Üstelik bu bir üniversite-özel sektör iş birliği projesiydi. Daikin Türkiye AR-GE departmanı ve Sakarya Üniversitesi iş birliğiyle devam eden “Yüzde 100 Hidrojen Yakıtlı Kombi Tasarımı ve Prototip İmalatı” projesi TÜBİTAK tarafından desteklenecek.

Haberin içeriğinde, hidrojen konusundaki genel bilgisizlik de giderilmeye çalışılmış. 

Genel çerçeveyi yinelemekte yarar var:

2015’te Paris İklim Anlaşması imzalandı.

Dünya, net-sıfır karbon salımı için sözleşti. 

2019’da Avrupa Birliği, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı açıkladı. 

Böylece Avrupa, 2050’de, ilk iklim nötr kıta olma hedefini ortaya koydu.

2021’de Rusy Ukrayna’yı işgal etti.

Savaş, enerji arz güvenliğini en öncelikli başlıklardan biri haline getirdi.

AB, RePowerEU ile, 2030’a dek 10 milyon ton yeşil hidrojen üreteceğini açıkladı.

Rusya’nın doğalgaz tedarikçisi olmayacağı bir Avrupa için alınan bu karar yetersiz kaldı. AB, 10 milyon ton da ithal etme kararı aldı.

AB’nin öncüsü Almanya, 10 milyar Euroluk yeşil hidrojen alımı açıkladı.

Anlaşma, Alman devletine it H2 Global şirketi üzerinden yaplacak.

İmzayı takiben üretim 3 yıl içinde başlayabilecek. 

Ama en önemlisi, 10 yıl süreyle fiyat garantisi olacak.

AB, 3 milyar Euro bütçeli Avrupa Hidrojen Bankasını kurdu.

Banka, 800 milyon Euroluk ilk haleyi geçen hafta başlattı.

2.2 milyar Euroluk ikinci ihalenin 2024 baharda yapılacağını duyurdu.

Kuzeyinden güneyine, Avrupa’nın her yerinde rüzgar ve güneş santralleri çığ gibi gelişiyor.

Temiz enerji, Almanya’da, her ay 1.000 MW rüzgar santrali kurulumu ile büyüyor.

ABD, kilo başına 3,5 dolar yeşil hidrojen sübvansiyonu sağlıyor.

Suudi Arabistan dünyanın en büyük yeşil hidrojen üretim alanını, salt bunu desteklemek için şehir kurarak (Neom City) hamle yapıyor. Tüm kuruluş maliyetlerini karşılamak vaadiyle, Avrupa fabrikalarını, buraya taşınmaya çağırıyor. Temiz enerji, yeşil hidrojen, ürünlerinizin SKDM’den (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) etkilenmeden rekabet gücünüzü korusun, diyor. 

Çin, güneş paneli üretiminde dünya tekeline dönüşmüş durumda, neredeyse pazarın yüzde doksan beşi Çin’de üretiliyor. AB’den uzak doğuya, hidrojenli otomobiller, uçaklar üretiliyor, trenler otobüsler çalışmaya başladı. Hidrojen dolum istasyonları Almanya’da, 200’ü, California’da  60’ı geçti. 

Avrupa Birliği, Brezilya’da 20 milyar Euroluk yatırımla hidrojen üretim tesisine ortak oluyor. Bütün dünya, bu müthiş dönüşüm içinde. Biz de yeşil dönüşümde hızla ilerliyoruz. Avrupa kıtası, onlarca hidrojen vadisine sahip oluyor. 

Bandırma’da, Güney Marmara Kalkınma Ajansı'nın koordinatör olduğu, Enerjisa Üretim ve Sabancı Üniversitesi ile birlikte yerli ve yabancı 16 paydaşın yer aldığı, 36,8 milyon Euro bütçeli hidrojen vadisi kuruluyor. Fosil yakıtlardan çıkış, yeşil dönüşümün temel hedefi. 

Yakın gelecekte, yeşil hidrojen çok yaygın bir enerji kaynağı ve enerji depolayıcısı olarak her yerde karşımıza çıkacak.

