Pandemi sürecinin yeni normal hayata geçmesinin ardından konut satışları arttı, gayrimenkul sektörü eski canlı günlerine geri döndü. Kamu bankalarının düşük faizli konut kampanyasıyla birlikte konut fiyatları da fırladı.
Ülkemiz, bulunduğu coğrafi konum itibari ile birçok bölgesinde deprem riskini barındırmaktadır.
Bu sorunun cevabı beklentilerinizin ne olduğu ile ilgilidir. Amacınız birikimlerinizden yatırım yapmak mı yoksa uzun yıllardır hayalini kurduğunuz içinde oturabileceğiniz bir konut sahibi olmak mı? Her ikisinde de içerisinde bulunduğumuz fırsatlar döneminde gayrimenkul sahibi olmak daha karlı olabilir.
Toplum sağlığıyla birlikte sosyal hayatı ve ekonomiyi etkileyen coronavirus salgını, etkisini yitirdiğinde dünyayı yeniden şekillendirecektir.
Tüm dünyayı sarsan pandemi sürecinin etkilerini azaltmak için hayata geçirilen önlem ve teşvikler ile kamu bankalarının düşük faizli konut kredileri başta olmak üzere son iki yıldır biriken talep, gayrimenkul sektöründeki kampanyalar ve normalleşme adımları ile birlikte Haziran ayında konut satışlarında rekorların görülmesini sağladı.
TÜİK verilerine göre yabancılara konut satışı geçen yıl her ay düzenli olarak artış göstermektedir. Gayrimenkul sektörünün yaptığı kampanyalar başta olmak üzere döviz kurlarındaki artışın da etkisiyle yabancılara konut satışı rekor seviyeleri gördü.
Gayrimenkul sektörü, birçok ülkede olduğu gibi Türkiye'de de ekonominin önemli bir kalemini oluşturmaktadır. Sektöre girdi sağlayan ve faaliyetlerini bu sektördeki gelişmelere bağlı olarak devam ettiren diğer sektörlerin katkısı da dikkate alındığında inşaat sektörünün GSMH içindeki payının yaklaşık yüzde 30 seviyesinde olduğu görülmektedir.
Son 20 yılda ülkemizde gayrimenkul yatırımı yapmak diğer tüm finansal yatırım araçlarının önüne geçmiştir. 2000-2001 bankacılık krizi sonrasındaki dönemde Türkiye genelinde ve özelikle büyük kentlerde konut arzı, talebi ve fiyatları hızlı bir artış sürecine girmiştir.