Temelde farklı lokasyonlarda bulunan bilgisayarları ve akıllı cihazları ortak bir iletişim protokolü üzerinden birbirine bağlayarak veri alışverişini sağlar. İnternet, günümüzde bilgiye hızlı erişim, iletişim, eğlence, alışveriş, eğitim ve iş dünyası gibi pek çok alanda vazgeçilmez hale gelmiştir.

İnternetin tarihi, 1960'ların sonlarına kadar uzanır. İlk olarak Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı'nın geliştirdiği ARPANET (Advanced Research Projects Agency Network) adlı projeyle ortaya çıkmıştır. ARPANET'in amacı, olası bir nükleer saldırıda iletişimin kesintiye uğramaması için güvenilir bir iletişim ağı kurmaktı. İlk başarılı bağlantı denemesi 29 Ekim 1969 tarihinde, UCLA ve Stanford Araştırma Enstitüsü arasında gerçekleştirildi. Bu ağ, ilerleyen yıllarda çeşitli akademik kurumlar arasında genişleyerek büyüdü.

1970'lerde TCP/IP protokolünün geliştirilmesiyle birlikte, farklı bilgisayar ağlarının birbirine bağlanması mümkün hale geldi. Bu protokol, internetin temel yapı taşını oluşturan standart bir iletişim dili olarak kabul edildi ve 1983 yılında ARPANET resmi olarak bu protokole geçiş yaptı. Bu olay, modern internetin doğuşu olarak kabul edilir.

1980'lerin sonuna doğru, dünya çapında akademik ve araştırma kurumlarının katılımıyla internet daha geniş bir kullanıcı kitlesine açıldı. 1989 yılında Tim Berners-Lee tarafından World Wide Web (WWW) sisteminin geliştirilmesiyle birlikte internet, kullanıcı dostu bir yapıya kavuştu. WWW sayesinde, internet üzerinde grafik arayüzlü sayfaların oluşturulması ve bağlantılar yoluyla erişilebilir hale gelmesi mümkün oldu.

1990'lı yıllarda internet, ticari ve bireysel kullanıcılara açılarak büyük bir sıçrama yaptı. 1995 yılında Amazon ve eBay gibi e-ticaret devlerinin kurulmasıyla internet ekonomisi doğmaya başladı. Aynı dönemde Google, Yahoo gibi arama motorları kullanıcıların internette bilgiye daha hızlı ve kolay ulaşmasını sağladı.

2000'li yıllarda sosyal medya platformlarıyla birlikte internet kullanımı büyük bir dönüşüm yaşadı. Facebook, Twitter ve YouTube gibi platformlar kullanıcıların içerik üretmesini ve paylaşmasını kolaylaştırdı. Bu durum interneti bilgi tüketiminden ziyade kullanıcı merkezli, etkileşimli bir hale getirdi.

Bugün internet, mobil teknolojilerin gelişmesiyle birlikte her an ve her yerde kullanılabilen global bir iletişim aracına dönüşmüştür. Yapay zeka, nesnelerin interneti (IoT) ve blokzincir gibi teknolojilerle birlikte internetin gelecekte daha da etkin ve yaygın bir hale geleceği öngörülmektedir. İnternetin bu hızlı gelişimi, toplumları ekonomik, sosyal ve kültürel açılardan kökten değiştirmeye devam etmektedir.

Türkiye'ye internet ilk kez 12 Nisan 1993 tarihinde ODTÜ aracılığıyla geldi. Bu tarihte gerçekleştirilen ilk bağlantı ile Türkiye'deki internet çağı başladı ve kısa sürede birçok üniversite ve araştırma kurumu bu ağa dahil oldu. Zamanla ticari kullanıma da açılarak Türkiye'de de hızla yayıldı.

Ocak 2025 verilerine göre 2025 yılı itibarıyla Türkiye'nin ortalama internet hızları, küresel sıralamalarda orta seviyelerde yer almaktadır. 

Sabit internet Ortalama indirme hızı 49,11 Mbps olarak ölçülmüş ve Türkiye bu alanda 101. sırada bulunmaktadır. 

Bu veriler, Türkiye'nin internet hızında küresel ortalamanın gerisinde olduğunu göstermektedir. Ancak, son yıllarda yapılan fiber altyapı yatırımları ve 5G teknolojisinin yaygınlaşmasıyla birlikte internet hızlarında artış gözlemlenmektedir. Özellikle büyük şehirlerde fiber internetin yaygınlaşması, internet hızını artırmaya yönelik önemli bir adım olmuştur. 

Türkiye'de internet hızının artırılması için fiber altyapı yatırımlarının sürdürülmesi ve 5G teknolojisinin daha geniş alanlara yayılması önem arz etmektedir. Bu gelişmeler, ülkenin dijitalleşme sürecine olumlu katkılar sağlayacaktır.

Güzel bir pazar günü dileklerimle…