Dolar $
32.46
%-0.08 -0.02
Euro €
34.84
%-0.11 -0.04
Sterlin £
40.77
%0.09 0.03
Çeyrek Altın
3932.32
%0 0
SON DAKİKA

Türkiye'nin entropisi

Entropi, çoğunlukla bir sistemdeki rastgelelik ve düzensizlik (kaos) olarak tanımlanır ve istatistikten teolojiye birçok alanda yararlanılır.

Bilim insanları düzensizliği entropi adı verilen nicelik ile ölçerler. Sistemlerdeki düzensizlik arttıkça entropi de artar. Bu durumda faydalı (iş yapabilir) enerji miktarı azalır, faydasız enerji artar.

Entropi kanunu belki de insanların yeryüzünde keşfettikleri en büyük kanunlardan biridir. Bu kanunun en güzel tariflerinden bir tanesi de "Evrende her şey, kendini minimum enerji ve maksimum düzensizliğe çekmek ister" şeklindedir. Aslına bakarsanız tanımdaki "maksimum düzensizlik" kavramı da bir "düşük enerji" eğilimini ifade eder, ancak kanunun biraz daha anlaşılabilir olması için güzel bir ilavedir. Yani aslında gerçek tanım şudur: "Evrende her şey kendini minimum enerjiye çekmek ister." Bu kanun evrenin her yanında o kadar çok gözümüz önündedir ki örnekleri saymakla bitmez.

Ancak tek yanlı süreçler ölümün habercisidir ve evrende sürekli düzensizliğe doğru bir gidiş vardır. Fizikte, entropinin artışı olarak ifade edilen bu süreç sonsuza dek devam edemez. Isı tek yönlü olarak sıcaktan soğuğa durmadan akar ve sonunda her yerde aynı sıcaklığa erişilince hareket duracaktır. Evrenin bu şekildeki sonu “ısı ölümü” (heath death) veya “termodinamik denge” (thermodynamic equilibrium) olarak isimlendirilir.

Ayrıca evrende olasılıksal bir işleyişin olduğunu gösteren bu yasa, olasılıkların bilinçli seçimiyle, mucizelerin doğa yasaları ihlal edilmeden gerçekleşmesinin mümkün olduğunu gösterdiği için de teizm ve din felsefesi açısından önemlidir.

Buraya kadar entropiyi teorik olarak anlamaya çalıştık. O zaman Termodinamiğin 2.yasası ile Türkiye arasında nasıl bir bağlantı olabilir diye düşünebilirsiniz?

Tamda bu noktada entropi ile Türkiye arasında kurmaya çalıştığım köprüyü inşa etmeye başlamak istiyorum. ‘Sistemlerdeki düzensizlik arttıkça entropi de artar. Bu durumda faydalı (iş yapabilir) enerji miktarı azalır, faydasız enerji artar.’

Neredeyse her alanda faydalı enerjinin azaldığını, faydasız enerjinin arttığını görüyoruz son zamanlarda ülkemizde.

Entropi artış oranında sosyal medyanın da ciddi bir katkısı var elbette. Ancak genel olarak ülkemizdeki düzensizliklere bağlı entropi artış oranı her yönüyle insanların yaşama sevincini ortadan kaldırmayı başarmış gibi duruyor.

Hangi alanlar bunlar diye merak edenler için;

-Toplumun politize olarak kutuplaşmasının, biz ve diğerleri olarak ayrışmasının,

-Ekonominin kötüye gitmesiyle alım gücünü düşürmesinin,

-İşsizliğin artmasının,

-Sağlık problemleri, özellikle kanserin görülme sıklığının stres ve GDO’lu besinlerle inanılmaz bir boyuta ulaşmasının,

-Boşanma oranlarının artarak, evlenme oranlarının azalması ile giderek toplumu oluşturan yapı taşı olan aile kavramının ülkemizde anlamını yitirmeye başlamasının,

-Toplumsal hafızamız olan aile büyüklerimize olan desteğin yardımın azalması ile gelecek nesiller için artık anne ve babalarını bakım evlerine bırakma oranlarında ciddi artış görülmeye başlamasının,

-Niteliksiz üniversite mezun sayısının artmasının, işsizliğe katkısının,

-Ülkemizin Jeopolitik yapısı itibariyle terörü bir türlü sonlandıramayışımızın,

-Niteliksiz göç ile ülkemize gelen insanların sigortasız  ve düşük ücret ile çalışmalarının , mevcut piyasa koşullarında kendi vatandaşlarımız için inanılmaz oranda iş olanaklarını azaltmasının,

Tüm bu kargaşaların yarattığı düzensizliklerin, ülkemizde yaratacağı entropi artışı sonucunda, faydalı (iş yapabilir) enerji miktarı azalarak, faydasız enerji artacaktır.

Yani ülkemizin şuan ki durumun da problemlerin çoğalarak kaos ortamının egemen olması hali sürdürülebilir gibi durmuyor. 

Sonuç olarak her şey çok kötü giderek kaos hakim olduğunda, sistem çöker ve sonrasında negatif olan her şey sıfırlanır. Tıpkı doğal afetlerde olduğu gibi…

Örneğin deprem olur, zayıf olan tüm binalar yıkılır. Sağlam binalar ve sonrasında yıkılan binaların yerine inşa edilen daha sağlam binalar ile insanlar hayatlarına devam ederler.

Son tahlilde; ‘Ordo Ab Chao…’

Yani, kaostan doğan düzene ihtiyacımız var şu an…