Geçen hafta ülkemizin gastronomisindeki yelpazeden den kısacık bahsetmiştim. Biraz daha söylemek istediklerim var aslında...
Gastronomi ekonomisi doğrudan ya da dolaylı olarak bir destinasyona ilişkin sürdürülebilir unsurların gelişmesine katkıda bulunur.
Kentsel dönüşüm de süreç hızlanıyor. Kuşkusuz bu süreci hızlandıran ana unsur ne yazık ki deprem kuşağında bulunan ülkemiz ve en son yaşanılan ağır yıkımlar ve kayıplarla dolu 6 Şubat depremi.
Yılın son ayından bir önceki, sonbaharın son ayı kasım da başladı. Yıl sonuna hızla ilerlediğiniz bugünlerde tüm dünyanın yakından takip ettiği, 28 gündür devam eden İsrail-Filistin arasındaki savaşta…
Filistin -İsrail savaşının bugün 20. günü... Bölge adeta bir ateş topu. Savaş kelimesi bana göre masum insanların devletlerin, kişilerin çıkarlar uğruna yaşamlarını yitirdiği, yarım kalan yaşamların başlaması demek...
Geçtiğimiz hafta Berlin'de çok önemli bir zirve gerçekleşti. İcra kurulunda bulunduğum İstanbul Ekonomi Zirvesi Yönetim kurulu başkanı Abdullah Değer, Yönetim, İcra kurulu Üyeleri, ülkemizin Çok değerli İş adamlarının da katılımları ile gerçekleştirilen Zirve T.C Berlin Büyükelçiliği, Sn Büyükelçi Ahmet Başar Şen' in elçilikte ki resepsiyonu ile başladı.
Tarım ekonomisi ve gıda dengeleri, Türkiye için önemli bir konusu. Türkiye, tarım sektörüne önemli yatırımlar yapmakla beraber tarıma dayalı bir ekonomiye sahip.
Bilenler bilir en sevdiğim yerdir New York. Bir şehir özlenir mi valla ben çok özlerim sene de bir kez en azından fırsatlar yaratıp, iş çıkartır giderim.