Dolar $
32.25
%0.01 0
Euro €
34.71
%0.06 0.02
Sterlin £
40.25
%-0.2 -0.08
Çeyrek Altın
3926.44
%0.22 8.43
SON DAKİKA

"Güçlü İsrail" balonu patladı!

7 Ekim'de Filistinli direnişçiler tarafından İsrail hedeflerine yönelik yapılan saldırılar ile İsrail'in, taburları gibi bütün "efsanevi" algıları da yok edildi. 75 yıldır süregelen bu savaşta ilk defa saldıran taraf İsrail değil, Filistinli direnişçiler oldu.

Arkasındaki maddi ve teknolojik güce güvenerek her seferinde tek taraflı saldırganlığı alışkınlık hale getiren İsrail, tahmin edemediği bir baskın yaşayarak yüzlerce esir ve binlerce kayıp verdi. Ellerindeki kısıtlı imkânlarla kıyaslandığında Filistinli direnişçiler için büyük bir başarı sayılan bu baskın, şişirilen İsrail balonunun da patlaması açısından önemli sayılır.

Kimileri hala bu olayı, bir komplonun parçası görüyor ve olayın arkasında İsrail’in olduğunu savunuyor. Kimileri de Filistinli direnişçilerin saldırmak ile yanlış yaptığını, bu hareketin İsrail’e katliam için fırsat tanıdığını düşünüyor. O ya da bu! Olması gereken oldu. Tüm bu düşüncelerin aksine ben bu harekâtı yazılmış bir başarının hikâyesi olarak okuyorum. 

Aslında bu düşüncelerin arkasında İsrail’e yönelik oluşturulmuş medyatik algılar ve bu algılardan beslenen endişeler yer alıyor. İsrail’e biraz odaklanıldığında arkasındaki ekonomik ve küresel desteğin var ettiği güçlü ordu-güçlü istihbarat algısından ibaret olduğu görülecektir.

İsrail’in lobicilikte dünyanın açık ara en iyisi olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu lobiler arasında AIPAC, AJC ve JINSA gibi Yahudi sermayesini yönlendirenleri var. Bunlar muazzam bir ekonomik güce sahip ve Amerika gibi bir gargat ağacının himayesiyle dünyanın çok yerinde etkilidirler. Bu lobileri besleyen Yahudi işadamları aynı zamanda Dünyanın en etkili medya organları olan Fox, ABC, NBC, The NewYork Times, The Wall Street Journals gibi kanalların da sahibi. Diğer batılı medya organlarının destekleri de göz önüne alındığında aslında korkak fıtrata sahip Yahudi milletinden oluşan İsrail’in yenilmez gizemler ülkesine nasıl çevrildiği, algılarda nasıl güçlü gösterildiği daha iyi anlaşılır.

İsrail, aktif olarak 160 bin kişilik çok da büyük sayılamayacak bir personel gücüne sahip. Bütün askeri personel rezervi ise 650 bin. Savunma teknolojisine bakıldığında bu lobilerin desteğiyle iyi denilebilecek seviyede. Bunun yanında bütün batılı güçlerin savunma teknolojilerine de erişim sağlayabiliyor. Bu konuda kendisine sınırsız kredi sunulmuş durumda. Zaten pervasızlığının arkasında da bu destek yatıyor. Silah ve teknolojiye erişimde İsrail ile boy ölçülmesi mümkün dahi olmayan direnişçiler ise 45 km2’lik bir alanda birçok imkândan yoksun durumdalar. Bu yoksun ve yoksulluğa rağmen başlattıkları harekât ile İsrail’in binlerce askerini öldürdüler ve birçok taburunu yok ettiler. Yüzlerce asker ve komutanlarını ise esir aldılar. Bu saldırı ile sadece İsrail ordusunu değil, arkasındaki güçleri, lobileri ve algıları da yerle bir etmiş oldular.

İsrail’in bir diğer gizemi ise istihbarat teşkilatı MOSSAD. Lobiler aracılığıyla her türlü olanaktan yararlanabilmesi nedeniyle güçlü bir istihbarat teşkilatı kabul ediliyor. Maddi gücü sınırsız. Dünyanın birçok yerinde faal görünüyorlar. Ancak özellikle Türkiye, İran ve S. Arabistan gibi güçlü Ortadoğu ülkelerinin karşı istihbaratları karşısında MOSSAD’ın etkinliğinin kaybolduğuna yönelik ciddi iddialar mevcut. Bu son baskın ile direnişçilerin İsrail’in içlerine kadar sızması ve yüzlerce askeri öldürüp esir etmesi, MOSSAD balonunu da patlatmış görünüyor. Böylece iddiaların da gerçek olduğu anlaşılıyor.

İsrail’in insani, ahlaki ve savaş değerlerini hiçe sayarak havadan gerçekleştirdiği bombardımanlarla çocuk, yaşlı-kadın ayırımı yapmadan kitlesel katliam yapmasının arkasında yatan neden de bu algıların ortaya çıkmasıdır. Bu şekilde direnişçilerle cephe savaşına girmeye cesaret edemeyen İsrail, yasaklı silahlar dahil, her türlü aşağılık yönteme başvurmaktan çekinmiyor.

İşin özü, İsrail bu savaşı kaybetti. Artık “Güçlü İsrail”, “Büyük İsrail” diye kalplere işlenen korku ve beyinlere işlenen algı, Filistinli direnişçilerin imanı ve cesaretiyle tamamen kırıldı. İsrail için çöküş başladı. 2 milyarlık İslam dünyasının korkulu bakışları arasında 2 milyonluk kahraman Gazzeli direnişçiler, algılarla ayakta tutulan “İsrail Efsanesi”ni tarumar etmeyi başardılar. Var olsunlar!