Dolar $
32.95
%-0.01 -0
Euro €
35.9
%-0.21 -0.07
Sterlin £
42.46
%-0.28 -0.12
Çeyrek Altın
4144.88
%0.99 39.96
SON DAKİKA

Enerjide sivil hareket

Avrupa Hidrojen Dernekleri Asamblesi Hollanda'da Rotterdam'da gerçekleşti. 23 dernek katılımı ile Temiz Hidrojeni Geliştiren Avrupa Dernekleri için İşbirliği Şartı imzalandı. İşbirliği şartına imza atacak dernekler arasında Türkiye'den Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği de var. Bir dizi uluslararası anlaşma ve kararın ardından yeşil hidrojen, AB'nin de öncelikli ve hedef enerji çözümü konumuna geldi. Bu süreç, son derece hızlı bir şekilde gelişiyor.

Avrupa Hidrojen Dernekleri Asamblesi Hollanda’da Rotterdam'da gerçekleşti. 23 dernek katılımı ile Temiz Hidrojeni Geliştiren Avrupa Dernekleri için İşbirliği Şartı imzalandı. İşbirliği şartına imza atacak dernekler arasında Türkiye’den Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği de var. Bir dizi uluslararası anlaşma ve kararın ardından yeşil hidrojen, AB’nin de öncelikli ve hedef enerji çözümü konumuna geldi. Bu süreç, son derece hızlı bir şekilde gelişiyor.

AB, RepowerEU kapsamında 2030 yılına dek 10 milyon ton üretme ve 10 milyon ton da ithal etme kararını uyguluyor. Avrupa Hidrojen Bankası’nın iki ihalesinden ilki geçen hafta sonuçlandı. 800 milyon Euro hibeyi 4 ülkede 7 projeye verecekler ve pazarı çalışır hale getirecekler. Hydrogen Europe CEO'su Jorgo Chatzimarkakis, Rotterdam’daki iş birliğinin Avrupa hidrojen sektörünün gelişimi açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı. Ortak eylemler düzenlemek, kapasite geliştirme çalışmaları veya grup içinde geliştirilebilecek diğer faaliyetler için Avrupa Komisyonu çatısı altında kurulan Hydrogen Europe zemin oluşturuyor. Ülkemizin en önemli cari açık kalemi enerjidir. Temiz enerjide potansiyelimizi ortaya çıkarmamız, öncelikle cari açığa karşı değerli bir girdi sağlayacaktır. Rüzgar ve güneş enerjisindeki potansiyelimizin yeşil hidrojene dönüştürülmesi gerçekçi hedeftir. Cari açığın yanı sıra enerji arz güvenliği ve istihdam alanında da ülke ekonomisine katı verecek bu alanı dikkatle izleyerek içinde yer almalıyız. Sanayi devriminden bu yana, öncü olma fırsatı yakaladığımız sektörü kaçırmayalım.

Hidrojende iş birliği şartı

Hollanda'nın Rotterdam kentinde iş birliğini güçlendirmek için toplana, konuşan, tartışan ve iş birliği şartını imzalayan 23 dernek, bakın hangi temel ilkelerde uzlaşma kararı aldı:

• Ulusal, bölgesel ve Avrupa düzeylerinde hidrojen teknolojilerine yönelik kapsamlı politika desteğinin savunulması;

• Teknolojiye açık bir yaklaşıma dayalı olarak gelişen temiz hidrojen pazarları ve beceri gelişimi oluşturmak için birlikte çalışmak;

• AB mevzuatının ulusal çerçevelere etkili bir şekilde entegre edilmesinin desteklenmesi, Avrupa genelinde uyumun teşvik edilmesi;

• Diğer dernekler tarafından düzenlenen ulusal ve Avrupa etkinliklerine katılım ve Avrupa Hidrojen Haftası'na aktif katılım yoluyla en iyi uygulamaların paylaşılması;

• Karbon emisyonlarının azaltılmasında önemli bir araç olarak hidrojenin savunulması amacıyla ulusal ticaret odaları ve diğer ilgili kuruluşlarla ittifaklar kurulması.

Tartışmaların ana konusu Yenilenebilir Enerji Direktifi'nin iç hukuka aktarılması ve AB'nin farklı üye devletlerinde etkinleştirme düzenlemesinin geliştirilmesinin nasıl sağlanacağı oldu. Uygun ulusal yasal çerçevelerin geliştirilmesinde ulusal birliklerin stratejik rolünün ve yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimlerinin öneminin bilincinde olarak, etkinlik ve Şart, birleşik bir Avrupa yaklaşımının uygulanmasında önemli bir kilometre taşına işaret ediyor. İmzalanan belge aracılığıyla birlikler, hidrojen teknolojilerinin yaygınlaştırılmasını, yatırım risklerinin azaltılmasını ve kapasite geliştirme çabalarının geliştirilmesini teşvik edecek eylemler yoluyla ortak hedefleri doğrultusunda birlikte çalışmayı taahhüt ediyorlar.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar gibi Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır da değerli ekipleriyle bu gelişmeleri dikkatle takip ediyor. Ancak gerek AB gerek Çin gerekse ABD, yeşil hidrojen alanında karar ve yatırımları hızla geliştiriyor. Özellikle elektrolizör üretimi, en değerli ekipman alanında büyük bir rekabet yaşanıyor. Çin fiyat kırıyor, AB proje büyüklüğü ile ilgileniyor. Yerli ve milli elektrolizör üretimi için TOGG üretim fikri gibi değerli bir örneğimiz var. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının HAMLE projesi teknoloji odaklı bir sanayi hamlesi olarak tanımlanıyor. Ancak destek verilen Yüksek Katma Değerli, Orta-Yüksek ve Yüksek Teknolojili Ürünler listelerinde elektrolizör yer almıyor. İvedilikle düzenlenebilir.

