Niye mi bu konu derseniz de yakın zamanda kiralık ev serüveni yaşamış biri olarak emlak sektöründe ki kontrolsüzlük emlakçısından ev sahibine kadar olan süreci yazmak istedim.

Bir kere emlakçı olarak adlandırılan sektörde ki arkadaşlar tabiri caiz ise başıboşluğun ve ev sahiplerinin en büyük yanıltıcıları bence, kızmasınlar bana ama ev ararken ne garip emlakçılarla bir araya geldim inanamazsınız kimi ev sahibini görmeye gerek yok kiracıya ben karar veriyorum, kimi de kontratı benimle yapacaksın diye ısrar edenler... Uzayıp giden bir kontrolsüzlük aslında şu anda ki durum, genelleme yapmıyorum yanlış anlaşılmasın.

İçine girilemeyen dairelere istenilen fahiş rakamlara en büyük etken emlakçıların mal sahiplerine verdikleri cesaret diyelim aslında.

Tabii özellikle büyük şehirlerde son yıllarda Ortadoğulu ve Arapların ev talepleri emlak rakamlarının yükselmesinde ki Etkenlerden bir diğeri.

10 senedir mis gibi oturduğum ev Suudi Arabistanlılara satılıncaya ve kontrat sürem bitene kadar bi haber olduğum bu kaos un içine birden düşmüş biri olarak Aylarca ev arayıp ki 40 yıldır oturduğum semti falan da geçtim İstanbul’da neredeyse bakmadığım semt kalmadı korkunç kiralar ,o paraya asla değmeyen içi bozuk evleri görmekten dehşete düştüm.

Empati yaptım ben böyle bir evin sahibi olsam içi kötü olan bir eve böyle bir kira istemeye utanırım çıktı yaptığım empatimden.

Ama gördüm ki etrafta ne yazık ki herkes bu kontrolsüzlüğü fazlasıyla Fırsata çevirmiş bile ,

Sonuç ne oldu derseniz de zamansızlık ve de çaresizlikten 50 senelik bir binada ev buldum girdim, ev sahibi içine hiçbir şey yapmadığı eve dünya para istedi tabi emlakçı yönlendirmesiyle dedim ya çaresizlik, zamansızlık yüzüne o eve girdim sonra da elin evine bi dünya masraf yaptım niye derseniz de ev zira içine girilecek gibi değildi tadilatlar vs.

Ev sahibi tabi ki hiç bir yaptırdığım masrafa karışmayacağını belirtti.

Yani ben özetle ev fiyatlarında yeni formüllerle de olsa ciddi bir düşüş olacağını hiç sanmasam da;

Cumhuriyet tarihini en büyük konut hamlesi Eylül de Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanacak haberi emlak piyasasında hareket yaratsa da kiralarda ev fiyatlarında beklenilen düşüş ne kadar gerçekçi olarak uygulanacak heyecanla beklediğimi söyleyebilirim.

Geçtiğimiz günlerde Türkiye genelinde 1,5 milyon acil dönüşmesi gereken konut olduğunu vurgulayan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum bu rakamda sadece İstanbul’da tespit ettikleri 40 bin civarı binada değişimin bir an önce başlayacağını vurguluyor.

17 Ağustos depremin 23. senesi içindeyiz.

Geriye dönük baktığımız da dönüşümlerin yavaş hareket etmesinin ana sebebi olarak zincir içinde ki herkesin elini taşın altına koymada ya kararsız ya da bir şey olmaz mantığında olduğunu görmek çok üzücü.

Olası beklenen İstanbul depremi üzerine konuşmaların, teorilerin arttığı bugünler de risksiz binalarda yaşamanın önemini, deprem öldürmez bina öldürür sözünü hatırlayarak, asla unutmamalı, unutturmamalıyız.