SON DAKİKA

Provokasyona karşı sağduyu vakti

Son dönemde ülkemiz üzerinde bilinçli ve planlı provokasyonlar sahneleniyor. Ortadoğu yeniden şekillenirken, İran-İsrail savaşıyla birlikte bölgede yeni haritalar çizilmeye çalışılıyor.

Güçlü devletler artık sadece askeri yöntemlerle değil, toplumların iç dinamiklerini hedef alarak etkili olmaya çalışıyor. Türkiye’yi dışarıdan yıkamayacaklarını bilenler, içeriden karıştırma planlarını devreye sokuyor.

Tam da böyle bir süreçte, Leman adlı dergisinin yayınladığı bir karikatür ciddi bir hassasiyet oluşturdu. Karikatürde Hz. Muhammed’in tasvir edilmesi, "mizah" adı altında yapılan fakat açıkça dini değerlere hakaret içeren bir girişimdir. İnancı ne olursa olsun, hiç kimsenin kutsallarıyla alay edilemez. Türkiye Cumhuriyeti yasaları da bu konuda açıktır: Dini değerler hukuken koruma altındadır.

Elbette siyasi mizah yapılabilir, eleştiriler de ifade özgürlüğü kapsamındadır. Ancak siyaset ayrı, inançlar bambaşka bir alandır. Atatürk bu milletin ortak değeri olduğu gibi, Hz. Muhammed de bu toplumun hassasiyetidir. Bu değerleri alaya almak, toplumu ayrıştırmak, kutuplaştırmak ve öfkeye sürüklemekten başka bir sonuç doğurmaz.

Tepki göstermek herkesin hakkıdır

Ortadoğu’ya baktığımızda, İsrail’le çeşitli anlaşmalar yapan bazı Arap ülkeleri kendi halklarını yalnız bırakmış, mazlumlara sırt çevirmiştir. Bu gerçekleri göstermek isteyenler elbette sanat veya karikatür yoluyla mesaj verebilir; ancak yöntemi doğru seçmek zorundadır. İsterseniz koltuğunu, mevkiini veya inancını satan bir Arap lider çizin; ama peygamberleri bu hesaplaşmaların parçası haline getiremezsiniz. Bu, halkı provoke etmekten başka bir anlama gelmez.

Bu karikatür, basit bir çizim gibi görünse de etkisi büyüktür. İnsanlar bunu bir tepki aracına dönüştürebilir. Tepki göstermek herkesin hakkıdır, ancak bu yakıp yıkarak değil; aklıselimle, hukukun çizdiği çerçevede yapılmalıdır. Yakın coğrafyadaki örnekler ortada: Irak, Suriye, İran… Bu ülkeler içten içe bölündü, parçalandı. Aynı senaryo Türkiye için de devreye sokulmak isteniyor.

Hepimiz aynı gemideyiz. Bu ülke sadece belli bir zümrenin değil; 85 milyonun ortak evidir. İnancı, kökeni, düşüncesi farklı olabilir ama bu topraklarda barış içinde yaşamak hepimizin görevidir. Ayrışmak isteyenlere karşı birleşmeli, oyuna gelmemeliyiz. Bugün susarsak, yarın konuşacak bir ülke bulamayabiliriz. Çünkü başka Türkiye yok.

garanti sol
garanti sağ