Türkiye’de enflasyon başta olmak üzere uğraşacak o kadar çok konu var ki. Halk artık yoklukla dalga geçer oldu. Öte yandan tur şirketlerine bakıyorsunuz gelecek sene için dahi boş yer yok. Yabancılardan söz etmiyorum. Bizim vatandaşları anlatıyorum. Bunu şöyle de yorumlayabilirsiniz. 80 milyonda 2 ya da 3 milyon kişinin Pasaportu vardır. Onların içinden de kaç kişi dünyayı gezer ki. Bunun Türk ekonomisine ne gibi zararı var. Ama öyle değil. Bu sayı bizi kof şekilde ekonomik büyümeye yönlendiriyor. 

Ne ise, esas anlatmak istediğim İngiltere 2 yıldır ekonomi açısından kötü durumda. İngiliz hükümetinin ekonomik tahminlerini yürüten Bütçe Sorumluluk Ofisi'nin yayımladığı "Ekonomik ve Mali Görünüm" ekim ayı raporunda, ülkede halihazırda yüzde 3,1 seviyesinde olan tüketici fiyatlarının 2022'de yüzde 5 seviyesine yaklaşabileceği kaydedildi.

Raporda, İngiltere ve dünyada salgın sonrası artan talebin birçok piyasada tedarik sıkıntılarına neden olduğu, İngiltere'nin AB'den ayrılmasının ardından ticarette ve iş gücü hareketlerindeki değişimin mevcut sorunları daha da ağırlaştırdığı belirtildi. Ülkede son dönemde enerji fiyatlarının arttığı, iş gücünde yetersizliklerin görüldüğü hatırlatılan raporda, artan enflasyonun önümüzdeki dönemde hane halkı gelirleri üzerinde baskı oluşturmasının beklendiği kaydedildi. Raporda, İngiliz ekonomisinin daha önce tahmin edilenden daha hızlı bir büyüme kaydederek bu yılın sonunda yüzde 6,5 ile salgın öncesindeki büyüklüğüne yeniden ulaşmasının beklendiği bildirildi.

İngiltere'de son aylarda milyonlarca kişinin öğün atlamak ya da günün tamamını bir şey yemeden geçirmek zorunda kaldığı bildirildi. Gıda Vakfı'ndan yapılan açıklamaya göre ülkede hayat pahalılığı krizi derinleşirken neredeyse beş aileden biri eylül ayında yiyecek sıkıntısı çekti. Bu oranın Covid-19 kısıtlamalarının ilk haftasında yaşanan krizden daha yüksek olduğu belirtildi. Durum gördüğünüz gibi vahim. Bana ne İngiltere’den demeyin. Bizim orada yaşayan milyona yakın insanımız var. Yanlış duymadınız. Ankara antlaşmasıyla birikimini İngiltere’ye taşıyan kişi sayısı azımsanmayacak derecede. 

Biraz istatistiklerden söz edeyim. Mesela, 85 bin Türk milyoner Londra’dan ev aldı. İngiltere’de yaşayan Türkler yaklaşık 1 milyon sterlin harcıyormuş. Son 3 yılda Türkiye'den 10 bin milyoner göç etti. Milyoner deyince şaka yaptığımı sanmayın. Euro milyoneri Türk bu arkadaşlar. Ülkemizin döviz ihtiyacı hat safhadayken sen en az 1 milyon euroyu götür. Çok ayıp ama kaçış var. Bu sadece İngiltere’ye giden iş adamı sayısı. Bu rakamlarla birlikte Türkiye dünyada en çok milyoner kaybeden 3. ülke oldu... 221 Türk zengini 12 yıl boyunca Ada’ya yaşamak için 442 milyon ile 2.2 milyar pound ödemiş. Bu da bugünkü kurla 5.4 milyar TL ile 26.5 milyar lira arasında değişiyor. Her yıl bu sayı artarak büyüyor. Bize göçen garibanlar, Suriye, Afganistan, Irak gibi ülkelerden kişiler bizim paramızla yaşıyor. Bizden göçenler gittikleri ülkeyi zengin ediyor. Kayıtlı Suriyeli sayısı 3 milyon 652 bin 134 kişi. Ama siz de biliyorsunuz ki bu sayı 5 milyon civarında. Bu sadece Suriyeli sayısı. Ve onlar için ülkemizin harcadığı yani sadece Suriyelilere harcanan para 55 milyar dolar. Tabii bunun katma değeri de var. O bölgede ticaret hacmimiz düştü, kültürümüz değişmeye başladı. Şehirlerin havası bile değişti. İş adamı Erdoğan Toprak, “150 milyar dolar ticaret hacmini kaybettik. Yılda 110 bin TIR ile Suriye'ye ve Suriye üzerinden 11 ayrı ülkeye ihracat yapıyorduk. Bu ihracattan da yılda 15 milyar dolar gelir elde ediliyordu” demiş. 

İşin bizim ülkemizde kangren durumu İngiltere’de gelir getiren bir sektör haline gelmiş olmasını da kadere mi bağlamak lazım bilmiyorum. Ama çok çalışmalıyız ve devletimizi ailemizi ve kendimizi ilgilendiren konular için kafa patlatmalıyız, daha çok ilgilenmeliyiz. 

Ne ise ben yine yazımın başlığına dönüp 221 Türk zengini 12 yıl boyunca Ada’ya yaşamak için 442 milyon ile 2.2 milyar pound ödemiş.  Bu kadar yatırımı yapan Türk insanı İngiltere’yi kurtaramadı diyerek bağlayım yazımı. 

Enteresan bir vatanın evlatlarıyız.