Değerli meslek büyüğüm Avni Özgürel ve kadim dostum Okan Sarıkaya kadar, 100 haftadır nazımı çeken meslektaşlarıma, en başta Mustafa Deniz’e teşekkür etmek isterim. Türlü işlerle buluştu hayat beni. Sonra medya kariyerinde karar kıldı. Bir yandan eğitimci nosyonu sundu, öte yandan emeklilik günlerinde öğrenci olmayı.

Spor medyasında 30 yılı aşan kariyerim, Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği genel sekreter göreviyle yeni ve temiz sokaklara da taşındı. Hala öğrenen kimliğimle bir dönüşümün içinde yaşıyorum. Adı bu yüzden dönüşüm bu köşenin. ‘Paylaştıkça çoğalan tek şey bilgidir’ diyen Cüneyt Koryürek… ‘En az bir yabancı dil bilen üniversite mezunları’ ile servis kuran Kenan Onuk… Sözünü kesemediğimizi bile bile sözü uzatan ve buna üzülerek gönlümüzü alan Halit Kıvanç… Fair Play için 40 yıldır meşale taşıyan Erdoğan Arıpınar… Önce tribünde izlediğim sonra aynı masada buluşup söz paylaştığım Mustafa Denizli…

Önce tribünde izleyip sonra yayınlarda, sahada, sofrada, sevinçte ve hüzünde buluştuğum Fatih Terim… Adaşı, 169 haftalık yayınları kariyerimin ‘çilek’ dönemine çeviren Fatih Altaylı… Saygıyla her sözünü yayına taşıdığım Aydın Örs, onun talebesi büyük koç Ergin Ataman…

Beni kurumsal iletişim dünyasına taşıyan büyük başkan Mustafa Cengiz… Ellerini öpüp göz göze sohbet edebildiğim Süleyman Seba… Alp Yalman’dan Faruk Süren’e, Ali Şen’den İlhan Cavcav’a, Türk sporunun yapı taşları… En beklenmedik zamanda, hayatıma yeni bir kariyer yönü ekleyen Yusuf Günay…

Bana yöneticilik yapan, yöneticiliklerini yaptığım dostlarım, meslektaşlarım... Mesleğimin yaşayan abidesi Atilla (Gökçe) ağabeyim… Ve daha nice büyük büyük isimler, dev gibi yaşı küçükler, kısacık ömrün göktaşı gibi ağır isimleri… Hepsinin önünde de eşim, üç kızımın annesi, yoldaşım… Dönüşüm, nasıl bir zenginlikle gerçekleşti, gerçekleşiyor ben farkındayım. Bilin isterim, okurla da paylaşmak… Yazana kadar benim, sonra her söz okuyanın… Dönüşüyor ve paylaşıyorum zenginliğimi.

 İkinci ihale 1.2 milyar euro

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ve iklim eylemi, yeşil dönüşümü zorunlu kıldı. Seçenek diye bakılmayalı çok oldu. En önemli alanlardan biri enerji ve temiz enerjinin yıldızı da yeşil hidrojen. Suyu, elektrik yardımıyla atomlarına ayırmaya elektroliz deniyor. H2O molekülü, elektroliz ile 2 hidrojen bir oksijen atomuna ayrışıyor. Hidrojen yakalanıyor. Hem enerji aracı hem de depolayıcı olarak kullanılabiliyor. Elektrolizde kullanılan elektrik, kömürden sağlanıyorsa kahverengi, doğal gazdan mavi, nükleerden beyaz hidrojen tanımını getiriyor. Amaç, daha az karbon salımı. Yeşil hidrojen, yenilenebilir kaynaktan sağlanan elektrik ile üretiliyor. Biz hep AB ne yapıyor diye bakıyoruz ve ülke potansiyelimizi konuşuyoruz. Biraz ağır davranıyoruz. Önemli atılım, gelişmelerimiz var ama hala yetersiz. AB ise, büyük adımlar atıyor. En önemlisi de Avrupa Hidrojen Bankası yapısı. Pazar oluşsun diye 3 milyar Euro sermaye ile kurulmuştu. İlk ihale, toplam 3 milyar Euro tutar ile iki parça da yapıldı (2.1 milyar ve 720 milyon Euro), sonuçları açıklandı. Şimdi, 1.2 milyar Euroluk ikinci ihale açıklandı. Sistem şöyle: üretici hidrojen fiyatını belirliyor. Alıcı, daha düşük fiyat ile geliyor. Aradaki farkı Hidrojen Bankası ödüyor. İlk ihalede kg başına 36 Euro cent ile 48 Euro cent arasında destek verilmişti. Bu ihalede de muhtemelen yakın teklifler ve benzer destek üretilecek. Sonuçta, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan enerji krizi, hidrojen hedeflerini hızlandırmış durumda. 2030’a dek 10 milyon ton üretecek 10 milyon ton da ithal edecek olan AB, bu kararlılığı sergiliyor. Biz de gelişmeleri dikkatle takip ediyoruz. Dört ayrı bakanlığımızı doğrudan ya da dolaylı, birlikte ya da tek tek ama mutlaka ilgilendiren bir süreç. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Kacır, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki ve Ticaret Bakanı Prof. Dr. Ömer Bolat, ilgili regülasyonların ivedilikle oluşması için birlikte çalışılacak zeminleri de oluşturabilirler. Cari açık başta olmak üzere çok yönlü fayda sağlayacaktır.

