Her milletin tarihinde bir incelik devri vardır. Osmanlı'nın o ihtişamlı yüzyıllarında, adalet yalnızca mahkeme duvarları arasında değil; insanın kalbinde, sokağında, pazarında, hatta bir kahve sohbetinde bile tecelli ederdi.
Toplum olarak son yıllarda sıkça tanık olduğumuz bir manzara var: Bir tartışma, birkaç saniye içinde bir can kaybına dönüşüyor.
Bir ülkenin yükselişi yalnızca ekonomik rakamlarla ölçülmez; adaletin sesi ne kadar gür çıkıyorsa, kalkınmanın temeli de o kadar sağlam demektir.
Türkiye'de vergi denetim sistemi, yıllardır klasik yöntemlerle yürüyordu. Ancak dijitalleşen dünya, vergi kaçakçılığıyla mücadelede de yeni araçlar gerektiriyor.
Türkiye'nin adalet sisteminde yeni bir döneme giriliyor. TBMM'nin açılmasıyla birlikte, Adalet Bakanlığı'nın hazırlıklarını tamamladığı 11. Yargı Paketi kamuoyunun gündemine oturdu.
Ahmet Minguzzi cinayeti, bize yalnızca bir trajediyi değil, Türk ceza hukukunun en kritik tartışmasını da yeniden hatırlattı: Çocuk failler için öngörülen cezai indirimler.
Dijitalleşmenin hızla gelişmesiyle birlikte sosyal medya, bireylerin düşünce ve kanaatlerini açıklama ve yayma imkânı bulduğu en önemli platformlardan biri haline gelmiştir.
Teknoparklarda maaşlar üzerindeki vergi teşviki tutarında sınırlama getirildi. Uygulama 1 Ağustos