Togg akılcılıktır 

Dünya Ticaret Örgütü (WTO) uluslararası ticarette elektrikli araçların nasıl değerli bir ivme kazandığını ticaret verileri ile ortaya koydu. Elektrikli araçlar (EV'ler) ulaşım sektörünü radikal bir şekilde dönüştürüyor, otomotiv pazarını yeniden tanımlıyor. Son yıllarda hibrit elektrikli araçlar (HEV), şarj edilebilir hibrit elektrikli araçlar (PHEV) ve akülü elektrikli araçlar (BEV) dahil olmak üzere çeşitli elektrikli araç türlerinin satışlarında çarpıcı bir artış görüldü, ancak bunlar ticaret istatistiklerinde ayrıca dikkate alınmadı. Sonuç olarak, 2017 yılında Dünya Gümrük Örgütü ticari mallara yönelik sınıflandırma sisteminde bir değişiklik uyguladı; Harmonize Sistem (HS), geleneksel içten yanmalı motorlu (ICE) araçlar ile bunların elektrikli alternatifleri arasında ayrım yapmak için yeni kategoriler getirdi. HS'de yapılan değişikliklerin bir sonucu olarak, uluslararası toplum artık çeşitli elektrikli araç türlerindeki ticareti izlemeye olanak tanıyan ticaret istatistiklerinde ayrıntılı bir döküme sahip. Başlangıçta hibrit, şarjlı hibrit ve akülü elektrikli araçlar, sırasıyla yaklaşık yüzde 2,5, yüzde 0,8 ve yüzde 1'den başlayarak, değer bakımından toplam otomobil ithalatının mütevazı bir kısmını temsil ediyordu. Ancak elektrikli araç ticareti o zamandan bu yana önemli ölçüde arttı. 2023 sonu itibarıyla elektrikli araçlar, değer açısından tüm otomobil ithalatının üçte birinden fazlasını oluşturuyordu. Türkiye’nin yerli ve milli otomobilini bu alanda kararlaştırması, akılcı planlamanın değerli örneği olmuştur.

Gemi delindi 

Türkiye, Montella’lı şahane diriliş ile Euro 2024’ gidecek. Hafta sonu en büyük derbi oynanacak. Filenin Sultanları yenilmezlik serisini koruyamadı. Ama gündemde bunların hepsinin önüne geçen seçim haberleri. Gitsin diye taraftarını ayaklandıran ve 16 bin oy farkla kaybeden Aziz Yıldırım, ‘kurtarıcı’ olarak dönmeye hazırlanıyor. Kurtarıcı olarak gelen Ali Koç, tarihin en başarısız Fenerbahçe başkanı olarak gösteriliyor ama yeniden aday. Olağanüstü seçimle devrilen 5 yıl sonra yeniden gelen Dursun Özbek Galatasaray’da şampiyonluğun tadını çıkarmaya çalışıyor. Anayasa profesörü Süheyl Batum, ‘Florya’ diyor, ‘800 milyon dolar zarar…’ diyor ve aday oluyor. Burak Elmas yönetimi ile ibra edilmeyen Rezan Epözdemir oy kuruyor. Özbek yönetimi taraftarın sevgilisi Erden Timur’u ikna edemiyor, yara alıyor… Kurtuluş reçetesi, tartışmanın odağı olarak görülen Florya’yı, bir önceki döneminde, Dursun Özbek yönetiminin elden çıkardığı unutuluyor. Rahmetli Mustafa Cengiz döneminin, hem de daha az para vererek Florya’yı geri kazandırdığı gerçeği geçiştiriliyor. Kulüpler imza topluyor, TFF yönetimi gitsin istiyor, az imza çok imza, eksik imza derken, Mehmet Büyükekşi koltuğundan kalkmıyor. 18 Temmuz’u oturarak beklemiyor, TFF’nin en değerli projelerinden güneş santraller için düğmeye basıyor. Akıl almaz bir spor ikliminden taraftarlar da etkileniyor. Taraftar, giderek sporsever kimliğini yitiriyor. Başarı şartlandırması ve nefret tohumları, şiddeti körüklüyor. Oysa ağız tadıyla Icardi golleri, Tadiç pasları, Mertens, Djeko, Djiku, Muslera izlemek de seçenekti. Hala da var. Seçimler daha da gerecek. Kuşkusuz. Biraz sevgiyle bakmayı hatırlamalı yöneticiler. En önemlisi de saygıyla. Rakibe saygıyla… Daha çoook derbiler oynanacak, çoook şampiyonluklar gelecek, gidecek… Gemiyi deldiniz, batırmayın lütfen…