Dolar $
32.19
%-0.26 -0.08
Euro €
34.99
%-0.42 -0.14
Sterlin £
41.18
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
4094.65
%1.76 69.77
SON DAKİKA

Feynman tekniği ile öğrenmek

Öğrenmeyi kolaylaştıran Feynman Tekniği, Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman tarafından ortaya koyulmuş bir tekniktir.

Richard Feynman (1918-1988), 20. yüzyılın en önemli fizikçilerindendir.  

Princeton’da doktorasını sürdürürken, tüberküloz hastalığını bilmesine rağmen lise aşkı Arline Greenbaum ile evlenir. Arline 1945'te ölür. 1946’da Feynman ona hayatı boyunca üzgün olacağını ve onu hala çok sevdiğini anlatan bir mektup yazar. Sonuna da “Bunu sana gönderemediğim için beni bağışla, ancak yeni posta adresini bilmiyorum” diye ekler.

Özellikle kuantum elektrodinamiği alanındaki araştırmalarıyla tanınan Feynman, yine bu alandaki çalışmaları nedeniyle 1965 yılında Nobel Fizik Ödülü’ne layık görülür.  

1979 yılında Feynman, ‘Dünyanın en zeki insanı’ seçilir. 

Gösterdiği başarılar sadece fizik alanında da değildir. Olağanüstü keşif merakı, kendi alanı dışındaki alanlarda da çalışmasına neden olmuştur. Bilime beslediği büyük sevgi ve hayranlığı öğrencilerine de aşılamak istemiştir.

Feynman hayat felsefesini incelediğimizde:

* Diğer insanların, etrafınızdakilerin ne düşündüğü, ne hissettiği konusunda endişeye kapılmayın. ‘Önemli olan ne yapmak istediğinizdir. Ne olmak istediğiniz konusunu çok dert etmeyin.  Keşfetmeye bakın. Yeterince derinleşirseniz, her şeyin ama her şeyin çok ilginç olduğunu görebilirsiniz. İçinizdeki meyli önemseyin ve o yönde çalışın. Bunun dışındaki işleri azaltın’ diyen Feynman, yapılmak istenen şey iyi yapılırsa, diğer işlerin kendiliğinden düzene gireceğini ifade eder.

*Siz her şeyi bilmek zorunda değilsiniz. Ve bu anlayışta iseniz hemen bunu terk edin. Bir kurtarıcı olmak ya da her şeyi keşfeden biri olmak önemli değildir. Bunun için zahmet etmeye değmez çünkü bu mümkün değildir. Bir şeyleri bilmemek de çok güzel. 

‘Bilmeden yaşamak, yanlış olabilecek cevaplara sahip olmaktan çok daha ilginçtir. Cehaletinizi kucaklayın ve sizi yeni keşiflere götürmesine izin verin.’   

*İşinizi daha iyi yapmak için gereksiz uğraşları bırakın.  

*Konuşmalarınızda mizahı terk etmeyin ve daima dürüst olun. 

Feynman, basit bir kuralla yaşadı: "İlk prensip, kendinizi kandırmamalısınız ve kandırılması en kolay kişi sizsiniz." Bu ifade, Feynman’ın kalıcı alçak gönüllülüğüne ve kendisinin herkesten daha iyi olmadığını kabul etmesi anlamına geliyordu.

Feynman, çalışmasına Princeton’da öğrenci iken, bildiklerini ve bilmediklerini kaydedip iki taraf arasında ilişkilendirmeler yapmakla başladı. 

Bu konuda kapsamlı bir defter tutmuştu: Bilmediğim Şeylerin Not Defteri…

Feynman tekniğini irdeleyecek olursak:

*Önce konuyu tanımlayın. Tanımladığınız konu hakkında bilginiz dahilinde olan her şeyi kaydedin. Yeni bilgiler buldukça, bu yeni bilgileri o notlara ekleyin. 

*Sonra bu konu hakkında elde ettiğiniz bilgileri bir çocuğa anlatın ya da bir çocuğa anlatır gibi basitleştirin. Bunu yapmak için elbette düz bir anlatım mümkün değildir. Örnekler, oyunlar ve benzeri aktiviteler gerek. Ama önce konuyu çocuğun anlayacağı şekilde birkaç cümle ile yazın. Ayrıca anlatılacak olan konu bir çocuğun dikkat süresine göre ayarlanmalı.  

*Sonra notlarımız ve öğrendiklerimiz arasındaki bilgi boşlukları tespit edilmeli. Bunu yaptığımız zaman öğrenmenin realize edilmesi için en büyük adım atılmış olur. 

Ne öğrenecektik ve şimdi neleri bilmiyoruz? 

*Bu aşamada tutulan notlar bir hikaye olarak tasavvur edilir. Yani bilgi basit anlatım tarzına dönüştürülür. Artık bilgilerin organize olma zamanı gelmiştir. Ve anlatıma hazırdır. Şimdi kısa cümlelerle ve açıklamalarla bir masal kurgulayın. Önemli bilgileri bu masalda bir araya getirin. Sonra bunu yüksek sesle okumaya başlayın. Sonra da bunu öğrencilere anlatır gibi yapın. Burada eksikleri çok net görebileceksiniz. Anlatımda benzer ögelerden faydalanın. 

Ve basit cümlelere devam edin.

Öğrenmeyi keşfetmek her yaşta mümkündür, özellikle kendini yeniden inşa etmek isteyen ve hala son sözünü söylememiş olanlar için de geçerlidir bu durum.

Bu konuyu araştırırken fark ettim ki meslektaşı Einsten da Feynman ile aynı fikirdeymiş. 

“Bir şeyi 6 yaşında bir çocuğa anlatamıyorsanız, siz de anlamamışsınız demektir” sözü bunu doğrular niteliktedir.

Bence insan, öğrenirken de öğretirken de konuyu basitleştirmeli ve bir tutam mizah katarak eğlenceli hale getirmelidir. Bu tekniği uygulamaya başladığınızda ne kadar işe yaradığını mutlaka göreceksiniz…