Hidrojen Koalisyonu

Yenilenebilir Hidrojen Koalisyonu, AB enerji alanında değerli bir girişim. İkinci ihaleyi hızlıca değerlendirip 8 ana başlıkta önerilerle buluşturdular. EHB kapsamı yenilenebilir hidrojen olarak kalmalıdır Şu ana kadar ayrılan bütçe yetersiz kalacaktır EHB bütçesi sınırlı olduğundan koşullar altında birikime izin verilmelidir Ön yeterlilik Avrupa değer yaratımını desteklemelidir Gerçek bir Avrupa destek mekanizması oluşturulması Sektör önceliklendirme İhale tasarımı Teklif süreci Avrupa Hidrojen Bankası (EHB)'nin 1 pilot ihalesine 132 proje başvurmuştu. Temiz hidrojeni maliyet açısından rekabetçi hale getirmek ve hedeflere ulaşmak Avrupa'nın önceliği olmalıdır diyorlar. Bunun için ayrılan bütçenin yetersiz olduğunu vurguluyor ve şöyle rakamlandırıyorlar: Günümüzde endüstrideki hidrojen talebinin yarısının (yılda yaklaşık 8 Mt) kaydırılması, üretilen temiz H2 başına 3€/kg benzeri bir destek uygulanmalı ve bu da yılda en az 12 milyar Euro gerektirecek. Bütçeyle başlayan yorumlar, desteğin her elektrolizör türü için gerekli olması gerektiği gibi başlıklarla devam ediyor. Biz de, H2DER olarak, yerli elektrolizör üretiminin HAMLE programınca tanınması ve desteklenmesi talebini yinelemiş, Özel Hidrojen Üretim İhtisas Bölgeleri ilan edilmesi gibi önerileri hem Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı hem de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı yetkililerine sunmuştuk. Akıl, hem yolu hem çözüm önerilerini buluşturuyor. Zaman, en değerli varlık.

Montella, Büyükekşi ve bizim çocuklar

Alta kocaman bir bez ya da muşamba serip dut ağacı sallar gibi başladık Montella’yı sarsmaya. Tarihinde ilk kez eleme grubunu lider tamamladı ‘Bizim Çocuklar’ ve Almanya’ya pırıl pırıl bir takım gitti. En iyi olmayalım. Ama en sevilen olalım. Çirkin değil, umut ve saygı anıları üretsinler. TFF Başkanı Mehmet Büyükekşi’yi, Temmuz’un 18’ine dek sabırla dinleyelim. 100 yıldır hazırlık maçı performansını gerçek verilere çeviremedik. Montella’yı bu yüzden sıkıştırmayalım… Arda’yı ilk 11oynatmayan her hocaya saygı duyuldu, aynen devam edebilsek! Daha resmi maçlar yapmadan kurban aramaya başladık, yapmayalım. Bu çocuklar, gerçekten bizim çocuklar! Üç ‘S’ zorunludur: Saygı, Sevgi ve Sabır!