Dolar $
32.26
%-0.21 -0.06
Euro €
34.82
%-0 -0
Sterlin £
40.64
%-0.13 -0.05
Çeyrek Altın
3935.71
%0.59 22.99
SON DAKİKA

Gerçekler neden acıdır?

Beyin, genellikle en çok söylenen şeyin doğru olduğuna ikna etmeye çalışır, kalbi. Ancak ne söylenirse söylensin, gerçek çoğu kez bambaşkadır…

Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı, metafizik dünyayı keşfettiğimde yıkılmıştım, mesela.

Gerçekleri çoğu kez duymak istemeyiz, görmek istemeyiz. Sanki görmezden gelsek, bize ulaşmasa, bir yerlerde anlatılan hikaye gibi algılanacak!

Evet tarikatlar ve gizlediği gerçekler bir kez daha halının altına süpürülürken patladı. 

6 yaşında bir kız çocuğunun evlendirilmesi ve sonrasını hepimiz izledik, okuduk bu utanç verici durumu.

Aile ve Sosyal Hizmet Bakanı Derya Yanık, 6 yaşındaki H.K. G.’nin zorla evlendirilmesi ve istismara maruz kalmasının 2020’de bakanlık birimlerine intikal ettiğini itiraf etti.

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) resmi verilerine göre her yıl binlerce çocuk anne oluyor, bunlardan bazıları 15 yaşından küçük diye duyurdu internet sitesinden , gayet normalmiş gibi.

Resmi verilere göre 2020 yılında 15 yaşında küçük 117 çocuk doğum yaptı. 18 yaşından küçük toplam çocuk anne sayısı ise 8 bin 271 kişi. 

İstanbul Üniversitesinin yapmış olduğu bir araştırmada ise;

BM Kadın Birimi tarafından 2018 yılında Türkiye’de gerçekleştirilen ve 15 yaş ve üzeri 1290 Suriyeli kadın ve kız çocuğu ile yapılan görüşmelere dayanan analizde; 18 yaş altı evlilik oranının %50,3, 15 yaş altı evlilik oranının ise %23 olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, okula gitme oranı, 12-14 yaş arası kız çocuklarında % 60 iken; 15-17 yaş arasında bu oran %23’e düşmekte ve bu düşüşün başlıca sebebi olarak çocuk yaşta evlilik gösterilmektedir. Dolayısıyla, iltica, kız çocukları bakımından çocuk yaşta evlilik oranını yükseltmekte ve iltica edenler de Türkiye’deki çocuk yaşta evlilik oranını yükseltmektedir.

Bu durumun kök sebebi nedir diye soracak olursanız?

Bana göre, cehalet ve maddi imkansızlıkların ağırlıklı olduğu yoksulluğun kol gezdiği ülkeler de sıklıkla karşılaşılan ve yadırganmayan bir durum bu.

Hatta bu iğrenç durumun yaşanması değil, açığa çıkarılıp ifşa edilmesi daha çok önemsendi bazı kesimler tarafından.

Yani yok saysak görmezden gelsek ve Suriyelerden biridir desek eminim hayat olağan akışında devam edecekti ama öyle olmadı çünkü mağdur H.G.K bizden, içimizden biriydi.

Peki bu olayın siyasi malzeme yapılması doğru mu derseniz?

Bence bu konuda tıpkı deprem gibi siyaset üstü değerlendirilmelidir. Ancak elbette ki cemaatlerin, tarikatların, iltica eden Suriyeli ve Afganların genelinde bu tarz olaylara bakış açıları çok daha sıradan ve normal kabul edilir.

Daha dün akşam, Esenyurt’ta 15 yaşında bir kız çocuğu evlenirken, polis düğün esnasında duruma el koydu izledim, şaşırdım…

‘Çocuğun, rızası vardı’ kelimesi kadar aptalca bir kelime işitmedim. 

Ancak, 2022 yılında ülkemizde bunları konuşuyor olmak bile başlı başına utanç verici zaten.

Sonra, bu konu hakkında insanların genel düşünceleri hangi eğilimde diye Twitter’da gezinirken, Müjdat Gezen’in akıl dolu ifadesiyle, kendi resminin de karikatürize edildiği caps’i okudum.

‘Siz hiç kuzu ile çiftleşmeye çalışan bir koç, buzağıya musallat olan bir boğa, civcivi kovalayan bir horoz, minik yavrulara tecavüz eden kedi veya köpek gördünüz mü?

Göremezsiniz!...

Onun için sapıklara ‘HAYVAN’ demeyin!...

Türkiye’de 2022 yılında gerçekler, işte bu nedenle acıtmaya devam ediyor hepimizi…