Mevsimler değişirken: Bahar depresyonuna dikkat
Mart kapıdan baktırsa da, cemreler düştü, doğa uyanıyor. Ağaçlar çiçek açtı hatta meyve veriyor, sokaklara ilk güneşli günlerin neşesi yavaşça yayılıyor.
Ama herkes için baharın gelişi böyle coşkulu karşılanmıyor. Bazı insanlar için bu dönem, içsel bir duraksama, hatta hüzün demek. Buna “bahar depresyonu” ya da bilimsel adıyla “mevsimsel depresyon” diyoruz.
Araştırmalar gösteriyor ki, mevsim geçişleri özellikle ilkbahar ve sonbaharda duygu durumumuzu etkiliyor. Kadınlar bu değişimden erkeklere oranla daha fazla etkileniyor. Özellikle geçmişte depresyon öyküsü olan kişilerde belirtilerin tekrarladığı sıkça gözlemleniyor.
Peki bahar depresyonu nedir?
Aslında doğanın dönüşümüne insan ruhunun da eşlik etmesi diyebiliriz. Tıpkı ağaçların yapraklarını dökmesi, çiçeklerin açması gibi… Bahar depresyonu da hormonal dengedeki değişimlerle tetikleniyor. Serotonin (mutluluk hormonu) ve melatonin (uyku düzenleyici hormon) seviyelerinde düzensizlik yaşanıyor. Güneş ışığına daha az maruz kalmak bu kimyasal dengeleri bozabiliyor.
Belirtiler arasında sabahları uyanmakta zorlanma, gün boyu yorgunluk, iştahsızlık veya aşırı yeme, enerji düşüklüğü, hüzün, karamsarlık, sosyal geri çekilme, cinsel isteksizlik ve ani öfke patlamaları yer alıyor. Bu süreç, kişinin benlik algısını da olumsuz etkileyebiliyor.
Bahar depresyonunun sevindirici yanı ise, tedavi edilebilir oluşu. Yaşam alışkanlıklarında yapılacak küçük değişiklikler bile ruh halimizi olumlu etkileyebilir. Dışarı çıkmak istemeseniz bile kendinizi gün ışığına atmaya çalışın. Düzenli uyku, sağlıklı beslenme, spor, kısa ama keyifli molalar, sevdiğiniz insanlarla planlar yapmak ruhunuzu canlandırabilir. Elbette, belirtiler yoğun ve kalıcı hale gelirse bir uzmandan profesyonel destek almak şart.
Unutmayın: Depresyon sırasında zihnimiz dünyayı karanlık gösterme eğilimindedir. Ama bu görüntü gerçeği tam olarak yansıtmaz. İçinden çıkılmaz sandığınız duygular, uygun destekle ve sabırla zamanla hafifler. Kendinize karşı anlayışlı olun. Hemen iyileşemiyorsunuz diye kendinizi yargılamayın. Olumsuz düşüncelerle mücadelede en güçlü kaynak yine sizsiniz.
Bu noktada, yüzyıllar öncesinden gelen bir sözle yazımı bitirmek isterim. Buddha der ki:
“Kendi kendine ışık ol. Kendi ışığında, hiçbir şeyde ve hiç kimsede sığınak arama. Kendine gerçeği ışık yap.”
Mevsim değişirken içinizi de hafifletin. Kendi ışığınıza güvenin.