Korona virüsünde günlük hayata geçiş dönemi başladı. Virüsün bittiğini düşünen vatandaşlarımız ne mesafe kuralına uydular nede maske kullanma kuralına uydular.
Korona virüsünden dolayı sistemli bir şekilde eğitimi evde yürüten MEB, çocuklarımızın her türlü TV, internet erişimini sağlayarak bu dönemi sağlıklı bir şekilde tamamlamayı başardı. Büyük bir özveri gösteren hem veliler hem öğretmenlerimizin başarısıdır.
ABD'de yaşanan siyahi Amerikalı George Floyd 'un bir polisin şiddetine maruz kalarak öldürülmesi ile ardından başlayan ve ülke geneline yayılan "ırkçılık karşıtı" protestolar devam ediyor. Yaşanan bu Floyd olayı gösteriyor ki ABD'de ırkçılık gerçeği devam ediyor.
Kadına şiddet geçmişte yaşandığı gibi günümüzde de hala devam ediyor. Gündüz sokak ortasında elini kolunu sallayarak kadın taciz ediliyor, tartaklanıyor ve etraftaki duyarsız insanlar hiçbir şey yapmıyor. Adalet yetersiz mi kalıyor.
Evde durmaktan kendi yaratıcılığının farkında olmayan, içindeki aşçı yeteneğini ortaya çıkaran bir sürü insan ortaya çıktı. Ekmek yapma furyası bir başladı ki sormayın. Ustalara taş çıkartacak yemekler hazırlayanlar lahmacunlar, pideler, hamburger yapanlar, storyde yaptıklarını paylaşıp marifetli ellerini konuşturuyorlar. Daha düne kadar bırakın ekmeği her türlü yiyeceğin hazır olanını tercih ederken virüsün yaptırdıklarına da bakın…
Virüsten sonra büyük sükse yapan mesleklerden biride kuaförlük, karantina günlerinde saçı sakalı birbirine karışmış insanlar gün yüzüne çıkmaya başladığında kuaförlüğün ne kadar önemli bir meslek olduğu anlaşılmıştır herhâlde...
Dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan evlerine kapanmış mikro virüse karşı savaş veriyoruz. İnsanlık mikro virüse karşı kendini koruma derdinde. Virüsle savaş veren ülkeler ekonomik kriz yaşayacaklar. Yavaş yavaş sinyallerini vermeye başladı. Sadece Amerika Birleşik Devletleri'nde 30 milyon insan işini kaybetmiş…
Hoş geldin ya şehri ramazan, mahyalarda gördüğümüz o ihtişamlı yazılar ramazanın geldiğinin müjdesini verir. İnsanların bir arada coşkuyla kutladığı, vermiş olduğu maneviyatıyla beraber camilerde ibadet edeceğimiz günler gelmesini dört gözle bekliyorum. Ne makam mevki ne de zengin fakirin ayrıldığı yerlerdir. Camilerimiz duaların semaya yükseldiği insanın huzur bulduğu mekânlardır.