Türkiye ekonomisinin lokomotifi inşaat sektöründe son yıllarda yükselen konut fiyatları ve kredi faiz oranlarına rağmen gayrimenkul sektörüne olan talep artarak devam ediyor.
Dünya genelinde seçimlerin ve savaşların damga vurduğu 2024'te Türkiye ekonomisini etkileyen birçok yerel ve uluslararası gelişme yaşandı.
Ekonomik büyüme ve kalkınma açısından doğrudan yabancı yatırımların taşımış olduğu değeri gören ülkeler hayata geçirdikleri politik ve kurumsal düzenlemeler yolu ile yabancı yatırımcılar için ülkelerini daha cazip hale getirmeye çalışmaktadırlar.
Ülkemizde hızla artan nüfus, dışardan gelen göç, deprem riski, eskiyen konutların yenilenmesi ve kentsel dönüşüm gibi faktörler yeni konut ihtiyacını her zaman gündemde tutmaktadır.
Türkiye ekonomisinin lokomotifi ve stratejik öneme sahip olan gayrimenkul sektöründe son yıllarda hızla artan konut fiyatlarına rağmen sektöre olan talep yükselerek devam ediyor.
"Ev almak için doğru zaman mı" sorusu, konut alıcıları ve yatırımcılarının sıkça sorduğu ve gayrimenkul piyasasında büyük önem taşıyan bir sorudur.
Ülkemizde konuta olan talep içerisinde bulunduğumuz yılın ilk 9 ayında 1 milyona dayanmış durumda. Konut satışları hane halkı sayısı ve nüfus artışından daha fazla olmasına rağmen Türkiye'de ev sahipliliği oranı giderek düşüyor. Bu durum konutun bir yatırım aracı olarak tercih edildiğini ve hali hazırda ev sahibi olanların birden fazla konut sahipliğinin arttığını işaret ediyor.
İnsanların beslenme, giyinme gibi temel ihtiyaçlarından biri olan barınma ihtiyacının toplumun beklentilerine uygun olarak karşılanabilmesi için erişilebilir konut üretiminin arttırılması gerekmektedir.