Dolar $
32.55
%0 0
Euro €
34.89
%0.07 0.02
Sterlin £
40.63
%-0.18 -0.07
Çeyrek Altın
3961.58
%0.09 3.66
SON DAKİKA

Türkiye'nin savunma ithalatı yüzde 59 düştü

Başlık böyleydi. Benim de çok hoşuma gitti. Tarım ve kendine yetebilen ürettiğini satabilen bir ülke hayalini kuruyorum yıllardır. Bu virüs yurt ekonomisini sarıp sarmalayabilmek için bize büyük bir şans verdi. Türk zekasıyla her duruma uyum sağlamayı çok hızlı yapan yurdumun başarıl insanı bir çok sektörde kendini tedavi edebildi.

Son yıllarda burunları bir karış havada olan bazı devletler, savunma sanayiinde bize silah ve mühimmat satmayıp, bizi rahatsız eden ülkelere iki katı silahlandırma yardımı yapıyorlardı. 

Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Dünya genelinde son beş yıllık dönem baz alındığında ülkeler arası büyük askeri silah ve mühimmat satışının 10 yıl sonra ilk kez durakladığı görüldü. Bu gelişmedeki en büyük etken Çin ve Rusya'nın pazar payındaki düşüşü. SIPRI raporuna göre 2011-2015 ile 2016-2020 karşılaştırması yapıldığında Türkiye'nin silah ithalatı yüzde 59 düşüş gösterdi. SIPRI nedir diye soracak olursanız. Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü... 

Merkezi Stockholm'de bulunan SIPRI uluslararası bir enstitü. 1966'da kuruldu ve silahlı çatışma, askeri harcamalar ve silah ticareti ile silahsızlanma ve silahların kontrolü için veri, analiz ve öneriler sağlıyor. 2016'dan günümüze dünyada en çok silah satışı yapan 3 ülke Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Fransa ve Almanya son 5 senede satışlarını artırırmış. Rusya ve Çin gibi ülkeler ise silah satışlarındaki büyük düşüş yaşamış. Bu da genel ortalamanın da duraklamasına yol açmış.

Covid-19 salgınının dünyayı etkisi altına alması sebebiyle birçok ülkenin ekonomik olarak zora girdiği bir gerçek. Raporda ülkelerin silah ithalatını bu sebeple yavaşlattığı kaydedildi.

SIPRI üst düzey araştırma görevlisi Pieter Wezeman satışlardaki düşüşe rağmen büyük oranda pandeminin etkili olduğu 2020 yılında bazı ülkelerin savaş uçağı, helikopter ve savunma sistemleri gibi büyük silah ve teçhizatlar ile ilgili devasa sözleşmelere imza attığını söyledi. Buna örnek olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nin (BAE) ABD'den 50 adet F-35 jeti ile 18 adet silah donanımlı drone satın aldığı ve 23 milyar dolarlık bir sözleşmeye imza attığı kaydedildi. Bize satış yapmayan başta ABD gibi ülkelerin Orta Doğu ülkelerindeki satış yüzdesi 25 artış gösteriyor.  Coğrafya kaderimiz diyenleri duyar gibi oluyorum. 

Dünyanın en büyük silah ithalatçısı konumunda bulunan Suudi Arabistan, yurt dışından temin ettiği askeri savunma sistemlerine ödediği miktarı yüzde 61 oranında artarken, bu oran Katar için yüzde 361 olarak gerçekleşti. Suudi Arabistan'ın yapmış olduğu bu silah ve savaş sistemlerine yatırım ne alaka diye düşünebilirsiniz. Unutmayın ki Yunanistan ile bu hafta ortak tatbikat yapan ve ne gereği varsa Akdeniz ve Ege de uçaklarını uçuran Suudiler bizi üzüyor. 

Mısır'ın silah ithalatı 2011-2015 ile 2016-2020 arası karşılaştırıldığında yüzde 136 artış gösterdi. Doğu Akdeniz'de ve Libya'da Türkiye gerilim yaşayan Mısır, son yıllarda daha çok silahlandı. Eh ya sabır çeken Türkiye de boş durmuyor tabii. SIPRI raporunda yine aynı dönem dikkate alındığında (2011-2015 ile 2016-2020) Türkiye'nin silah alımı yüzde 59 düşmüş. Bunda ABD'nin F-35 satışını yasaklaması ve Türkiye'nin yerli üretime ağırlık vermesi önemli rol oynadı. Yani kötü kiracı ev sahibi yapıyor haberleri yok. 

Ülke olarak bu yıl, gelecek planlamalarımız doğrultusunda iş süreçlerimizin sürdürülebilirliği, üretim kapasitesi ve teknoloji seviyesinin artırılmasına yönelik yatırımlar da gerçekleştirdik. Toplamda 132 milyon liralık yatırıma imza attık. 2021 yılı ise hem büyümeye odaklanacağımız hem de dost ülkelerde ihracat çalışmalarımızın sonuçlarını göreceğimiz bir yıl olacak. Böylece bizi güç durumda bırakmak isteyen ülkeler pazar payları kaptırmış oluyorlar. Biz ise durmuyor Yatırıma devam ediyoruz. Ülkemizin geldiği bu aşama beni pek memnun ediyor. Ar-Ge çalışmalarımız kapsamında 2021 yılı yatırım bütçemizi 110 milyon lira olarak belirledik. Bunun dışında gelecek yıl, ihracatımızı ve üretim kapasitesini artırmaya yönelik olarak da yatırımlar gerçekleştireceğiz. Bu satırları yazarken dahi göğsüm kabarıyor. 

Geleceğin mühendisleri, teknisyenleri, idarecilerinin ilkokuldan itibaren başlayan bir eğitimle yetişecek. Bu eğitimle güçlü ve başarılı bir savunma sanayisi çalışanı yetişecektir. O yüzden ilk andan itibaren, tüm aileler çocuklarını teknolojiye yönlendirmesi gerekiyor.