Dolar $
32.24
%0.11 0.03
Euro €
35
%-0.41 -0.14
Sterlin £
41.25
%0 0
Çeyrek Altın
4093.43
%-0.03 -1.21
SON DAKİKA

Yeşil dönüşüme fon

TEPAV, (Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) ile ERCST tarafından Ankara'da, TOBB ETU Üniversitesi'nde İklim-Ticaret Tedbirleri başlıklı bir toplantı düzenledi. ERCST, Brüksel merkezli bir araştırma enstitüsü, Avrupa İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Geçiş Yuvarlak Masası, (European Roundtable on Climate Change and Sustainable Transition) adının baş harflerini taşıyan bir oluşum.

Akademisyenlerden kamu görevlilerine pek çok fikir insanı bu çatı altında da buluşuyor. Kamuya ve iş dünyasına bilgi, analiz ve yorumlar sunuluyor.  

TEPAV’ın evsahipliğindeki toplantıda, ‘yeni bir iletişim sürecinin başındayız’ açıklaması, aslında bu dönüşüm sürecinde bütün dünyanın nasıl bir entegrasyona ihtiyacı olduğunun da ilamıydı. Çünkü sorun büyük, sorun ortak, çözüm ve çaba da ortak yürürse başarılabilir.

Çok yönlü karar/uygulama ve tartışmalarda, tarafların öncelikle birbirini anlaması gerekiyor. SKDM (Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması) ve benzeri karbon vergisi uygulamaları ile başlayan süreç, ‘hikayenin başlangıcı ya da buzdağının tepesi olarak nitelendirilebilir.

Avrupa Birliği, her şeyin başlangıcı olarak görülen Yeşil Mutabakat kapsamında, 2050 karbon sıfır hedefi için ilk somut uygulamayı devreye soktu. 1 Ekim’de, sadece raporlama amaçlı olarak SKDM başladı. 1 Ocak 2026’da resmen başlayacak. O tarihten itibaren mali yükümlülükler gelecek.

Çok kutuplu yeni dünya düzeni, ticarete de yön veriyor. Siyasi gerilimler, iklim mücadelesi kadar belirleyici olabiliyor. Bu nedenle, Ukrayna-Rusya savaşının yarattığı kriz, sadece AB yaptırımlarıyla değerlendirilmiyor.

ABD, her zamanki gibi büyük güç konumunu koruyor.

Hindistan, muazzam bir büyüme içinde.

Çin, yeşil enerjide müthiş bir gelişim sağlayarak dünya lideri konumuna oturmuş durumda.

AfCFTA, (Afrika Kıtasal Serbest Ticaret Anlaşması), AB kıvamında bir güce dönüşmeyi düşlüyor. Tüm bu oluşumlar, elbette öncelikle ekonomik büyüme ve faydayı hedefliyor.

Artık hayatın parçası haline gelen iklim değişikliği ise, SKDM ve benzeri uygulamaları ticari hayatın doğal parçası haline getiriyor. Uygulamalar farklılaşıp kimi zaman birbiriyle çelişebiliyor. Mesela, ABD’nin 300 milyar dolarlık çevre uygulamalarına yönelik teşvik ve enflasyonla mücadele paketi sübvansiyonları, AB’nin SKDM içeriği ile ters düşüyor.

Bu perspektiften hareketle, SKDM’nin ticarette yeşil dönüşüme yön verecek tek çözüm olmadığı görülüyor. Çünkü SKDM hem iş, hem yatırım tarafını etkileyecek. 

Ayrıca, ETS (Emisyon Ticaret Sistemi) üzerinden oluşacak etkilerin SKDM’ye alternatif yöntem arayışı oluşturduğu da bir gerçek. Çünkü her ülkede ETS uygulaması yok, içerikleri de farklılaşabiliyor. Kanada, Güney Afrika, Hindistan, Güney Afrika, Çin, farklı uygulamalar hazırlığında.  ETS, üretimde karbon emisyon miktarını kontrol etmeyi hedefleyen sistem. Kendine belirlenen miktarı aşan firma ceza ödeyecek. Belirsizliklerden biri bu.

Bir başka belirsizlik kümesi, karbon fiyatlandırmasında karşımıza çıkıyor. Şu an itibari ile 1 dolar ile 140 dolar arasında fiyat konuşuluyor. AB, 2005’ten bu yana ETS uyguluyor. Gelirlerini yeşil dönüşümde fonlara yönlendiriyor. 

