Şu virüs bize ne biçim senaryolar öğretti. Daha önce sanki kendi dünyamızın içinde yaşıyorduk. Her olayı bireysel olduğu gibi çevremizle de yaşıyorduk. Yok bu ülkede tarım yapılmıyor, yok ihraç mallarının sayısı bu kadar az mı olur, işsiz sayımız milyonu geçti deyip üzülüyorduk. Komşu ülkelerle olan sürtüşmeler bizi ezmeye çalışan ülkeler ve daha nice kafa yorduğumuz olaylarla yaşıyorduk. Bu evde kaldığımız süre bizim için eğitim günleri oldu bence. Düşünüp de araştırmaya başlayınca iskambil kağıdı gibi, hep birbirini tetikleyen olaylarla karşımıza çıkan havuçlar değişip duruyormuş meğer.
İsviçre'nin Davos kentindeki 50' nci Dünya Ekonomik Forumunda Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak; "Bizim yüzde 5 hedefimiz gayet gerçekçi bir hedef" demişti. Bu konuşması Ocak ayında Davos'taydı. Ama bu Korona virüsü evdeki hesabı biraz değiştirdi.
Bu başlık size enteresan gelebilir. "Nasıl gelir dağılımı olacak? Fakirlere gün doğacak mı?" gibi birçok soru aklınıza gelebilir. Ama okuduğum bazı yabancı araştırma şirketlerinin raporlarında önemle ele aldığı başlık, "Fiziki küreselleşme bitti ve dijital küreselleşme başlıyor." Bu nedenle arkasından Para kripto paraya evrilecek. Böylece Dünya Amerikan dolarından kurtulup evrensel bir parayı bölüşecek.
Hala değişik iş kollarında Cengaverce çalışanların dışında bir çok kişi arık eviyle barıştı. Herkes meğer ne ev sevgisiyle doluymuş. Meğerse yapamadıkları yarım kalmış ne çok iş varmış evlerinde. O parmaklar ne maharetliymiş. Güzel yemekler yapıp resimlerini sosyal medyada şeref ile paylaştı. Komik video yapan dostlarım ve altına yüzlerce yorum yazan diğer dostlar aynı tabaktaki aidiyet pastasında mutlu oldular.
Ülkemizin büyük şehirlerinde hafta sonu da olsa sokağa çıkma yasağı ilan edilince insanımızı biraz tanıma fırsatı bulmuş olduk. Hırslarıyla yiyemeyecekleri kadar ekmek alan mı istersiniz, bir gazoz ya da somun için kavga eden mi? Gecenin bir yanı bakkaları açtırmak için kapılara dayananlar mı?
Bugün ki başlık Sezen Aksu'nun da söylediği bir Oğuz Yılmaz şarkısının sözleri. Biraz nükte olsun diyerek attık bu başlığı. Ama dünya ekonomisinin bu sıralarda yaptığı işlerden birini anlatıyor.
Kimse kimsenin tavuğuna "kışt" demiyor. Herkes kendi derdine düşmüş vaziyette. Şu an herkesin derdi kendini ilgilendirdiği için, ne Suriye meselesi, ne sınır dışına itilen göçmenlere ne olduğunu biliyoruz, ne de Libya'da neler oluyor bizi ilgilendirmiyor bir bakıma gündemde değil. Acaba ülkelerin istediği de böyle bir kriz miydi. Kimse evden dışarı çıkmazsa, kavgalar evlerde karı koca arasında sınırlı kalsa ülkeler çok daha rahat yönetilebilir. Şaka bir yana ancak tüm sektörlerde yıkım büyük. Bu karantina günlerinde en basit çalışanlardan devlet başkanlarına kadar herkes dahil. Yani dostlar, dünya olarak gümledik. Bu sırada dert Hangi ülke sakladığı ne kadar parayı ortaya çıkaracak.? Ya da iflasa doğru tepe aşağı bir yola mı girecek. Turizm sektörüne binen şimdilik 3 aylık yani dert 51 Milyar USD bu nedenle Kongreler ve iş gezileri de yıllık olarak 400 milyar usd eksiye düşecek diye bekleniyor. Bu rakamlar Dünya Turizm Örgütü tarafından verilen rakamlar.
Şu karantina günlerinde evde kalınca kafa daha farklı çalışmaya başlıyor. Evdeki nevalenin kullanımı ve bir şekilde evdeki hanımların yemek üretebilecek gıda çeşidi oluşturmak için çabaları, Bankalardan çekemediğimiz paralar yani ortalık kızışınca şunu düşündüm. Böyle bir virüs, tüm ülkelerin sınırlarının kapanmasına, ulaşımın kısıtlanmasına ve ticaretin neredeyse sıfıra inmesine neden oldu.