Tacikistan - Ab ortaklığı
10 milyon nüfuslu, dağlarla kaplı bir ülke olan Tacikistan, yüksek hacimlerde pamuk ve ipek üretiyor. Sınırlı miktarda petrol ve gaz rezervi var. Ancak alüminyum, altın, gümüş, cıva, antimon, kömür ve uranyum madenleri açısından zengin
Bir milyondan fazla Tacik Rusya’da çalışıyor. Bu nedenle milli gelirin %30-35 kadarını yurtdışı işçi gelirleri oluşturuyor. Ahalinin yaklaşık %15’i Özbek, %1’i Rus. SSCB yıkıldığında halkın %25’i Özbek, %10’u Rus’tu. Orta Asya’da sadece burada, Şii-İsmaili nüfus var. (%2 civarında) Pamirliler denilen Şii Türkler, doğuda, Pamir dağları çevresinde yer alan Dağlık Badahşan Özerk Bölgesinde yaşıyorlar.
Ülke topraklarının %45’ine sahip olan Badahşan’da nüfusun %3’ü yaşıyor. Badahşan Tacikistan’ın en fakir bölgesidir. Ahalinin %65 kadarı yoksulluk sınırının altında yaşamakta. Özerk bölgenin bütçesinin %90’dan fazlası merkezden karşılanıyor. Bölge dağlık olduğundan tarıma müsait değil. Halk ancak ihtiyacını karşılayacak kadar tahıl ve hayvan yetiştirebiliyor.
Tacikistan ahalisinin nerdeyse yarısı 14 yaş ve altında. Nüfus artış hızı, %2,6 gibi yüksek bir oran. Tacikistan, SSCB’yi oluşturan ülkelerin en fakiri ve en geri kalmışıydı. 1992-97 yılları arasında kanlı bir iç savaş yaşandı. İç savaş, eski rejimin devamını isteyenlerle, İslamcılar arasında geçmiş gibi gösterilmeye çalışılsa da aslında bölge eksenliydi. Tacikistan birbirinden yüksek dağlarla ayrılmış üç bölgeden oluşur. Bölgelerin iç entegrasyonu yüksekken, bölgeler arasında ilişkiler çok zayıf kaldığından, ulus bilinci oluşmamıştır.
Müstakil cumhuriyet hâline gelmeden önce Özbekistan’a bağlı özerk cumhuriyet olan Tacikistan, Özbekistan’dan ayrılırken, halkının %90’ı Özbek olan bin beş yüz yıllık Türk şehri Hocend de Tacikistan’a bağlandı. Müstakil cumhuriyet olduktan sonra Tacikistan’ı daima Hocendliler yani Özbekler yönetti. Türkistan halkları arasında düşmanlık oluşturmak isteyen SSCB, azınlıkları yönetime getirme siyasetini uyguladı. Yönetime Özbeklerin hâkim olması, Taciklerin tepkisine dolayısıyla, iki halkın çekişmesine neden oluyordu.
Bağımsızlığının ilan edilmesinin ardından düzenlenen ilk seçimleri, halen başkan olan Hocendli Rahman Nabiyev kazandı. Seçimlerin hileli olduğunu iddia eden, genelde Kurgantepe, Garm ve Badahşan vilayetlerinden gelen göstericiler, protestolara başladılar. Ordu silah kullanınca, göstericiler de silah kullandı. Beş sene süren iç savaşı, Özbek ordusunun müdahalesi sayesinde Hocend-Kulyap ittifakı kazandı.
Kulyaplılarla, Hocendlilerin ittifak kurması kritikti. Bu sayede savaş etnik değil bölge eksenli oldu. Savaş sırasında Rusların nerdeyse tamamı Rusya’ya, Özbeklerin epeyi Özbekistan ve Rusya’ya göç etti. Ülkede Tacik nüfus daha baskın hâle geldi. Ekonomi, 1997’den beri, istikrarlı olarak büyüyor. Ülkede 2004 yılından beri Rusya’nın hem askerî üssü hem de uzay izleme merkezi var.
Tacikistan, bittiğinde dünyanın en yüksek Hidroelektrik santrali olacak olan, Rogun barajının ilk bölümünü 2018 yılında açtı. Rogun barajı tamamlandığında, tüm elektrik sorunu çözüleceği gibi, Pakistan, Afganistan ve Özbekistan’a elektrik ihraç edilecek. Rogun barajı, proje aşamasından itibaren Özbekistan’la gerilim nedeniydi. Tacikistan, bu münasebetle, uzun süre yurt dışından kredi bulamadı. İki komşu, 2017 senesinde anlaşınca akim kalan inşaat hızlandı.
Türkiye’nin Tacikistan’ı ihmal etmesi, Tahran’ın hareket alanını genişletti. Başlangıçta Şiilik propagandası yapan İran, yoğun tepkiler üzerine, kültürel yakınlığı esas alan, ekonomik, siyasi ve güvenlik ilişkilerine öncelik tanıyan dış politika konseptine geçti. Ahmedinecad, İran ve Tacikistan'ı "iki canda bir ruh’’ olarak tanımlayarak, Tacikistan'a bakışlarını ortaya koydu.
İran, aynı lisana sahip olmanın avantajını da kullanarak, Tacikistan’la ilişkilerini geliştirmeyi hedefliyor. Tacikistan’ı Orta Asya'da ki üssü ve güdümünde olan bir ülke haline getirmeyi planlıyor. Afganistan' da da kontrolünde olan Hazara Türklerinin yanına Tacikleri ekleyerek, (Afganistan’da nüfusun çeyreği Tacik) jeopolitik derinlik kazanacaktı. Afganistan’ı Taliban’ın ele geçirmesi bu planın çökmesine yol açtı.
İran, Tacikistan'ın İslam Konferansı Örgütü'ne üyeliğini desteklerken, Tacikistan'dan da İran'ın Şanghay İşbirliği Örgütü'ne (ŞİÖ) üyeliğini destekledi. İran’ın ŞİÖ’ ye katılımı iki ülke arasındaki ilişkileri daha da yakınlaştıracaktır.
Türkiye’nin iç savaş bittiğinden beri gelişme trendinde olan Tacikistan’la ilişkileri diğer Türkistan devletleriyle karşılaştırıldığında çok zayıftır. Bu paradigmayı kırmak için Tacikistan Türk Devletleri Teşkilatına üye yapılmalıdır. Bu aynı zamanda Türkistan’ın birliği ve bütünlüğü ile İran’ın sınırlanması için şarttır. Tarihte bir tane Türk-Tacik savaşı yoktur. Tacikler bin iki yüz yıldır Türkistan’ı yöneten Türklere bir kere isyan etmediler.
Rusya’ya olan bağımlılığın bitirilmesi ve İran’ın zayıflatılması için AB ile tesis edilen stratejik ortaklık çok önemlidir. Bu ortaklık aynı zamanda zenginleşmenin anahtarıdır. Zira Tacikistan su kaynaklarının ve madenlerinin ancak %10’unu değerlendirebiliyor.