Dolar $
32.54
%0.08 0.02
Euro €
34.98
%-0.21 -0.07
Sterlin £
40.77
%-0.27 -0.11
Çeyrek Altın
3982.68
%-0.24 -9.42
SON DAKİKA

Ceyla Pazarbaşıoğlu

Geçtiğimiz hafta beni çok fazla sevindiren bir haber aldım. Türk ekonomist Ceyla Pazarbaşıoğlu, IMF'nin Strateji, Politika ve İnceleme Dairesi Başkanı olarak atandı. 23 yıllık IMF kariyeri de bulunan Pazarbaşıoğlu, bir süredir Dünya Bankasında Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyordu.

Bunun ülkemize doğrudan bir yararı yok ama biraz şövenist olarak bir Türk kızının bu mevkide olmasından gurur duydum. En azından bizim duygusal dünyamızı bilen biri. Bu kurtlar sofrasında ülkemizin de bayrağı dalgalanmış olacak. Halen Dünya Bankasının Eşit Kalkınma, Finans ve Kurumlar Bölümü Başkan Yardımcısı olan Pazarbaşıoğlu IMF’deki yeni görevine 15 Eylül’de başlayacak. Buradan kendisini kutluyorum.

Bu günlerde her yerde konuşulan başka bir konu da futbol. Futbol, günümüzde, milyonlarca dolarlık yayın gelirleri, sponsorluk ve reklam anlaşmaları, maç günü gelirleri, futbolcu sözleşmeleri, forma satışları ve etkileşimde bulunduğu yan sektörler ile endüstriyel bir iş koluna dönüşmüş durumda. 

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip koronavirüs (covid-19) salgını spor dünyasını da derinden etkilemeye devam ediyor. En başta sağlık sektörü olmak üzere, sosyal yaşamın tüm alanlarını, ekonomik yaşamı, bireylerin gündelik pratiklerini köklü bir biçimde etkileyen bu salgın, sporun tüm alanlarını da derinden etkiledi. Öncelikle kalabalık izleyici kitlelerince takip edilen profesyonel spor etkinlikleri olmak üzere, her türlü spor hizmeti sağlayan işletmeler, sportif ürün üreten endüstri kolları, bu ürünlerin pazarlama zincirinde yer alan işletmeler, spor turizmi sektörü, spor teşkilatının her kademesinde çalışan bireyler ve bu sektörle ortak hizmet üreten/yürüten her türlü iş kolu büyük kayıplara uğramış durumda. Durum böyleyken, futbolculara verilen paralar züğürdün çenesini yormaktan başka koskoca Profesörlerin ağzında da yer buluyor. Küresel spor pazarı CAGR ( yıllık bileşik büyüme oranı ) % 5,9 ile 480 milyar dolar ile 620 milyar dolar arasında bir değere sahipti. Sahipti diyorum çünkü bu rakamlar 2019 yılı verileri. Bu yılın ilk 7 ayında ise durum şu an vahim gözüküyor. Ama geçen hafta bir futbolcuya 222 milyon dolar da verilebiliyor. Futbolun endüstriyel dönüşümünde 1980’li yıllardan sonra yayın alanında yaşanan atılımlar etkili olmuştu. Medya şirketlerinin futbolun reytinginden kar sağlamak için liglerin yayın haklarını satın alması ve her sektörden şirketin futbolun popülaritesinden yararlanmak için kulüplere sponsor olması futbol ekonomisinin gelirlerini artırmıştı. 

Türkiye’de futbol ekonomisinin hacmi son 10 yılda yaklaşık 5 katı oranında büyüme kaydetti. Yeni sponsorluk yatırımları, naklen yayın gelirlerindeki yükseliş, bahis gelirleri gibi faktörler bu büyüme üzerinde birebir etkili oldu. İletişim kanalları ve teknolojinin yarattığı yeni platformlar sayesinde futbol, her geçen gün daha fazla kişiye ulaşır hale geldi. Sahip olduğu medya değeri ile yeni yatırımcılar ve farklı sektörler için de cazip bir reklam ve tanıtım aracına dönüştü. 

Acaba biz spor mu seyrediyoruz reklam mı? diye düşünmeden edemiyor insan. Bizim ülkemizin üç büyük takım diye anılan İstanbul Takımlarının borçları yaklaşık 500 milyar Türk Lirası. Böyle olunca da başta UEFA olmak üzere, Federasyonlar takımlara harcama limitleri koydu. 

Harcama limitleri, TFF’ye sunulacak finansal tablolar doğrultusunda gelir, gider ve maliyet esasları dahilinde oluşturulan ‘Yeni sezon bütçesi’ baz alınarak aşağıdaki iki yöntem ile hesaplanıyor: 1. Yöntem: Gelir-Gider farkı üzerinden hesaplama yöntemi 2. Yöntem: Net Borç/Net Faaliyet Gelir Rasyosu üzerinden hesaplama yöntemi 2019-2020 Sezonu geçiş yılı olduğu için belirlenmiş olan limitler, bu iki yöntemin ortalaması baz alınarak oluşturuluyor. 2020-21 sezonunda bu iki hesaplama yönteminin ortalaması değil düşük olanın baz alınacağı belirtilmişti ancak TFF 22 Haziran 2020 tarihindeki talimat değişikliği ile 2020-21 sezonu için de her iki yöntemin ortalamasını baz alacağını açıkladı. Takım Harcama Limitleri tüm kulüpler için TL cinsinden belirlenecek ve kur riskini yönetmek kulüplerin sorumluluğunda olacak. Yani çarşıda işler kızışıyor. Şunu da kısaca ekleyeyim; Bütün bu erteleme ve iptal kararları sadece sportif sonuçlar doğurmamakta, aynı zamanda çok boyutlu ve ciddi düzeyde ekonomik ve sosyal sorunları da zincirleme olarak tetiklemektedir. Mesela EURO 2020’nin ertelenmesi nedeniyle sponsorluk ve yayın gelirleri ortadan kalkmış oldu. Böylece iki milyar avroluk gelir olmayacak.  Hadi hayırlısı.