Dolar $
32.19
%-0.26 -0.08
Euro €
34.99
%-0.42 -0.14
Sterlin £
41.18
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
4094.65
%1.76 69.77
SON DAKİKA

Önemsemezseniz çökmeye devam eder

World Economic Forum'un yapmış olduğu araştırmaya göre ülkelerin eğitim seviyeleri açıklandı. Listenin başında eğitim seviyesi en iyi olan ülke İsviçre olarak gösterildi. İkinci sırada onu Singapur takip ederken üçüncü sıraya ise Finlandiya yerleşti. Türkiye ise listenin 99. sırasında yer aldı.

Örneğin, Finlandiya'da eğitim sistemi 1800'lü yılların sonunda gelişmeye başlamıştır. 9 yıllık eğitim zorunludur. Özel okul diye bir kavram olmadığından herkes ücretsiz bir şekilde eğitim almaktadır. 

Ayrıca dersler günlük olarak en fazla 4, haftalık olarak ise en fazla 20 saat olarak yapılır.

Ev ödevi de verilmez. Okullara ve eğitim kurumlarına bisiklet ile ya da yürüyerek gidilir. Tüm sınıflarda ev ortamı vardır ve öğrencilerin özgürlüğü de oldukça önemlidir. Öğrenciler eğitim esnasında kendi öğrenme hızlarında ilerlerler ve öğrenciler bu bilgilerden herhangi bir not almaz.  Her yaştan kişilerin eğitimi ücretsiz bir şekilde elde etmesi mümkündür. İsteyen herkes üniversiteye gidebiliyor ve bunun için de toplu sınavlar yerine öz değerlendirme sınavları gerçekleştiriliyor. 9 yıllık eğitim boyunca kişiler ana dil, ahlak eğitimi, sosyal bilimler, tarih, coğrafya, matematik, beden eğitimi, görsel sanatlar, müzik, rehberlik ve ev ekonomisi gibi dersler görürler.  

Elbette ki ülkemizde ki öğrenci ve insan sayısı fazladır. Rekabet koşulları çetindir. Ancak eğitimin de, bu eğitimi veren öğretmenin de önemsenmediği aşikardır. Dolayısıyla eğitim sistemimizin iyi olmadığı da dünyada bu alanda 99. olmamız ile kanıtlıdır.

Gelelim depreme… Bu ülke bir deprem ülkesidir. Son 100 yılda magnitüdü 5’in üzerinde 128 deprem olmuştur. Bu depremler neticesinde 83,818 kişi hayatını kaybetmiştir. 

6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen iki büyük deprem ve sonrasında oluşan 6000’den fazla artçı şokta şu an için ölü sayısının 41 bin kişiyi geçtiğini üzülerek belirtmek isterim. 

Yaşanan onca acı, üzüntüye rağmen yine bir ders almadığımızı görüyor ve şaşırıyorum.

Bu konuyla ilgili tuhaf bir anımı paylaşmak isterim. 1998 yılında İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliğini bitirdiğimde en çok ilgimi çeken konu depremdi ve bu konuda neler yapabileceğimi düşünürken amacım, mühendislik yaparak insanların depremde ölmemesi için elimden geleni yapmaktı. Ancak maalesef o yıllarda bu bölüm dünyada çok önem verilmesine rağmen ülkemizde kimsenin umurunda bile değildi. Tüm bu negatif düşünceler içinde hayatıma devam ederken, 17 Ağustos 1999 tarihinde deprem oldu. Ve zemin etütlerinin yapılmamasının ne kadar hayati önem taşıdığını, gayri resmi 40 bin insanımızı toprağa vererek yaşadık. Hemen ardından devlet, alacağı mühendislik kadrolarını yayınladı. Büyük bir heyecanla gazeteyi alıp baktığımı hatırlıyorum. Sanki bir şakaydı bu gördüklerim. Çok ciddi bir deprem olmasına, 8 ilde 133 bin bina yıkmasına rağmen, tüm ülkede sadece 4 Jeofizik Mühendisi alınacağı yazıyordu gazetede. Gözlerime inanamadım…

Geçen 24 yılda elbette kamuda, belediyelerde jeofizikçi alımı yapıldı ancak yine de çok yetersizdi…

Şu an aynı hatalar tekrarlanmaya devam ediyor. Oysa, AFAD’da, tüm ilçe belediyelerinin tamamında, yapı denetim firmalarının tamamında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda, vakıf üniversitelerinde jeofizik mühendisleri daha fazla olsaydı bu kadar can kaybı kesinlikle yaşanmazdı.

1999 öncesinde depremde yıkılma ihtimali olan şehirlerde jeofizik ve jeolojik altlık çalışmalar yapılsaydı, zaten bu şehirler kesinlikle şuan kuruldukları alanlara aktif fay zonlarının geçtiği yerlere kurulmazlardı.

TBDY-2018’de Jeofizik, zemin etüdü veri raporunda yer alan eklerde önemsizleştirilmiştir. Oysa, jeofizik, jeolojik ve geoteknik raporlar, ayrı ayrı yazılmalıdır ve ruhsatta imza sorumlulukları ayrı olmalıdır.

Bakınız depremi inceleyen sismoloji anabilim dalı, sadece jeofizik mühendisliğinde yer alır, oysa şu an bu bölüme biçilen önemsiz rol, maalesef devam etmektedir.

Depremden önceki önleme çalışmalarında 1 birimlik harcama 7 birimlik zararı önlerken. Okullarda, AFAD’da deprem ve diğer afetlerle ilgili jeofizikçilerden eğitmen olarak da yararlanılabilir.

Zira; bir ülkede, öğretmenleri önemsemezseniz, eğitim sistemi çöker, jeofizik mühendislerini önemsemezseniz binalar çökmeye devam eder…