Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA

Ekonomide Pollyanna olunur mu?

Ben aslında biraz Pollyanna gibiyimdir. Kimsenin üzülmesini istemem. Neden böyle yetiştim bilmiyorum. Ama günümüzde insanlar artık ufak bir kıvılcım ile birbirine giriyor. Ben bu konuyu düşündüm, psikologlara da sordum.

Hep anlatılan bir konu ve teşhisler var. Ben de kendi teşhisimi koydum. Bana göre Türkiye’de insanlar spor yapmıyorlar. İçlerindeki enerjiyi de atamıyorlar. Bu nedenle birbirlerine giriyorlar. Bir yabancı arkadaşım bana biraz da alaycı bir şekilde söyle demişti: Birbirini tanımadan kavga eden tek halk Türkler. Ben de merakla neden? Dedim. Siz kavga ederken tanışmaya çalışıyorsunuz. Hep birbirinize “sen kimsin?” ya da “sen benim kim olduğumu biliyor musun?” diye soruyorsunuz. Şaka bir yana, ne yazacaktım ne yazıyorum. Diyeceğim su ki dünya kötüye gidiyor. Amerika Birleşik Devletleri dünyanın neresinde bir sinir sıkıntısı varsa oraya gidip ortamı karıştırıyor. Yunan adalarına yığdığı askerler ve Güney Kıbrıs yeni örnek ama Irak ve Suriye’de de varlar. Tayvan’da da Pasifikte de…

Dolar da aldı başını gidiyor. Avrupa Birliği ortak para birimi Euro ve ABD Doları 20 yıl sonra ilk kez geçen hafta eşitlendi. Daha sonra euro, dolar karşısında bir miktar değer kazandı ve parite 1,01 civarında seyrediyor. Peki, dolar euro karşısında niçin bu kadar değer kazandı ve bu iki yabancı para biriminin neredeyse eşitlenmesi hatta doların biraz daha yukarı çıkması Avrupa’yı ve tabii ki Türk ekonomisini de etkiliyor.

Pandemi sonrası artan talebin tedarik zincirindeki sıkıntılar nedeniyle karşılanamadığını ve bunun da büyük merkez bankalarının öngörülerinin ötesinde olması enflasyon artışına yol açtı.

Türkiye’nin dış borçlarının da ağırlıkla dolar cinsinden olduğunu düşünürsek, “Rezervlerimiz eksi 50 milyar dolarda. Doğrudan da Finans piyasalarına da yatırım gelmiyor. Negatif reel faiziniz eksi yüzde 60 civarında. Paranızı koruyamıyorsunuz. Döviz yok. Dış borç ödemeleriniz önümüzdeki 12 ayda 200 milyar dolar civarında. TL'nin çok kırılgan bir yere doğru gittiğini görüyoruz. Olası bir durgunluk Avrupa ve Amerika’ya kıyasla daha ağır geçebilir. Bu durum da Türkiye’nin ihracatını azaltabilir ki ben bunu hiç istemem.

Sadece biz bu durumda değiliz. Dünya böyle. Euro Bölgesi'nde eylül ayında enflasyon, yıllık bazda yüzde 10’a yükselirken; böylelikle çift haneye ulaştı. Ağustos ayında enflasyon yüzde 9,1 olarak gerçekleşmişti.

Eurostat verilerine göre, Euro Bölgesi'nde eylül ayında enflasyon, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 10’a yükseldi. Ekonomistlerin beklentisi yüzde 9,7 olması yönündeydi. Enflasyon aylık bazda ise, yüzde 1,2 oldu. Enflasyondaki yükselişte, gıda ve enerji fiyatlarında yaşanan artışlar öncülük etti.

Avrupa Merkez Bankası (ECB) son iki toplantısında toplamda 125 baz puanlık rekor faiz artışına giderken; ECB'nin önümüzdeki toplantısında da 75 baz puanlık faiz artırması bekleniyor.

Yani herkes kendi gemisini kurtarmaya çalışıyor. Biz de ülke olarak çok dikkatli olmak zorundayız. Yurt dışındaki baskıları el birliği ile karşılamalıyız. Türkiye Sektörel PMI raporuna göre (Satın Alma Yöneticileri Endeksi) Eylül’de 10 sektörün tamamı yeni siparişlerde yavaşlama kaydetti. Düşüşün en sert yaşandığı sektörün tekstil olmasına karşılık, en ılımlı ivme kaybı gıda üreticilerinde gerçekleşti. Öte yandan, yeni ihracat siparişleri neredeyse tüm sektörlerde yavaşlarken, sadece kara ve deniz taşıtlarında gözlenen yatay seyir, 10 kategorinin tamamında bozulma olmasını önledi.

Avrupa Merkez Bankası (ECB), yükselen enflasyonu kontrol altına alma "kararlılığının" bir göstergesi olarak bir kez daha faiz artırımına gidiyor.  Rusya'nın Ukrayna işgali sonrası enerji fiyatlarında yaşanan yüksek artışlar hane halkı üzerinde baskı yarattı ve tüketici fiyatlarındaki artış hızını yeni zirvelere taşıdı. Euro Bölgesi enflasyonu ağustos ayında yüzde 9,1'e ulaşarak rekor kırdı ve ECB'nin hedeflediği yüzde 2'lik oranın oldukça üzerine çıktı. Zira ekonomik aktivitedeki yavaşlama ve enerji krizi nedeniyle bankanın zor bir dönemeçte olduğu kaydediliyor. 

İşte durum böyleyken böyle. İnanıyorum ki bu günler de düzelecek. Ama bir hasar yaşanacak. Ümidim az hasarla atlatabilmek. Yani yine her şeye iyi yönünden baktığınızda birileri size Pollyanna lakabını takabilir bırakın desinler. Yeter ki kimse mutsuz olmasın.