Dolar $
32.27
%-0.19 -0.06
Euro €
34.79
%-0.06 -0.02
Sterlin £
40.64
%-0.12 -0.05
Çeyrek Altın
3928.7
%0.42 16.06
SON DAKİKA

Bir hayalim var

Dr. Martin Luther King Washington'da Ağustos 1963'te Lincoln Anıtı'nın önünde kalabalıklara şöyle seslenir: "Bir gün, dört çocuğumun da derilerinin rengi ile değil de kişilikleri ile yargılanacağı bir ülkede yaşayacaklarına dair , bir hayalim var."

Dr. King sosyoloji ve teoloji okuyup, 1955’de Boston Üniversitesi'nde felsefe doktorası yapar.

Irkların eşitliği inancı için çabalamış, haksızlıklara karşı şiddeti öngörmeyen direnişi savunmuştur. "Karanlık karanlığı yok edemez, bunu ancak ışık yapabilir. Nefret nefreti yok edemez, bunu ancak sevgi yapabilir" biçimindeki açıklamalarıyla daima barışçıl tutum ve eylemleri savunmuştur. 

Dr. King’in başlattığı barış yanlısı protesto eylemleri, 1964 Yurttaş Hakları Yasası’nın çıkmasını sağlamıştır. Yasayla Amerika Birleşik Devletleri’nde ırk ayrımcılığı yasaklanmıştır.

İnsan hakları için ve siyahların ikinci sınıf vatandaş olmaktan çıkarılması için yaptığı çalışmalarla King, 1964 Nobel Barış Ödülüne layık görülmüştür.

Fakat sistem kalemini kırmış ve 4 Nisan 1968'de bir suikast sonucu öldürülmüştür.

Yani kapitalist sistemde insanları uyandırmakta çok büyük suçtur. Öğrenilmiş bir çaresizlik içinde olan susturulmuş insanlar kendilerine tanımlanan üç kuruş para ve aslında hiç olmayan haklarıyla sistemin en alt düzeyde işlerini her hangi bir problem çıkarmadan yapmakla mükelleftirler ve aksi bir durum asla cezasız bırakılmayacaktır.

Kurduğunuz hayaller ipleri elinde tutanların uykularını kaçırıyorsa, tarih bize bunun bedelinin mutlaka ödetildiğini gösteriyor.

Nuri Bilge Ceylan’ın tabiriyle, tutkuyla sevdiğim, yalnız ve güzel ülkem için kurduğum hayaller nelerdir diye soracak olursanız, anlatayım:

*Eğitimin sadece parası olan bir grubun ulaştığı ayrıcalık olmaktan çıkacağı,

*Çocukların rızası vardı diye evlendirilmeyeceği,

*Çocukların okula gidecekleri yaşta saçma sapan işlerde çalıştırılmadığı,

*Çalışmak için insanların köylerindeki her şeylerini satıp büyük şehirlerde şansını arayarak hayatları üzerine kumar oynamadığı,

*Asgari ücret alan insanların sayısının tüm çalışanların %10’unu geçmediği,

*Emekli olanların hiç çalışmadan aldıkları parayla geçinebildiği,

*Kadınlara sözde değil toplumun her alanında saygı gösterilen,

*Gazetecilerin hapse atılmadığı,

*Hukukun vereceği karara herkesin saygı duyduğu,

*Doktorların dayak yemediği,

*Öğretmenlerin öğretmek dışında başka işlerde çalışmadan hayatlarını devam ettirebildiği, ücretli, sözleşmeli kadrolu diye bir ayrımın yapılmadığı,

*Hayvanların sahiplenilerek yaşatıldığı,

*Ormanları doğayı korumaya, bina yapmaktan daha çok değer verilen,

*Zeytin ağaçlarının kesilmediği,

*Ağaçların kasıtlı olarak yakılarak arazilerin ranta peşkeş çekilmediği,

*Denizlerin, göllerin, akarsuların kirletilmediği,

*Gençlerin her fırsatta ülkelerinden ümitlerini keserek kaçıp gitmek yerine kalıp iş kurmayı düşündükleri,

*Üniversitelerin bulundukları ilde sanayiye yön verip Ar-Ge çalışmalarına katkıda bulunduğu,

*Hayvancılık, balıkçılık ve tarımda en az 10 yıllık planları olan,

*Yenilenebilir enerji kaynaklarına önem veren ve yatırım yapan,

*Deprem riski olan şehirlerinde kentsel dönüşüm seferberliği başlatan,

*Daima üretmeyi hedefleyerek refah seviyesinin artması üzerine planları olan,

*Seçim için her hafta anket yapmak yerine halkın gayrisafi mutluluk oranı üzerine planlar yapan,

*Milletvekili maaşlarının, öğretmenler ve emeklilerin maaşından daha fazla olmadığı,

bir Türkiye hayalim var…

Oysa, ülkemizde İmam Hatip Lisesi sayısı 1605 iken Fen Lisesi sayısı 309’dur. 

Bu nedenle, 2021 yılında yapılan üniversite sınavında ki net ortalamalarına baktığımızda matematik 5,5 iken fen bilimleri ortalaması 3,7 olduğunu görüyorum ve hiç şaşırmıyorum. Burada sorulması gereken soru bence şu olmalı: Bizim daha çok din adamına mı ihtiyacımız var yoksa problemleri çözen mühendise, insanların hayatını kurtaracak doktora mı? 

İşte tüm bu nedenlerden dolayı dün kahvemi içerken yanına bir de sigara yakıp kişisel twitter hesabımdan şöyle bir paylaşımda bulundum:

‘Bu ülkede her şeyin bir gün çok güzel olacağına dair bir hayalim var ancak o gün biz hala yaşıyor olacak mıyız, bilmiyorum…’