Dolar $
32.55
%0.02 0
Euro €
34.88
%0.07 0.02
Sterlin £
40.62
%-0.18 -0.07
Çeyrek Altın
3962.56
%0.12 4.63
SON DAKİKA
Son Yazıları

İstanbul'un tarihi lezzet noktaları

04 Eki 2021

İstanbul kenti kültürel açıdan olduğu kadar yeme içme konusunda da muhteşem lezzetlere ev sahipliği yapmaktadır. Bu açıdan birçok kadim medeniyetin mutfağına sahip olan İstanbul'un yemek kültürünü günümüze kadar taşıyan elbette lezzet üreten restoranlarıdır. Yüzlerce yıl öncesindeki yemek kültürlerinin bıraktığı izler neticesinde şahane lezzetler üreten bu mekânların günümüze kadar gelmesi büyük bir başarıdır.

Köfteden balığa, et ürünlerinden pideye kadar birçok lezzet, değerli ustaların elinde kuşaktan kuşağa şekillenerek bugüne ulaşmış durumda. Bugün İstanbul’daki bu lezzet noktalarında yemek yenildiğinde tarihi birikimin esintilerini hissedebilmek gayet de mümkündür.

Bu kadim Anadolu mutfak kültürünün modern bir anlamda günümüz dünya gastronomi anlayışına uyarlanması da yine bu tarihi restoranlar sayesinde olmuştur.

Anadolu yemek kültürünün önemli bir parçası olan ve geleneksel mutfakları yaşatan bu tarihi restoranlar daha çok tarihi yarımada denilen Fatih, Eminönü, Sirkeci, Sultanahmet ve Beyoğlu ile Üsküdar civarında bulunuyor. Tarihi lezzet noktaları diye belirtilen bu mekânlardan ilk aklıma gelenleri şöyle bir sıralayayım isterseniz.

Yanyalı Fehmi Lokantası Kadıköy, Pandeli Lokantası Eminönü, Kanaat Lokantası Üsküdar, Giritli Restaurant Ahırkapı, Beyti Restaurant Florya, Tarihi Karaköy Balıkçısı Grifin Karaköy, Tarihi Sultanahmet Köftecisi Sultanahmet, Tarihi Develi Restaurant Samatya, Tarihi Hacı Abdullah Lokantası Beyoğlu, Tarihi Bankalar Lokantası Karaköy, Siirt Şeref Büryan Kadınlar Pazarı Fatih, Tarihi Meşhur Kuru fasulyeci Erzincanlı Ali Baba Süleymaniye, Tarihi Subaşı Lokantası Molla Fenari Fatih…

Bunların dışında Sirkeci’de bir sokak var ki her tarafı mis gibi tarihi lezzet kokuyor.

Tarihi Hocapaşa Lezzet Sokağı…

İstanbul ‘Tarihi Yarımada’da bulunan mekânların en iyileri bence, muhteşem lezzetleriyle Sirkeci’de bulunan ‘Tarihi Hocapaşa Lokantaları’ tabelası yazan sokakta bulunuyor. Burada 60 yıllık mekânların hala lezzet dağıttığına şahit olabilirsiniz. Tarihi Hocapaşa Pidecisi, Kardeşler Kebap, Güvenç Konyalı, Şehzade Cağ Kebap ve Kebapçı Özcan gibi. Burada bulunan tarihi mekânlar yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmekle kalmayıp uzun yıllardır hem bölgenin tanıtımı hem de Türk Mutfağının Gastronomi Turizmine kazandırılması noktasında inanılmaz bir çaba içindeler. Bölgede faaliyet gösteren esnafın da sıklıkla ziyaret ettiği bu lokantaların pek çoğu ülkemizin yerel lezzetleriyle misafirlerine kaliteli bir hizmet sunuyor. 

Tarihi Hocapaşa Sokağı’nda nefis lezzetlere sahip mekânlardan birinde 50 yılı aşkın bir zamandır, İstanbul halkını ve turistleri enfes kuru fasulyesiyle buluşturmaya devam eden bir mekân var. Pişirme tekniği ve Dermason özelliği ile diğerlerinden ayrılan bu fasulye yemeği, dinlendirilmesiyle gerçek lezzetine kavuşuyor. Yine Adana kebabının harcına hiç kuyruk yağı katmamasıyla ünlenen mekânın ustası, bunun sebebini, kuyruk yağının etin lezzetini geri bıraktığına bağlıyor.

Yine bu sokakta ayakkabı boyacılığından başlayıp 30 yılı aşkın bir zamandır süper lezzetler üreten bir kebap ustası olanlara rastlamak mümkündür. Kuru Fasulye, Cağ kebap, ciğer ve diğer kebap türleriyle meşhur olan mekâna giderken 1-2 gün yemek yemeyin bence.

Eğer İstanbul tarihi yarımadasında bir lezzet turu yapmak istiyorsanız mutlaka tarihi lokantaların olduğu bu Hocapaşa Sokağı’nda Pide yemelisiniz. Uzun yıllardır İstanbul halkına ve turistlere hizmet veren mekânın sahibi ile tanışsanız daha da iyi olur. ‘Günahkâr’ ismiyle bir pidesi var ki muhteşem lezzette ve çok doyurucu. Elbette kavurmalı, kaşarlı, pastırmalı kaşarlı, kıymalı kaşarlı ya da kıymalı yumurtalı pidelerinin lezzeti de çok ayrı.

Erzurum yöresine ait lezzetlerin başında gelen cağ kebabını İstanbul’da en iyi yapanlardan biri de yine bu sokakta bulunuyor.  Müşterilerinin büyük bir çoğunluğu turist olan mekân, ülkemizin gastronomi turizmine de büyük bir katkı sunuyor. Hatta direk uçaktan inip gelen veya aktarmalı seferlerde 4 saat arada gelip bu kebabı yiyen turist müşterileri var. The New York Times, The Guardian gibi batının ve ülkemizin önemli gazetelerinde ve TRT Belgesellerinde yer alan mekân, bu sayede Türk mutfağını dünyaya tanıtıyor.

19. yy. Balkanlardan Anadolu’ya göçün yaşandığı dönemde Filibe’den İstanbul’a gelen ve 1893’te Babıâli’de ilk köfte dükkânını açan mekânın günümüzdeki temsilcileri de yine bu sokakta bulunuyor.

1982’de Gümülcine’den göç eden aile tarafından kurulan başka bir köfte mekânı da yine bu sokakta odun kömürü ateşinde pişmiş köfteleri gerçek Rumeli lezzetini hiç aratmıyor.

Özetle Tarihi Hocapaşa Lokantaları, ismine layık bir şekilde ve tarihi hüviyetiyle hala lezzet dağıtmaya devam ediyor.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları