Aldığımız her nefese vergi vereceğiz!..
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek sonunda ağzındaki baklayı çıkardı. Kuraklık sorunun
arttığını belirterek çözüm olarak karbon ayak izi vergisini gündeme getirdi. Hava bedava dönemi sona
eriyor ve sonunda aldığımız her nefese vergi vereceğiz. Böyle bir şey olabilir mi derken maliye bakanı
çıktı açıklama yaptı. Açıklamayı bırakın gelir idaresi programına baktığımızda bu vergiyi alacak
müdürlük oluşturulmuş. Alt yapısı hazırlanmış her şey tamamlamış.
Dünya bankası Türkiye’ye 35 milyar dolar kredi sağladı
IMF’ye olan 27 milyarlık borcu ak parti ödedi ve gönderdi. Buraya kadar güzel IMF den kurtardınız bu
seferde Dünya Bankasından para alındı. Bu kurumlar birbirinden farklı ama kimse babasının hayrına
para vermez para veren emir verir. Dünya Bankasının Başkan yardımcısı 35 milyar doları verdikten
sonra hangi alanlarda nerelere harcanacağını belirtti. Türkiye’ye bu parayı vermemizin sebepleri
göçmen sorunu ve hava kirliliği ile vergiler…
Küresel politikanın her istediği yapılırsa bu girdaptan çıkılamaz
Küresel akıl Türkiye’yi pilot bölge olarak belirlemiş hayata geçirmek istedikleri projeleri Türkiye
üzerinde uyguluyorlar. Mesela dijital para alt yapısı hazırlanmış durumda iki yıl içerisinde dijital
paraya geçmek için her şey hazır. Birçok Avrupa ülkesinde hiçbir hazırlık yokken neden bu kadar her
şeyi kolay kabulleniyorlar neden acele ediyorlar. Küresel politikanın her istediği yapılırsa bu girdaptan
çıkılamaz. Küreselcilerle mücadele etmenin yolu onların ürettiği teknolojiyi üretmek, baktığımızda
küresel şirketler devletleri ürettikleri teknoloji ile dize getiriyor. Finansal sistemi ile dize getiriyor.
Thing tank kuruluşları ile dize getiriyor. Gıda ve ilaç sistemleri ile dize getiriyor.
Küresel politika ile mücadele edilecekse Tarım ve gıdayı yerli ve milli hale getirilmesi gerekiyor. İlaç
sanayi de aynı şekilde en az yüzde elli yerli ve milli yapılmalıdır. İlaç çok önemli bugün ülkeleri en çok
ilaç sektörü ile dize getiriyorlar. İstediğiniz kadar teknoloji üretin yazılımı kendimiz üretmediğimiz
sürece dışarıdan alınan yazılım bizi yine mahkûm hale getirir. Bunları yapmadığımız sürece bu
küreselci diretmelerin elinden kurtulamayız.
Az hareket edeceksin az nefes alıp vereceksin
Küresel azınlık kurallar koyuyor ulus devletleri uygulamaya geçiyor olan halka oluyor. Karbon vergisi,
az hareket edeceksin az nefes alıp vereceksin, büyük baş hayvancılığı azaltacaksın, tarımsal alanları
azaltmaya gideceksin, sanayide az elektrik kullanılacak, otomobilinizle daha az seyahat edeceksin,
kısacası insanların özgürlüğü alınmış olacak. Ne yiyeceksin ne giyeceksin ne harcayacaksın ne kadar
vergi vereceksin dijitalle insanları kontrol edecekler. Mehmet Şimşek dile getirerek ilk adımı attı.
İnsanları yavaş yavaş söyleyerek alıştırılmaya çalışılıyor. Bunlar kabul edilemez asla alışılmamalıdır.
Getirecekleri vergilerle insanları mülksüzleştirmek istiyorlar. Yıldırma politikası uygulayıp vergilerin
yükünden dolayı insanların ellerindeki evi arabasını lanet gelsin deyip sattırmak istiyorlar. Maliye
Bakanı Mehmet Şimşekte Küreselcilerin istediği doğrultusunda gidiyor. Göçmen konusunda, karbon
vergisi, dijital para verilen krediler doğrultunda gidiyor. Dünya Bankası Türkiye’ye 10 milyar dolar
kredi vereceğini açıkladı. Kimse çıkarı olmadan durduk yere para vermez. Daha başımıza ne gibi
çoraplar örecekler diye insanın aklına geliyor. Olmaz olamaz dediğimiz her şey gerçekleşiyor.
Bunların acısı bizden çok kötü çıkacak
Neden ilk Türkiye uyguluyor bırakın Avrupa uygulasın sonuçlarına bakın neler olacak neden bu kadar
acele ediliyor. DSÖ, Türkiye’de 4 tane şube açtı. Dünya sağlık tüzüğünü itirazı bizim yapmamız
gerekirken başka devletler yaptı. İyi ki itiraz etmişler etmeselerdi şimdi onu da yaşayacaktık. Küresel
sistemi bilmeyen DSÖ üzerinden kurulmak istenen sistemi göremeyen devler ayakta kalamayacak.
Küreselci dayatmaları yapmak zorunda değilsiniz bakanım yapılmak isteneni görün lütfen olan yine
bizlere halka olacak. Bunların acısı bizden çok kötü çıkacak.