Dolar $
32.58
%0.1 0.03
Euro €
35.05
%0.56 0.19
Sterlin £
40.8
%0.28 0.11
Çeyrek Altın
3965.01
%0.18 7.06
SON DAKİKA

Ekonomide 2021 tahminleri

İşte 2021 yılının ilk ayı bitiyor bile. Ekonomide bu yıl bizi neler bekliyor tahmin edebilir miyiz? Tabii ki tahminler yapılacak. Ama 2020 gibi bir zor bir yılın ardından artık hiç bir şey tahmin edilir gibi değil.

Ama aşının bulunması ardından yaygınlaşması bir de buna insanların evde sıkılmaları eklenince programlar değişebiliyor. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Türkiye ekonomisi 2021 yılına işsizlik, enflasyon, geçim sıkıntısı gibi ağır sorunlarla uğraşacak. Yatırımcıları Türkiye’ye çekmek için ortaya konan "reform" söyleminin işe yarayıp yaramayacağı ise merak konusu. Ben buna gönülden inanıyorum. Çünkü geçen yıl yapılamayan bir çok iş toplantıları için bu yılki planlar hazır. 

Ülkemizde kısaca böyle olan beklentiler, dünya ekonomisi için nasıl olacak? Yani dünya ülkelerinin  beklentileri nelerdir? Pandeminin seyri, ekonomik büyüme yolunun belirlenmesinde ve yeni trendlerin belirlenmesinde kilit rol oynayacak. Dijitalleşme, akıllı çalışma ve adaptasyon, aynı zamanda eşitsizlikler ve işsizlik: Dünya için de yılın senaryosu bu.

OECD geçtiğimiz günlerde Covid-19 aşılarındaki son gelişmelerin küresel ekonomi için umut ışığı verdiğini söyledi. Dünya ekonomisi için son tahminini açıklayan Paris merkezli uluslararası organizasyon, 2020'de yaşanan tarihi küresel durgunluktan bu yıl güçlü bir toparlanma ile çıkılacağını öngördü, ancak dünya ekonomisinin kayıp üretimi tamamen telafi edemeyeceğini söyledi. 

Ülkemizde ne güzel yıllardı 2013. GSYH 958 milyar dolara ulaşarak bütün zamanların zirvesine çıkmıştı. Ama film mutlu gitmedi. Hatırlarsınız sonraki yıllarda sürekli gerileyerek 2019 yılında 761 milyar dolara düştü. 2020 yi biliyorsunuz çok zor bir yıl oldu.  

Türkiye ekonomisi, pandemi önlemlerinin en üst seviyede uygulandığı 2020 ikinci çeyrekte yüzde 9,9’luk daralma yaşadı.

2021 yılında ise Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) hedeflenen yüzde 5,8’lik büyümeye ulaşılması zor görünüyor. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Beklenti Anketi’ne göre, 2021 büyümesinin yüzde 3 civarında kalacağı öngörülüyor. OECD ve IMF gibi uluslararası kuruluşlar da Türkiye’nin 2021’de yüzde 3 ila 5 arasında büyüyeceği tahmininde bulunuyor.

Döviz piyasası da 2021’de Türk Lirası’nın kaybettiği değeri yeniden kazanmaya başlaması için hem Merkez Bankası politikalarının beklentileri karşılaması, hem de birikimini döviz ve altın alarak değerlendiren vatandaşın ekonomi yönetimine güven duyması belirleyici olacak. 

Ama bana göre 2021 yılında en çok para Avrupa Birliğinden gelecek. Türkiye’nin en büyük ticari partneri olan Avrupa Birliği ile diplomatik ilişkiler sıkıntılı bir süreçten geçiyor olsa da, ekonomik ilişkiler önemini korumaya devam ediyor. Ticaret Bakanlığı verilerine göre, Türkiye ihracatının yüzde 49’u AB ülkelerine gerçekleştiriliyor. Türkiye AB’nin ithalatından aldığı  yüzde 3,6’lık pay ile 6’ıncı sırada yer alırken, AB ülkelerinin toplam ihracatından da yüzde 3,4’lük pay alıyor. Türkiye’nin AB ülkelerinden ithalatı ise toplam ithalatının neredeyse yüzde 40’ına ulaşıyor. 2021 yılında da AB-Türkiye arasındaki ticaretin artarak devam etmesi bekleniyor.

Bununla birlikte, Birleşik Krallık ile yapılan Serbest Ticaret Anlaşması da Türkiye’nin Avrupa’ya ticarette elini güçlendiren bir hamle oldu. Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, pandeminin yarattığı dış ticaret sorunlarının çözülmesi gibi konu başlıkları 2021 yılında taraflar arasındaki temasların öncelikli konuları olacak.

Öte yandan 2020'nin son günlerinde açıklanan AB ile Çin arasındaki yatırım anlaşmasının Türkiye ile AB arasındaki ekonomik ilişkileri nasıl etkileyeceği merak konusu. AB yetkilileri 2013'ten beri planlanan anlaşmanın 2022'de yürürlüğe gireceğini belirtirken, söz konusu anlaşma ile Avrupalı yatırımcıların Çin’de üretim yapmasını kolaylaştıracak bir dizi adım atılacak. Bulunduğumuz coğrafi konum nedeniyle bu ticaretin köprüsü olacağımıza inanıyorum. Kuracağımız Akıllı Kentler ve Dijital Lojistik alt yapıyla ülkemizin geleceği güzel gelişmelere sahne olacak.

Salgına karşın işsizlik oranının daha da artmamış olması, CDS priminin çok yüksek olmasına karşın düşmeye başlaması, yıl için ciddi değer kaybı yaşayan TL’nin toparlanmaya geçmesi ve olumsuz salgın ortamına karşın özel kesimin üretim çabasına devam etmesi ülkemiz için güzel günler göreceğimizin habercisi. ‘Gerçekleşmeyi değiştirmenin yolu beklentileri değiştirmekten geçer.’ 2020 yılsonunda yapılan anketler, ekonominin geleceği konusundaki beklentilerin, reel kesim beklentileri dışında, 2019 yılı sonuna göre düşüş sergilediğini gösteriyor. Bu da bize beklentileri düzeltip gerçekleşmeyi olumlu şekilde etkileyebilmek için var gücümüzle çalışmamız gerekiyor.