Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA

Yeni dünya düzeninde Türkiye'nin rolü

Pandemi olmasaydı acaba ekonomi nasıl olacaktı? Bu soru hep benim düşündüğüm ama bir türlü net karar veremediğim bir soru. Örneğin, İngiltere'nin AB den çıkması bizi nasıl etkilerdi diye düşünüyordum. Çünkü Brexit Avrupa ve Ortadoğu için çok önemli bir olay.

Türkiye'nin coğrafi konumu, lojistik imkânları, kaliteli işçiliği ve kolay ticaret imkânlarının yatırımcılar için dünyada cazip bir imkân sağlıyor.  Türkiye'nin sunduğu olanaklar, artık ticari rotasını Avrupa Birliği'nden (AB) bağımsız çizecek bir ülke olan İngiltere için çok fazla potansiyel oluşturacaktır.

Yıllar öncesine uzanan ekonomik ve jeostratejik güçlü bir müttefikimiz aslında İngiltere. Yüzyıllar içinde siyasi ve stratejik olarak aynı bölgede çekişmeler yaşasak da, Türkiye'nin coğrafi konumu, özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika (MENA) ile Orta Asya bölgesine ticari ilişkilerini geliştirmeyi hedefleyen İngiliz firmaları için bu bölgelere giriş kapısı olma özelliğini hala taşıyor.

Pandemi sırasında Asya ülkeleriyle ticaret yapmaya çekinen batı ülkeleri, Türkiye ile Çalışmak için çaba sarf ettiler ve bu dönemde ülkemiz için önemli bir maddi güç oldu. Medikal Tekstilde İhracat 1 milyar ABD doları oldu geçen sene. Ki bu rakam sıfırdan bu hale geldi. Üretim bazında Asya ve Uzak Doğu pazarıyla rekabetçi hale gelmesinin sonucu ülkemizle ticari ilişkiler de artırıldı. İmalat alanında da cazibesini artırdı ülkemiz.  Lojistik kolaylık, deniz, hava ve kara yolu taşımacılığında ulaşılması kolay bir ülke olması ve merkezi lokasyonu, İngiliz yatırımcıların Türkiye'yi tercih etme faktörlerinin başında yer aldı. Türkiye'nin Orta Doğu ve doğuya açılan bir kapı kaliteli işçilik, eğitimli profesyoneller, kolay ticaret imkânları kur ve faiz politikası da cazibesini artırıyor. 

Dünyanın dengeleri büyük hızla değişiyor. Türkiye gibi orta büyüklükteki ülkelerin bu değişime ayak uydurabilmeleri her geçen gün daha fazla önem kazanıyor. Çok kutuplu bir uluslararası sistemin daha belirgin hale geldiği günümüzde sert güç imkânları üzerinden sonuç devşirme pratikleri giderek öne çıkıyor. Milliyetçiliğin yeniden güçlendiği zamanımızda jeopolitik ve jeo-ekonomik güç mücadeleleri ivme kazanırken küreselleşme zemin oluşturmaya çalışıyor. Biliyorsunuz ticaret alanında Kovid 19 devletleri birbirlerinden şüphe duymaya yöneltti. Teknolojinin gelişmesi ve tüm sosyolojik katmanlara dijital yaşamın yerleşmesiyle, yatırımcılar Türkiye'yi yatırımda en çok tercih ettiği sektörlerin başına yerleştiriyor. Özellikle teknoloji perakende ve lojistik sektörleri başı çekiyor. 

Son bir kaç yılda ileri üretim teknolojileri, enerji, finansal hizmetler gibi alanlarda da yatırımlar gerçekleşti ülkemize. 

Türkiye sunduğu imkânlarla artık ticari rotasını AB'den bağımsız çizecek bir ülke olan İngiltere için çok fazla potansiyel oluşturuyor. Özellikle tarım ve gıda teknolojileri, üretim teknolojileri, yenilenebilir enerji, sağlık ve sağlık teknolojileri başta olmak üzere, ticareti daha kolay ve ulaşılabilir hale getirmek hedefiyle çalışmalar artarak devam ediyor. Buradan çıkan sonuç İngiltere’yi ticari olarak hedeflerin başına oturtmak gerekiyor. 

Bizim gibi tarıma değer veren bir ülke gelecek 2 yıl içinde tarım, gıda ve teknoloji sektörlerinde daha kolay yatırım ve ticaret imkânlar ile karşılaşacak.  Biraz önce de belirttiğim gibi, bu sektörlerin yanı sıra, ülkemiz finansal hizmetler, sağlık ve sağlık teknolojileri alanları da yatırımcılar için göz ardı edilmemesi gereken bir konumda. Yatırımcı ülkeler için, Türkiye'deki kur oranı, kaliteli isçilik, Türk markaların ve pazarın bilinir hale gelmesi yatırım için önemli faktörleri oluşturuyor. Politik ve siyasi çalkantılardan uzak olunduğu sürece yatırımcı da olumlu etkilenecek.

UK Export Finance kısaca UKEF,  İngiltere'nin Uluslararası Altyapı, Enerji ve Sağlık Projeleri için Esnek Destek veren ihracat kredisi kuruluşu biliyorsunuz. UKEF, Türkiye ile çalışmanın olumlu olacağını geçen hafta açıkladı. Dünyanın en eski ihracat kredi kuruluşu olan ve 100 yıllık geçmişe sahip olan UKEF, İngiltere'nin Türkiye ile ticareti için 3 milyar sterline kadar finansman ayırmış. Türk alıcılara, doğru finansman çözümünü bulmak için yardım edecek formüller sunuluyor. Ortaklıklar yaparak, önümüzdeki dönemde Türkiye ticaretinde daha fazla ön plana çıkma planı yapılıyor. Türkiye'de halen yatırımcı veya distribütör olarak 500 kadar İngiliz firma aktif çalışıyor. Bu firmalar gıda, kozmetik, kimya, teknoloji, savunma sanayisi ve enerji sektörlerinde yer alıyor. Yani kafamızı kullanırsak önümüzdeki yıllar güzellikler bizimle.