Türkiye’nin de Ulusal Emisyon Ticaret Sistemini bir an önce oluşturup devreye sokması hedefleniyor. İklim-Ticaret bağlantısı, dünyada, siyasetin belirlediği adaletsizliklerle yön buluyor.  Özellikle son 30 yıllık sürecin sonucu olarak; malzeme, inovasyon ve sermaye eşit dağılmıyor. Dünya, maddi olmayan varlıkları da paylaşmalıdır. Çünkü, iklim değişimi başlığı altında topyekün mücadele ediliyor. Hiper küreselleşme sona ermiş, neo-liberal anlayış artık kalkmış durumda. AB, çevresel gelişme ve yeşil dönüşüm içerikli uygulama ve projelere çok kolay ve yüksek krediler dağıtıyor. Ursula Von Der Leyen, artık güvenlik ve ciddi bir korumacılık çağı başlamıştır, demişti. 

Tüm bunların ışığında, Türkiye’nin 2053 hedefleri için fon şart. Bizde hazırlıklar daha çok hukuki zemin öncelikli görünüyor. Parasal çalışmalar henüz dile getirilmiyor. Öncelikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, devamında gerek Ticaret gerekse Sanayi Bakanlığı, pek çok birimi ile bu konularda yoğun çalışma yürütüyor. Bütçe öncelikleri hemen değişmiyor. İşte bu nedenlerle küresel fonlar, Türkiye’de de hızla devreye alınmalıdır. 

++++++

Yaşasın Cumhuriyet

Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Kutlu olsun! 

10. yıl nutkunda kuruluş tarihini değil büyük mücadelenin başlangıcını öne alan, kurucu cumhurbaşkanımız Mustafa Kemal Atatürk, bakın ne diyor: “Kurtuluş Savaşı'na başladığımızın on beşinci yılındayız… Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır. Kutlu olsun!”

Onun sözleriyle devam edelim: Yaptıklarımızı asla kâfi göremeyiz; çünkü, daha çok ve daha büyük işler yapmak mecburiyetinde ve azmindeyiz.

Onlarca marş, şarkı yapıldı. Hepsi birbirinden değerli. Fazıl Say’dan Erol Evgin’e, Norm Ender’den Kıraç’a, herkes onlarca sanatçı, “Sana söz, değmedi, değmeyecek gözüme başka renkte iki göz!” dedi. 

Yaşasın cumhuriyet, ilelebet!..

+++++

Macaristan’da Türkiye rüzgarı

Budapeşte’deki Dünya Fair Play Ödüllerinde, Türkiye üç isimle kürsüye çıktı.  

Fair Play Komisyonu Başkan Yardımcısı Remzi Yılmaz, 2021 Yılında, Türk Spor Ajansı’nın Fair Play Sohbetleri programıyla Tanıtım Dalında Şeref Diploması ile ödüllendirildi. Programın moderatörü Armağan Berkay Yılmaz’ın ve 2021 Şeref Diploması ödülü kazanan Bostanlıspor kulübünün ödülleri adreslerine gönderildi.

Türkiye Fair Play Komisyonu 2. Başkanı Prof. Dr. Bilge Donuk ve Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Gülfem Sezen Balçıkanlı, Fair Play Eğitimi konusundaki çalışmaları ve bu konuda yayınladıkları kitaplar nedeniyle, 2022 yılında Tanıtım Dalında verilen Willi Daume Ödüllerinde Şeref Diploması ile ödüllendirilmişlerdi. 

6 Şubat’ta felaketin ardından deprem bölgesindeki arama kurtarma çalışmaları sırasında, ülkesinin tv yayınında çalışmaları aktarırken ağlamaktan konuşamaz hale gelen 

Pavelcze Laslo,  Dünya Fair Play Ödülleri Galasına davetliydi. TMOK Fair Play Komisyonu’nun Teşekkür Plaketi ve veriliş nedeni ayakta alkışlandı.

Ayrıca bir büyük haber daha geldi ve TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Erdoğan Arıpınar, Uluslararası Fair Play Komitesi (CIFP) Başkan Yardımcısı seçildi.

Cumhuriyetin 100. yılında TMOK önderliğindeki Fair Play hareketi çığ gibi büyüyor.

+++++

Galatasaray ve vizyon

Ligde 14 seneyi şampiyon olmadan geçiren bir camiadır Galatasaray. 1987’de gelen şampiyonluğun ardından, ertesi yılın ilk maçında tribündeki pankart, vizyonunu ortaya koymuştur: “Yetmez bize bu kupa, hedef artık Avrupa”. 2000’de o kupa geldi. Şimdi yeni bir oluşumla yenisi gelir mi diye bekliyorlar. Bayern Münih karşısında, sonuca yansımayan bir mücadele verdiler. Yenilgiyi değil, mücadele ve zihniyet alkışlandı. Önünde sonunda hedefe ulaşılır. Tebrikler, Okan Buruk ve tüm takımına.