Son aylarda pazar karıştı. Pazar dediğim de Mena bölgesi. Bütün karmaşanın içinde olan bir ülke olarak, yüzümüz bir türlü gülmüyor.
Dolar birden düşünce insanların bir yüzü güldü bir morali yerine geldi. Yeni Ekonomi Programı'yla ortaya konulan finansal istikrar adımları hemen atılmaya başladı.
Bir zamanlar yani ben gençken Kapitalizm ile sosyalim kelimeleri tehlikeli kelimelerdi. Gizli gizli konuşulurdu.
Düşündünüz mü ülkemizin medarı iftarı olacak elektrikli oto yollara çıktığında başka ülkeler neler yapacak? Geçen yıl Taksas'ta otobanda giderken yanımdan bir araç geçti. Aaa o da ne şöförü yok.
Petrolün patronu olan Amerika Birleşik Devletleri gücünü petrolden alıyor ve bence gücü kötü kullanıyor. Bu güne kadar Petrolün satışı ABD dolarıyla olunca tabii ki bir zenginlik oldu yeni dünyada. Ama artık o güzel günler yavaş yavaş bitiyor. Üç yüz bin asker yurt dışında. Dünyanın jandarması olan Amerika Birleşik Devletlerini Trump'ın politikası da kurtaramadı.
Geçtiğimiz aylarda kredilendirme kuruluşlarının politikaları ve bunların etkisi bir de Korona virüsü yatırımcılar için " Bekle Gör " durumu oluşturmuştu. Ancak görülüyor ki, ilk 9 ayda geçen yılın toplamının üzerine çıkan yabancıya girişim satışlarının (exit), yıl sonuna kadar artarak sürmesi bekleniyor.
Bu virüs dünyadan bıkıp gitmedikçe insanlara rahat yok. Şakası bir yana yine beliri saatlerde evlere kapalı kalmaya başladık.
Ülkemizdeki terbiye ve kültür gereği "Cennet analarımızın ayaklarının altında" diyerek büyüdük ve başta anamız olmak üzere hanımlara hiç kötü davranmadık. Ama ne oldu bize de gün geçmiyor hanımlara şiddet haberi ile karşılaşıyoruz. Yok bu yazı kadına şiddet konusunda değil.