Dolar $
32.6
%0.23 0.07
Euro €
34.66
%-0.26 -0.09
Sterlin £
40.47
%-0.32 -0.13
Çeyrek Altın
4070.8
%0.09 3.44
SON DAKİKA

26 milyar euroluk olimpiyat

Ertelenen Tokyo Olimpiyatları başladı. Bir yıl gecikmeli ve koronavirüs pandemisi nedeniyle taraftarların canlı katılımı olmadan, bir olimpiyat yaşayacağız bakalım nasıl olacak. Açılış gösterisini merakla bekledim. Pek güzel olur bu törenler. Açılış ve kapanış sporcuların heyecan ve gururlarına şahit olmak beni de heyecanlandırır.

Bundan üç bin yıl önce başladığına inanılan olimpiyat oyunlarının ne zaman ve nasıl başladığını kimse bilmiyor. Fakat ilk belgelenmiş oyunların Milattan Önce 776 yılında Yunanistan’da düzenlendiği belgelendiği için başlangıç kabul ediliyor. Açılış merasiminde de ilk sırada stada onlar giriyor. 

Bununla birlikte, çoğu insan, olimpiyat oyunlarının yaklaşık 500 yıldır zaten gerçekleştiğini düşünüyor.

Muhtemelen her dört yılda bir, Zeus'a tapınan dini bir olay sırasında düzenlenirlerdi derler araştırdık Neden her dört yılda bir? Diye sorduk. 

Çünkü Yunanlıların diğer 3 yılda başka tanrıları onurlandıran başka oyunları da vardı. Böylece Yunanlılar her yıl Zeus'u, Apollon'u, Elis'i veya Poseidon'u güzel bir spor etkinliğiyle onurlandırıyorlardı. Nasıl olsa boş vakitleri bol. Şaka bir yana ben o yılların daha sportmen insanların çağı olduğuna inanıyorun. Heykeller hep adeleli hanımlar ve beylerden oluşuyor. Yıllar geçtikçe heykeller daha giyinik olmaya başlıyor. Bunun da nedeni alınan kilolar olsa gerek. 

İlk olimpiyatlar sadece bir disipline sahipti. Atletizm çok rağbet görmekteydi. 

İlk olimpiyatlar sadece bir gün sürmüş. MÖ 684'te üç güne, beşinci yüzyılda ise beş güne uzatıldı.

Biraz önce de belirttiğimiz gibi sporcular o yıllarda çıplak koşarlardı.

Antik olimpiyat oyunları sırasında TV, sosyal medya olmadığı için her halde sansür de yoktu, bu yüzden canları ne istiyorsa onu yapabilirlerdi. Görünüşe göre olimpiyatlarda çıplak koşmak özgürlükmüş gibi hissettiler. Sanırım herhangi bir kumaş parçasının onları yavaşlatacağını fark ettiler, ancak, şaka bir yana resmi olarak okuduğumuz hikayelere göre çıplaklık bir güç ve cesaret hissi vermiş onlara. Sebep ne olursa olsun, spor çok önemliydi hepsi asil bir amaç içindi: En iyi performansı elde etmek.

Efsaneye göre, MS 393'te Hristiyan olan ve Roma İmparatorluğu'ndaki putperestliği bastırmak isteyen Roma İmparatoru I. Theodosius tarafından olimpiyat oyunları yasaklanmış. 

Fakat bu size anlattığım olayları ben ekonomiye bağlamak için bir girizgah olsun diye yazdım. Tabii ki belgelerden ve olimpiyat tarihi kitaplarından okuyup sizin için derleyip yazıyorum.   

Bir yan not olarak şunu söylemem lazım ki, tarihi olayları kaydetmek ve gerçekleri kontrol etmek için mümkün olan her yola sahip olduğumuz günümüzde, etrafımız sahte haberlerle çevrili, böylece arkamızda kalan tarihte ne kadar sahte haber olduğunu hayal edebilirsiniz. 

Uzun lafın kısası, Fransız tarihçi Pierre de Coubertin'in Olimpiyat geleneğini yeniden canlandırdığı 19. yüzyıla kadar oyunlar yapılmadı. Coubertin, 1894'te Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ni kurmasıyla şimdiki halini aldı. Günümüzde gelişmeye de devam ediyor.  

 İşin ekonomik yanı da şöyle;

Tokyo'da başlayan 8 Ağustos'a kadar sürecek 2020 Yaz Olimpiyatları yaklaşık 26 milyar euroya mal olacak. Bu bütçe, tarihin en pahalı olimpiyat organizasyonu.

Oyunlarda, 206 ülke adına ter dökecek 11 binden fazla sporcu, Tokyo'da birbirinden modern tesislerde madalya mücadelesi verecek. Organizasyonda 36 branşta toplam 339 madalya dağıtılacak. Turnuvanın ülke dışından seyircisiz düzenlenecek olması nedeniyle Japonya ekonomik olarak bir katkı elde edemeyecek. Japon ekonomisinde, özellikle yüksek teknoloji, turizm ve hizmet sektörlerindeki eksikliğin 2 milyar dolara ulaşabileceği belirtiliyor.

Dünya çapındaki sponsorluklar haricinde Japonya’dan 60 şirketin sponsor olduğu Tokyo Olimpiyatları’nda tanıtım stantları kurmak ve partiler düzenlenmek de yasaklandı. 3 milyar dolardan fazla ödenen rekor ücretin ardından bazı şirketler sponsorluktan çekildi. Tüm bunların Japonya'ya toplam maliyetinin yaklaşık 6 milyar dolar olduğu tahmin ediliyor.

İşte böyle yaşadığımız şu Olimpiyat günlerimizin bilançosu. Ama şunu da unutmadan size aktarmak isterim. 1912-1948 yılları arasında Pierre de Coubertin'in isteği üzerine ressam, heykeltıraş, mimar, yazar ve müzisyen gibi sanatçılar kendi alanlarında yarışırlarmış. Bu gelenek bir dönem ülkemizde de vardı. Bir kentimizde etkinlik yapıldığında, festivallerde yer alan sanatçılarla basın mensupları ve bazı protokolde olan kişiler çeşitli yarışmalar yapar, halkın eğlencesine spor ile de katkıda bulunurlardı. Gençler kızacak ama sporun sanatla buluştuğu “NEREDE O ESKİ GÜNLER…”