Dolar $
32.19
%-0.26 -0.08
Euro €
34.99
%-0.42 -0.14
Sterlin £
41.18
%-0.05 -0.02
Çeyrek Altın
4094.65
%1.76 69.77
SON DAKİKA

Kadınlar ve KOBİ'ler için de dijitalleşme

Dünya Ticaret Örgütü, (DTÖ) Eylül ayındaki 2023 Kamu Forumu'nda uluslararası ticaretin yönünü belirleyecek dört ana unsuru gündeme getirmişti: -İklim eylemi -Kapsayıcılık -Dijitalleşme -Yapay zeka

DTÖ, yakın dönemde Uluslararası Para Fonu (IMF), Ekonomik İş birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) iş birliği ile dijital ticaretin gelişmekte olan ekonomiler üzerindeki dönüştürücü etkilerini araştırdı. “Kalkınma için Dijital Ticaret” başlıklı rapor geçen hafta yayımlandı. Çıkarımlar, bir OECD ülkesi olarak Türkiye’ye de ışık tutacaktır. 

Dijital olarak sunulan hizmetler hızlı bir büyüme yaşadı.

Dijital ticaret, küresel ekonomiyi kökten değiştiriyor.

Dijital hizmetler, 2005'ten bu yana yüzde 400’den fazla büyüdü. 

2022'de dijital olarak sunulan hizmetler, toplam hizmet ihracatının yarıdan fazlasını (yüzde 54'ünü) oluşturdu. Bu artış, KOBİ’ler dahil olmak üzere küresel pazardaki çeşitli oyuncular için yeni fırsatlar yaratıyor. Dijital ticaret için dijital altyapı ve beceriler şart.

Hızlı, uygun maliyetli ve güvenilir dijital altyapıya erişim sağlanmalı.

Dijital teknolojileri için gerekli becerilere ilişkin eğitimlere erişim sağlanmalı. 

Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 67'si (toplamda yaklaşık 5,4 milyar insan) şu anda internet erişimine sahip. Ancak başta düşük gelirli ve alt-orta gelirli ekonomilerde olmak üzere küresel nüfusun üçte biri hâlâ çevrimdışı durumda. 

Dijital ticaretten en çok kazananlar KOBİ’ler ve kadınlar. Rakamlar, bu durumu belgeliyor.

Türkiye, pandemi döneminde dijital dönüşümün en başarılı uygulayıcılarından biriydi. DTÖ, uluslararası ticarete ışık tutuyor. Şimdi, uluslararası entegrasyon için, dijitalleşme ile ilgili analiz ve gelişmeler dikkatle değerlendirilmeli.

++++++++++

Mobilitede de yeşil hidrojen 

Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Konseyi temsilcileri, Trans-Avrupa-Ulaşım Ağı (TEN-T) için güncellenmiş yönergeler üzerinde anlaştılar. Bu cümle ne anlama geliyor? Açıklayalım.

Urban node adı verilen kentsel düğüm yerleri var. Bu tanım netleşti. 100.000 ve daha az nüfuslu yerleşim yerlerini kapsayacak. Böylece, kentsel düğüm sayısı 82'den 430'a çıkacak. 

Bu karar, hidrojen eko-sistemini de doğrudan etkileyecek. Çünkü her bir düğümde bir hidrojen yakıt ikmal istasyonu bulunması gerekiyor. 

Denizcilikte, 500.000 ila 1 milyon ton kargo arasındaki limanlar kapsama alındı. Limanların enerji tedarikindeki rolü büyük ve bu kabul, yeşil hidrojen üretimini arttıracak.

Demiryolları, limanlar, havaalanları ve izole ağlardaki elektrifikasyon muafiyetleri, Avrupa’da dizel trenlere alternatif olarak hidrojenli trenlerin yaygınlaşmasını sağlayacak. 

Yeşil hidrojen, ilgili her alanda hızla gelişiyor. Somut adımlar birbirini izliyor. Türkiye’nin yenilenebilir enerji potansiyeli, yeşil hidrojen üretiminin en değerli destekçisidir. Ancak, devlet desteği oluşmadan gelişim yetersiz kalacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve elbette Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yeşil hidrojen eko-sisteminin dünya çapında gelişmesi için işbirliği içinde eylem üretebilir. Enerjide en değerli fırsatımız budur ve zaman kaybetmemeliyiz.  

+++++++++

Derbide hakeme saygı

Diyor ki Fenerbahçeliler; iyi takımız, iyi oynuyoruz, ev sahibiyiz, hak ederek kazanırız.

Diyor ki Galatasaraylılar; iyi takımız, iyi oynuyoruz, deplasman fark etmez, hak ederek kazanırız.

Uzun yıllardır, böylesine sahadan hareketle kazanma iddiaları sunulmuyordu. 

Duygusal taraftan sorarsanız, zaten herkes hep galip. 

Akıl, bu derbide azıcık önde görülüyor. 

Ama maç başlayınca yine herkes kendinden geçecek. 

Yine iki tarafın da sadece kendi penceresini açtığını göreceğiz. 

Sanki son kez karşılaşıyor gibi davranılacak. 

Biz, rekabet savaş değil, rakip düşman değildir demeye devam edeceğiz.

İki tarafın birbirinden esirgediği saygıyı, bu maçta da göstereceklerini sanmıyorum.

Son dönemde, Halil Umut Meler’in yediği yumruk bile, hafta içi maçlar oynanmadan, açıklanan hakemlere eleştirileri dindirememişti.

Hem TFF’ye hem de kulüplere bir önerim var.

İki takım, Fenerbahçe ve Galatasaraylı futbolcular, yan yana dizilsinler. 

Hakemin peşinden yürümesinler sahaya. 

Hakemler, onların arasından çıksın başlama vuruşuna. 

Bir kez, tarihte ilk kez, hakemlere saygı duyarak başlayabilir bir maç, hem de en büyük derbi…

+++++++++

Filede sultan şöleni

Filenin Sultanları bizim kadın milli takımımız. 

Ama kadın voleybolu, öyle değerli bir atılım içinde ki!

Kulüpler Dünya Kupası Finali’nde, dünya iki Türk takımını izledi: Vakıfbank ve Eczacıbaşı.

“Bu ülkenin bize verdiklerine borcumuz var, bir şeyler yapmalıyız” diyen Nejat/Şakir Eczacıbaşı kardeşler… Kurduğunuz Eczacıbaşı, Türkiye’de voleybolun rengi oldu.

Ülkenin en yüksek temsili ile onlarca yıldız, yüzlerce sporcu yetiştirdi Vakıfbank…

Her branşta olduğu gibi, voleybolu da parlatan, büyüten, geleneklere taşıyan üç büyükler…

Cengiz Göllüler, Arzular, Özlemler, Payidarlar, Dünyalar, Altınordu, adı tarihte kalan Büyükdere Boronkay, Milangaz ve hatta İtfaiye ve Naz ve Hande ve Eda ve Zehra ve Simge ve Ebrar…

Kızım Beril’i ve binlerce küçük kızı minik sultanlara çeviren Vargas…

Ve elbette, adını sayfalara sığdıramayacağımız nice sporcular, yayıncılar, yöneticiler, başkanlar…

Bu gurur, büyük voleybol ailesinin.

Ama en çok da Mehmet Akif Üstündağ’ın….

Cumhuriyet tarihinin tartışmasız en başarılı başkanının…

Cumhuriyet’in 100.yılında Türk kadınını dünyanın zirvesine taşıyanların.

Keşke yazıdan ses de çıksa…

Alkışlarımız, gözyaşlarımız, gururumuz, söze dökülebilse…