İnşaat sektörü yoğun işgücü kullanımı, sosyo-ekonomik refah düzeyine olan katkısı ve yüzlerce çeşit mal-hizmet üretimiyle doğrudan bağlantılı olması sebebiyle ekonomik yapı içerisinde önemli bir yere sahiptir.
Türkiye konut sektöründe mütekabiliyet yasasının çıktığı 2012 yılından itibaren uluslararası yabancı yatırımcıların ilgisi giderek artmış ve son on yıllık süreçte çok hızlı bir gelişim kaydetmiştir.
Türkiye genelinde en çok konut satışının gerçekleştiği il olan ve tek başına geçtiğimiz yıl toplam konut satışının yüzde 18'e yakın bölümünü oluşturan İstanbul'da yatırım ve oturum amaçlı konut talebi hızla devam ediyor.
Kovid-19 salgınının 2020'nin ilk yarısında tüm dünyaya yayılmasıyla salgının ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri beklenenden daha sert oldu. Salgının etkileri daha da belirginleşince pek çok kurum ekonomik tahminlerini aşağı yönlü revize etti.
2020 koronavirüs salgınının gölgesinde geçen bir yıl oldu. Salgın ülkemizde olduğu gibi dünyanın birçok ülkesinde ekonomileri etkiledi.
2020 yılında TCMB'nin düşük faiz politikası sayesinde gelen kamu bankalarının düşük konut kredisi kampanyaları ve azalan yeni konut stokları ile birlikte pandemiye rağmen özellikle yaz aylarında gayrimenkul sektöründe büyük bir hareketlenme yaşandı.
Üzerinde yaşadığımız ve beslenmemizi sağlayan, tarım ürünlerinin üretildiği toprak, yaşamımızın teminatı olan doğal kaynakların başında gelmektedir.
2019 yılının son çeyreğinde düşme eğilimine giren konut kredisi oranları bu yılın başında psikolojik eşik olan %1 altına geriledi.