Konut sektöründe yeni projeler yolda
Gayrimenkul sektörü, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin önemli bir kalemini oluşturmaktadır. Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir.
İnşaat sektörü, kendisine bağlı 200’den fazla alt sektörün ürettiği mal ve hizmete talep yaratan konumunda olup, bu yaygın etki, sektörün “ekonominin lokomotifi” olma vasfının en temel göstergesidir. Ayrıca, yüzlerce meslek dalını ilgilendirmesinden ve büyük ölçüde ulusal sermayeye dayanmasında dolayı istihdam ve üretim sürecini önemli ölçüde etkiliyor. inşaat sektörü GSMH içindeki payı çok yüksek olduğu için ekonomik büyümeyi de olumlu yönde etkilemektedir. Geçtiğimiz yıllarda büyümeye etkisini daha net olarak gördüğümüz sektörün işsizlik oranlarını azaltmaya büyük bir faydası dokunuyor. Günümüzde birçok sektörde olduğu gibi konut sektöründe de rekabetle beraber ürün farklılaştırılmasına gidilerek tüketicilere tercih yapma imkânları verilmiştir. Bu bağlamda konut, insanların sadece barınma ihtiyaçlarını karşılayan bir olgu olmaktan çıkmış aynı zamanda önemli bir yatırım enstrümanı olarak da yerini sağlamlaştırmıştır.
2018 yılının son çeyreğinde döviz kurlarında yaşanan artış yatırımcının döviz ve altına yönelmesine yol açmıştır. Tırmanan döviz kurları, yükselen faizler ve altında yaşanan değer artışı özellikle 2018 ve 2019 yılı içerisinde konut piyasalarını durma eşiğine getirmiştir. Bu noktada Gayrimenkul geliştiricileri daha önceden hiç sunmadıkları kadar cazip ödeme planlarını ve büyük indirimlere varan avantajlı fiyatları konut alıcılarının lehine sunmaya başladılar. Son iki yıldır konut sektöründe yaşanan daralma sonrasında Haziran Ayı başında devlet bankaları tarafından açıklanan Türkiye tarihinin en düşük oranlı konut kredi faiz oranları ile Haziran Ayında tüm zamanların aylık satış rekorunun gerçekleşmesi bekleniyor. Oturmak amacıyla ev sahibi olmak isteyenler, kiradan çıkmak isteyenler, finansal varlığı olanlar yatırım amacıyla tekrar konut, arsa, arazi yatırımı yapmaya başladı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Haziran ayının 27 günlük döneminde kredili konut satışları 6.658’den 93.704’e çıktı. Haziran Ayında kredili konut satışlarında yeni bir rekor geleceği görünüyor. Satış ofisleri ev sahibi olmak isteyenlerin yoğun talebiyle karşılaşırken, gayrimenkul sektörü 4 yıl önceki parlak günlerine döndü.
2018 yılında inşaat maliyetlerinin %50-%60 yükselmesi, son iki yıldır gayrimenkul sektöründe yaşanan durgunluk ve devam eden projelerde konut stoklarının birikmesi sonucunda sektörde yeni başlayacak olan bir çok proje ertelendi veya rafa kaldırıldı. Türkiye İstatistik Kurumu 2019 yılı Ocak-Aralık dönemine ilişkin yapı ruhsat istatistiklerine göre Belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarının 2019 yılında bir önceki yıla göre, bina sayısı yüzde 48.3, yüzölçümü yüzde 52.4, değeri yüzde 43.8, daire sayısı yüzde 53.9 azalma yaşandı.
Ancak geçen yılın son çeyreğinde konut kredisi faiz oranlarının %1 in altına gerilemesi, korona sonrası geçtiğimiz ay konut sektöründe hayata geçirilen dev kampanya sonucunda biriken konut talebi çok hızlı bir şekilde tekrar satışa dönmeye başladı. Özellikle devam eden ve tamamlanan konut projelerinde yer alan birinci el ilk konut satışları için sağlanan düşük konut kredisi imkanı ile özellikle Emlak konut projeleri ve markalı konut projelerinde konut stokları hızla erimeye başladı. Bazı firmalar satışın bu hızla devam etmesi halinde ellerindeki stokların tükeneceğini açıkladı. Proje geliştiren inşaat firmaları azalan stoklarının yerini doldurabilmek ve devam eden konut talebine cevap verebilmek için uzun süredir raflarda bekletilen arsalar ve yeni projelerini tekrar gündeme getirmeye başladı. İnşaat firmalarının pandemi sonrası süreçte hayata geçirecekleri projelerin; hem yerli hem de yabancı müşteri pazarına uygun özelliklerde şehrin merkezi akslarına yakın, ulaşım imkânları gelişmiş olan kentsel dönüşüm lokasyonlarında butik daha az konut içeren optimum sosyal alanlara sahip, tasarruflu ve az katlı konsept projelere yönelmesi bekleniyor.
Geliştirilen yeni konut projelerin artan inşaat maliyetleri ile üretilecek olması önümüzdeki yıllarda ev sahibi olmayı daha da zorlaştırabilir. Bu nedenle inşaat ve arsa maliyetlerindeki artışın ve döviz kurlarında yaşanan dalgalanmanın henüz konut fiyatlarına tam olarak yansımaması bugün özellikle elinde biraz birikimi olan tüketiciler için çok avantajlı düşük faiz oranları ile ev sahibi olabilmeleri için en uygun zamandır.