülürken diğer yandan ülke olarak kendi çıkarlarımızı düşünmeliyiz. Müslüman olarak zor da kalan insanlara yardım etmek görevimiz. Yalnız bizi, ülkemizi, insanlarımızı zor durumda bırakacak hale getirmeden hal çaresine bakmaktır.  Sadece Türkiye’de yaşayan misafir mültecilerin sayısı 3 milyon 690 bin 896 olarak kayda geçmiş durumda bunlar resmi kayıtlar, kayıt dışı olanları saymaya kalkarsak bu rakam ikiye katlanır, üstelik ırak, Özbek, Afganistan,  Pakistan, Afrika ülkelerinden de hatırı sayılır mültecilerde Türkiye’de barınıyor.

Taliban’dan kaçan Afganlı mülteciler akın akın Türkiye’ye gelmeye başladı. 4 milyonun üstünde mülteci gelmiş ve gelmeye devam ediyor ne yapılması gerekiyor?  Türkiye’yi göstererek sanki mültecilerin toplanması gereken bir ülke olarak yansıtılması asıl amaçlarının Türkiye’de bir iç çatışmaya sürükleyip yok etmek olabilir mi düşüncesi geliyor aklıma…

Birilerinin yapmaya çalıştığı iç çatışma çıkarma (tarihte yaşandığı gibi) Türkiye’yi yok edemeyecekler, amaçlarına ulaşamayacaklar.

Mülteciler bizim toplumumuza entegre olmaya çalışsalar da şu an için en büyük sorun iç çatışmalar gruplaşmalar kendilerini soyutlamak istemeleri olayların rengini değiştirmeye başladığını gösteriyor. Büyük tehlike kapıda, misafirlerimizi uğurlamazsak bir gün onlarda Türkiye toprakları için söz sahibi olmak istemeyeceğinin garantisini kim verebilir.  İnsanlar artık rahatsız, şehrin ortak alanlarında (parklarda, kafelerde) eskisi kadar rahat ve güvenli bir şekilde yürüyemiyorlar özelliklede kadınlar şikâyetçi, son zamanlar da haberlerde gördüğüm olaylar karşısında sessiz kalamıyorum.

Bayramlarda ellerini kollarını sallaya sallaya memleketlerine giden Suriyeleri görünce bu misafirliğin fazla uzadığını düşünmeye başladım. En kısa zamanda Şam ile görüşmeler yapılmalı ve misafirlerimizi tatsızlık çıkmadan misafirliğin kısası makbuldür diyerek yolcu etmenin zamanı geldiğini düşünüyorum.

----

Ciğerlerimizi yaktılar

----

Manavgat yangınının ve 41 ilde yangın çıkması hiçbir şekilde doğal yollarla çıkmış bir yangın olmadığını düşünüyorum. İspatlanmamış olsa da bu bir sabotaj olarak görünüyor.  Bu bilinçli bir şekilde çıkarılan yangın birilerinin özellikle konuşulmasını istemediği gündemi değiştirmek adına yapılmış bir suikast den başka bir şey değildir. Belli ki algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bizim yangını konuşmamızı istiyorlar ki istedikleri olsun ilerleyen zaman da neler olacak birlikte göreceğiz.