Dolar $
32.19
%-0.26 -0.08
Euro €
34.99
%-0.42 -0.14
Sterlin £
41.18
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
4094.65
%1.76 69.77
SON DAKİKA

Kötü hissetmenizi sağlayan her şeyden kurtulun

Bu gün aslında neden hep iyi hissetmemiz gerektiği üzerine yazmak, hepimizi ilgilendiren önemli bir konuya açıklık getirmek istedim. Öncelikle neden iyi hissetmeliyiz?

Çünkü, başladığımız tüm işlerde bize yolun sonuna varabilmeyi sağlayan enerjiyi ve problemleri çözebilecek sabrı, bilgiyi kullanabilmemizi öğreten itki kuvveti, adına motivasyon dediğimiz bu tuhaf enerji bileşimini kaybetmemek için iyi hissetmeliyiz.

Ne yaparsak yapalım içimizde büyüttüğümüz ve o an her ne yapıyorsak bizi işin sonuna kadar gitme sabrını, cesaretini ve gücünü veren iyi histen bahsediyorum. Bu hissin çoğalarak artmasını sağlayan ve hayatımızda var ettiğimiz ne varsa, bizim yaşamsal enerji kaynağımızı oluşturur. 

Ve her defasında canımızı ne sıkıyorsa, moralimizi ne bozuyorsa, bütün bu enerji emici vampirlerden kurtulmamızın artık zamanının geldiğini söylemek istiyorum kısaca.

Bu fikrime, hayatımızda sıklıkla karşılaştığımız örnekler vererek devam etmek istiyorum:

*Bir futbol takımını çok seviyorsunuz ancak bu takım bir türlü sizin ona ayırdığınız 90 dakikalarda yüzünüzü güldürecek sonuçlar alamıyor ve siz ertesi gün en yakın arkadaşlarınızın bile alay konusu oluyorsunuz. Maçlarına gidiyorsunuz forma alıyorsunuz maddi ve manevi desteğiniz tam ancak sonuç hep hayal kırıklığı ve hüsransa bu takımla artık vedalaşma ona verdiğiniz önemi sıfırlama zamanınız gelmiş demektir.

*En çok görüştüğünüz ama her seferinde size yaşadığı tüm olumsuzlukları anlatarak rahatlayan deşarj olan size hiçbir katkısı olmadığı halde hayatınızda gereğinden fazla zaman işgal eden arkadaşlarınızdan da hemen kurtulun.

*Gereksiz akrabalar hepimizin hayatında vardır. Size hiçbir katkısı olmayıp eleştiren, üzüntülerinize ortak olmayan, sevinçlerinizi ve başarılarınızı kıskanan akrabalarınızdan bahsediyorum, kesinlikle görüşmeyin.

* Desteklediğiniz siyasi parti bile, sizin düşüncelerinizden uzaklaştıysa, liderinin yapmaya çalıştıkları sizi artık hiç etkilemiyorsa ve hatta inandırıcılığını kaybetmişse, sadece kendisi için o koltuğu işgal ettiğini düşünüyorsanız. Desteğinizi hemen çekin çünkü insanlar da, fikirler de değişebilirler bu bir ihanet de değildir. 

*Her zaman saçlarınızı kestirdiğiniz kişi artık size yeterince zaman ayırmıyorsa, başka bir müşteri geldiğinde hemen aceleyle sizi aradan çıkarma eğiliminde ise hatta saçlarınızı iyi kesmediğini düşünüyorsanız hemen değiştirin.

*Bu değişim; kasabınız, dişçiniz, eczacınız, muhasebeciniz, ekmek aldığınız fırın için de geçerlidir. Size verdiği hizmeti beğenmiyorsanız, işi daha pahalıya yaptığını düşünüyorsanız, sizinle olan samimiyetini suiistimal ettiğini hissediyorsanız derhal değiştirin.

Bütün bu değişimler, uğradığınız haksızlığa karşı gösterdiğiniz haklı tepkiniz olduğu için kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Bu durum enerjinizi arttıracak ve frekansınızı yükseltecektir.

İktisatta, emek değer teorisi vardır ve çok önemserim.

Bu teoriye göre bir ürünün fiyatını o ürüne harcanan emek belirler. Hayatımızda bizimde emek verip, kendimizce çok önemli bir mertebeye ulaştırdığımız insanlar, kurumlar, takımlar, çalışarak katkı verdiğimiz işler olabilir ve elbette ki verdiğimiz emekten dolayı önemseriz ve bu durumda şaşılacak eleştirecek bir durum da yoktur.

Ancak bu emek vererek en önemli mertebeye koyduğumuz her neyse, onun da bize aynı oranda önem vermesini bekleriz.

Bu durumu, 1 adet 0,5 lt. içecek su örneğiyle açıklamak istiyorum:

‘Bu suyun markette 4 TL, sinemada 10 TL, lüks  bir restoranda 20 TL, havalimanında ise 30 TL olduğunu unutmayın.

Suyun değerini değiştiren tek şey bulunduğu yerdir.

Kendinizi değersiz hissediyorsanız yerinizi (işinizi) değiştirin.

Siz, kendi değerinizi bilmezseniz, kimse de sizin değerinizi bilmeyecektir …’