Deneyimlerin mülkiyetten daha önemli olduğu bir çağda, turizm yalnızca gelişen bir küresel endüstri olarak değil, aynı zamanda markalaşma, yenilik ve stratejik konumlandırmanın bir savaş alanı olarak da ortaya çıktı.

Türkiye'nin seyahat sektörü 2025 yılında 5,2 trilyon liraya ulaşacak, GSYİH'nın %12'sini oluşturacak, 3,3 milyon kişiye istihdam sağlayacak ve uzun vadeli turizm büyümesini sürdürecek.

Bu yazımda dünya Turizminin bir ekonomik analizini yapmak istedim. Çünkü son günlerde yaşadığımız savaşlar ve ekonomik sınırlamalara bir de Trump vergileri eklenince ortalık harman yerine döndü. Birçok insan artık tatil yapma süresini uzatmak için çeşitli yollar arıyor. Bazen dijital göçebe oluyor bazen de tatil için gittikleri yerde iş bulup kalıyor.

Ülkemizde dünya kültür severlerin görmek istedikleri o kadar çok yer var ki. Mesela, İzmir'in Bornova ve Efes-Selçuk'ta bulunan Meryem Ana Evi. Rotası bu önemli yerler olan 500 kilometrelik çok etaplı ve işaretli bir yürüyüş yolu var.

Geçtiğimiz yazımda size Berlin'de yapılan Turizm Fuarından söz etmiştim. Bu konuda çeşitli açıklamalar her gün yapılıyor.

1966 yılından bu yana yapılan Berlin'deki Turizm fuarı küresel seyahat ve turizm endüstrisi için önemli bir platformdur.

Her yıl Almanya'da bir fuar yapılır. ITB Berlin adındaki bu fuarda Gelecek yılın Turizm Trendleri tartışılır sektörle ilgili değişik kararlara yer verilir ve de tüm Turizm sektörün elemanları bu fuarda olur.

İspanya ile Türkiye hem ziyaretçi sayısı hem de turizm geliri açısından tarihlerinin en yüksek rakamlarına ulaştı.