Bu nedenle, doğalgaz yerine yeşil hidrojenle çalışacak kombi projesi, değerli örnektir.

Türkiye’nin temiz enerji potansiyeli hayata geçirildiğinde, cari açıktan iklim eylemine, çok yönlü kazanç sağlayacağız.

+++++++

Geleceğin ev sahibi anketi

IOC, 2030 ve 2034 Kış Olimpiyat Oyunları için tek aday olarak Fransız Alpleri ve Salt Lake City'yi seçti.

Yani 2030 Fransız Alpleri, 2034 Salt Lake City dışında adayı kalmadı.

Peki başka aday olmadığında ne yapılıyor? 

IOC iki adayla "hedefli diyaloğa" giriyor.

Yani IOC projeleri daha derinlemesine inceleyecek, kapsamlı istişareler gerçekleşecek. Ayrıntılı planlar ve taahhütler sunulacak ve ‘Geleceğin Ev Sahibi Anketi’ yanıtlanacak.

Dünya tarihinde, olimpiyat için yasası olan tek ülkeyiz. 

Olimpiyat büyük düşümüz.

Yasa, ‘İstanbul ev sahipliğini alana dek’ şartını taşıyordu.

İstanbul alamadı, İstanbul’a vermediler, her iki karar birlikte gerçekleşti.

Süreç o kadar basit ve sıradan değil.

İnşaat (!) taahhütleri, gösterişli açılış/kapanış törenlerinden ziyade, yarına ne kalacak, spor kültürüne olimpizme ne katacak, sorularının, gerçekçi içeriklerle yanıtlanması gerekiyor.

Yani, 2030 ve 2034 Kış Oyunlarının ev sahipleri belirlendi ancak inceleme süreçleri tamamlanmadı. Benim ömrüme sığmayabilir ama, İstanbul düşü gerçekleşsin istiyorsak, akılcı planlamadan uzaklaşmamak gerek.

++++++++

Yine parken stadı

Tam 23 yıl önce, Türkiye’nin futboldaki ilk Avrupa Kupası’na ev sahipliği yapan stat, Parken Stadı, final gibi değerli bir maça daha sahne olacak. Galatasaray, Şampiyonlar Ligi A Grubu’nda aynı puan ve 1 averaj farkıyla ardında kaldığı Kopenhag ile orada karşılaşacak. Rakip, ‘takım formasyonu’ değerli, iyi bir takım. 12 Aralık’ta, İstanbul’daki 2-2’nin rövanşı, Avrupa kupalarına, hatta şampiyonlar ligine devam da diyebilir, veda da. Oyunuyla alkışlana Galatasaray, büyük Avrupa kültürüne farklı bir içerik sunuyor bu kez. Okan Buruk, Bayern Münih ve Manchester United’ı beklenmedik kurgularla ve başarıyla karşıladı. İngilizler, toplam 5 gol attığı Galatasaray’dan iki maçta sadece bir puan alabildi. Kötü hakemleri anmak yerine, Parken Stadı’ndan yeni bir zaferle dönmek, bu yapının emeğine yakışacaktır.

++++++++

SKA’lar için yapay zeka

Samsung Electronics Türkiye ve UNDP Türkiye, ”Innovation Campus” programı kapsamında Samsung İnovasyon Merkezi’nde özel bir eğitim ve işe hazırlık etkinliği düzenledi. 

Yapay zeka eğitimi alan gençler ağırlandı. 

Program gençlerin yetkinlik bazlı gelişimlerini Samsung’un teknoloji konusundaki küresel bilgi birikimi aktarımı ile destekledi.

UNDP SDG AI Lab’in (Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları İçin Yapay Zeka Laboratuvarı) uzmanları ve değerli akademisyenler gençlerle buluştu. Hedef genç istihdamına katkı. 

Artık pek çok her projede, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar), yapay zeka ve uluslararası kuruluşlar bir araya geliyor. İngiltere eski Başbakanı ve BM İklim elçisi Gordon Brown’ın “re-globization” yeniden küreselleşme ile tanımladığı süreç her alanda önümüzde.