Başlık açıklaması birazdan… Ama bir yaz daha bitti ve sonbahar kendisini her yönüyle göstermeye başladı. Şu anda şehirler hareketli, piyasalar, evler, yaşamlar hareketli…
Amerika ve Çin arasında uzun zamandır devam eden savaş stratejileri ve bütçelemedeki sorunlar tekrardan ticaret savaşlarınızda habercisi ve beklentileri yüksek bir durum da şu an... Bu ikiliye AB'nin de girmeye hazırlanması dünyadaki belki de yaşanabilecek en büyük tedarik krizinin de kapıda olduğunu gösteriyor.
Ne yazık ki istemeden yazmak durumu olur ya bazen bazı istemediğin konularda. Ama yazmak da gerekir. İşte öyle birx yazı bu hafta konusu ne yazık ki ülkemizin dört bir yanında esen sert savaşa rüzgarları.
Bu haftanın hızı yine emsalsiz, ekonomi çevreleri, siyasi çevreler yine çok hareketli. Önce FED'in beklenen faiz kararı açıklaması.ki tahminler yanıltmadı yine kur sabit kaldı. Aynı gün de Hamas liderinin İran'da uğradığı suikast sonucu yaşamını yitirmesi ve tüm dünyada halen yankılarının büyüyerek sürmesi, olası 3. dünya savaşına doğru giden bir bilinmezlik vs…
Yine önceden belirlediğim konuya direkt başlayamayacağım bu hafta da. Turizmciler hiç boş durmuyor.
Geçen hafta program çekimleri için Kuzey Kıbrıs'a gittik. Yıllardan beri defalarca gittiğim yavru vatan seyahatlerinden biriydi. Kuzey Kıbrıs elbette tatil adası ve yılın 12 ayı turizm devam ediyor ülkede.
Bu iki kelime başlı başına apayrı evet ama yan yana gelince bambaşka bir içerikle çok önemli bir insanı konu başlığına ve de içi sonsuz bilgiye dayalı değil mi?
Bu yazıya gecenin 02.40'ında İstanbul havalimanı dış hatlarda Thy Lounge'da yazıyorum. Romanya uçağını beklerken başladım. Sonra yarısında kalarak Romanya'ya gidip 1.5 günde geri dönerek devam ettim yazmaya.