Dolar $
32.47
%0.27 0.08
Euro €
34.74
%0.31 0.1
Sterlin £
40.58
%0 0
Çeyrek Altın
4078.46
%0.57 22.88
SON DAKİKA

En çok özlem duyduğumuz şey nedir?

Benim görsel dokunsal biri olarak sevdiklerimi görmek ve sıkı sıkı sarılmak. Çocuklarla oynamak, onlarla alt alta üste debelenmek. Bakın sevdiklerimi öpmek demiyorum.

Diyemiyorum. Bu pandemik olay sadece iki metre uzaktan selam vermeye izin veriyor. Elbette, Veba, Deli dana HIV / AIDS her yönden korona virüsten farklıydı. Bu tip salgın hastalıklar değişimi yönlendirir. Düşünsenize bunca yıldır koşturmacayla geçen bir ömür bir anda “evde kal ülke” sözüyle duraklatıldı. İlk defa bu kadar çok zamanım var. Cumartesi, Pazar günleri evde kalıyoruz. Bahar da geldi, kırlar bizi bekliyor. Tüm sevdiklerimi görmek istiyorum. Onları alıp kırlara koşmak, özgürce nefes almak istiyorum. Şimdi zaman var ama korona tehlikesinden dolayı göremiyorum kimseyi. Aslında içimizde o kadar çok korku var ki. Biraz öksürüyorum. Ciğerlerimin bir dinlenmesini istiyorum. Ama hastaneler virüs yuvası gitmeye güvenemiyoruz. Nasıl olacak? Bu hayatın her aşamasında başımıza geliyor. Bazen Veba, bazen domuz gribi, bazen de Kovid oluyor. Bundan sonra bizi sanıyor musunuz ki rahat bırakacaklar. Hele yaşı benim gibi aşı olma dönemine gelmişler için. Daha öyle güzel günler yaşamak istiyorum ki, size tek tek anlatamam. Ama bir küçük örnek vereyim. Pandemi olmasaydı Alaska’ya gidecektim. Biletim de hazırdı. Beni bekliyor Gemi geri vermedim biletimi. Hala umudum var. Ölmeden gidebilsem keşke. 

Bu dünyada her şey istediğin gibi olmaz bir türlü. Çünkü senaryoyu başkaları yazıyor. Evim olsun dersin ziyaret edenin olmaz, arabayı alırsın beraber seyahat edeceğin insanlar olmaz. İmkânın olur, tam düzlüğe çıktım dersin. Bu sefer de doktor yiyeceğin yemekleri yasaklar. Gülmeyin hayat böyle değil mi? “Sevdiğime kavuşayım, onunla gezip tozayım” dersin paran olur sevdiğin olmaz. Bu hep böyledir.

Bir şeyleri maddesel neden ve koşullara bağladığın ve o koşula ulaşmak için vaz geçtiklerin görmezden geldiklerinle sınanırsın.

Daha çok kazanmak için zamanından çaldıkların yokluk sınavın olur. Aileni ikinci plana atarak koştuğun işler bir gün sorumsuzca terbiyesizce bir sözle işveren seni ortada koyar. 

Şimdi diyeceksiniz ki; “yahu hocam, hayat sana karşı mı peki? Elbette hayır. Bazı olayları sen kendin yaparsın. Biliyorsun, yasalar insana karşı olmaz.

Sen o şartlara rağmen kendini ayarlayabiliyor ve zamanını değerlendirebiliyorsan, işte o zaman sınav olan sınav olmaktan çıkar. Hayattan zevk almaya başlarsın. 

Daha iyi bir hayat için vazgeçtiğin zamanında her ne varsa, maddi olarak daha iyi bir hayata sahip olduğunda artık seninle olmuyor. Bu nedenle lütfen yaşadığınız şu günlerin lütfunu bilin ki bundan sonra bu hallere düşmeyelim. Hiç aklımızda olmayan hastalıklarla savaşıyoruz. Ölümle sonuçlanan bu bulaşıcı hastalık, mutlaka tanıdıklarımızdan bir kaçını aldı aramızdan. Fakat ders almak bir yana bazı durumlarda kalabalığa karışıp sağlığından vazgeçiyorsun. O kadar yaşadığın zorlukları bir anda unutuyorsun. O zaman da sağlığından oluyorsun. Artık sıkı dikkat zamanı. Hem kendi sağlığın hem de başkalarının sağlığı için. “Eskisinden daha fazla imkana sahibim ama eski günlerde o lezzeti o bereketi yaşayamıyorum" diyor bir çok insan. Hayat böyledir. Yerine koydukların ve o huzuru mutluluğu keyifli zamanı o şarta bağladıklarına sahip olursun ama vazgeçtiklerinle sınanırsın.

Zaman olur koşullar olmaz, koşul olur kişiler olmaz, kişiler olur lezzeti kalmaz.

O koşullara rağmen çaba harcar o zamansızlığa rağmen zaman ayırırsan o imkânsızlığa rağmen koşulları zorlarsan hayattan kazandıkların çoğalır. Sarılıp kucaklaşmaları erteledik, iyi koşullar oluşursa daha iyisi olur, dedik basit olanın özlemini çektik. 

Şimdi düşünecek olursak, bundan sonra, ofis hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacak. Neşeli iş seyahatleri ve bayi toplantıları da bitti. Milyonlarca insan için, evden çalışmak üst düzey istihdam anlamına geliyor. Ama, işlerini uzaktan yapabilenler ile düşük ücretli ulaşım, sağlık veya devlet desteği seçeneği olmayan perakende işçileri arasındaki uçurum artık sokaklarda açıkça görülebiliyor. Ofisler kapalıyken, çok sayıda kantin ve öğle yemeği saatinde çalışan restoran işçisi, temizlik görevlisi ve diğerleri işlerini tamamen kaybetti. Sıkıldık artık, İş, okul, sosyal geziler, spor etkinlikleri, törenler, seyahatler, dört gözle beklediğimiz şeyler. Biraz sabırlı davranıp hayatımızı heba etmeyelim. Sağlıklı günler diliyorum.