Dolar $
32.6
%0.22 0.07
Euro €
34.82
%0.19 0.06
Sterlin £
40.55
%-0.1 -0.04
Çeyrek Altın
4065.73
%-0.04 -1.57
SON DAKİKA

Her şey uzaktan

Artık her şey uzaktan... Ticaret de uzaktan, aşk da uzaktan, hatta para da uzaktan kazanılıyor. İşin gerçekleri geçen yıl büyük ölçüde değişti. Daha önceki yıllarda "gözümle görmediğim, elimle dokunmadığım eşyayı satın almam" diye düşünürdük. Oysa şimdi e-ticaret hacmi geçen yıl ortalama 180 milyar TL oldu. Bu rakamın 2021 yılında 400 milyar TL'yi geçmesi öngörülüyor. Bir de Zoom gibi teknolojiler sayesinde, evden çalışmak hiç bu kadar kolay olmamıştı. Artık call center şirketleri de evden hizmet veriyor. Telefondaki hanım sizinle konuşurken, fonda bebek ağlaması duyabiliyorsunuz.

Potansiyel dikkat dağıtıcı unsurlar bir yana, bu zorla evden çalışmaya geçiş, birçok işçiye ve şirkete uzaktan çalışmanın ne kadar sürdürülebilir (ve eğlenceli) olabileceğini gösterdi. 

Ülkemiz bu alanda çok akıllıca, hızlı ve başarılı bir şekilde yol alıyor. Geçtiğimiz yıl, Türkiye, e-devlet uygulamasında Avrupa Birliği'nde 4'üncü sıraya çıktı. Oysa bir önceki değerlendirmede Türkiye'nin 24'üncü sırada yer aldığını biliyoruz. Biz bu dijital yolda hızlı yol alırken dünyada da değişik dijital yenilikler ortaya çıkıyor. 

Sosyal ve iş hayatımızda çarpıcı değişiklikler yaptığımız (ya da yapmak zorunda kaldığımız) günümüzde, dijitalleşme ve dijital dönüşüm kavramları daha da önem kazanmaya başladı. 

Dijital zihniyet kavramının sadece dijitalleşme ve teknolojiye hakim olmak demek olmadığını biliyoruz. Yani kişilerin dijitalleşmeye adapte olabilmeleri için, belirli bir çalışma yapması gerekiyor. Mesela sıkı bir deneyime sahip olmak gerekir. Olmazsa olmaz disipline sahip olunmalı. Tüm bu yeniliklere sahip olabilmek için esneklik ve adaptasyon kabiliyeti şart. Kreatif ve üretici olmak da şart. Hayal güçleriyle yeni çözüm yollarının düşünülmesi de önemli. Daha derin analizler, ileri görüşlü kararlar ve daha başarılı stratejiler için analitik yeteneklerin yaratıcılıkla birleşmesi gerekiyor. Kendi ve ekibinin zamanını etkin bir şekilde yöneten, Stres yönetimi ile ekibinin motivasyonunu koruyabilen, takımlarını uzaktan yöneterek yetki verebilen “Dijital Liderlik” artık olmazsa olmazlardan. Bu günden sonra liderlerin İlham veren, yeni deneyimlere ve yenilikçiliğe açık olan Ahlak sahibi kişilerden seçilmesi gerekiyor. 

2050 yılına kadar beslenecek, giydirilecek, taşınacak, istihdam edilecek ve eğitilecek 9 milyar insan olacak. Yüzyıllar boyunca artması gereken ve herkese sınırsız tüketim sağlayan, büyüme odaklı bir dünya ekonomisine doğru ilerliyoruz.  

Bu yolda ilerlerken, yeni teknolojiyle birlikte herkesin başarılı olmasına ve gelişmesine yardımcı olan dijital bir dünya oluşturabilir miyiz?  Hiç aklınıza gelmeyen yeniliklerin yaşanması ve bir yandan, dijital işyerlerinin kitlesel olarak piyasaya çıkması, şirketler için üretkenlik kazanımlarını sağlayabilir. Öte yandan, devasa ölçekte tele-çalışmaya yönelik zorunlu eğilim, yenilikçi ve yaratıcı bir işyeri kültürü için sosyal etkileşimin ve şirket kültürünün sürdürülmesinin ne kadar önemli olduğunu gösterecektir. Artık toplantılar dijital olarak yapıldığı için hepimiz televizyon artisti gibi olduk. Ekran karşısında sanki çok normalmiş gibi saatlerce konuşabiliyoruz. Hatta birçok kişi evinin bir bölümünü ekran için dekor olarak kullanıyor ve özel ışık bile alıyor. 

Biliyoruz, her iş uzaktan yapılamaz. Bununla birlikte, birçok şirketin yakın zamanda uzaktan çalışmaya yöneldiği gerçek. 2020'den önce, dünyadaki çalışanların yalnızca % 7'si düzenli olarak evden çalışıyordu. Oysa şimdi, salgın sonrası veriler işgücünün neredeyse üçte birinin uzaktan çalışabildiğini gösteriyor.

Geçtiğimiz otuz yıl, gelişmiş ekonomilerdeki şirketlerin bir dizi işin üretkenliğini ve organizasyonel performansını geliştiren, büyük adımlar attığını gördük. Teknolojideki ve dijital iletişimdeki bu gelişmelerin yardımıyla şirketler, geçmişte tam zamanlı olarak ofiste çalışanların görevini otomatikleştirdi, yeniden yapılandırdı. 

Virüs, geçmişte uzaktan çalışmayı engelleyen kültürel ve teknolojik engelleri aşarak, en azından bazı insanlar için işin yapısal değişikliğini harekete geçirdi. 

Günümüzde dijital altyapıya yatırım, ofis alanını boşaltma ve şehirlerin, yemek hizmetlerinin, ticari gayrimenkullerin ve perakendenin yapısal dönüşümü gibi birçok yenilik ortaya çıkmıştır. Ayrıca, eşitsizlikleri vurgulama ve çalışanlar arasında izolasyon da dahil olmak üzere yeni psikolojik ve duygusal stresler yaratma riski taşır. Çoğu şirket için, çalışanların ofis dışında çalışması,  birçok sürecin ve ilkenin yeniden oluşturulmasını sağladı. Bakalım yeni dijital dünya bize günler ne gösterecek. Uzaktan bakıp seyretmek yerine, bu oyunun içinde bilinçli olarak var olmak gerekiyor. Ben hazırım. Ya siz?