Ben aslında biraz Pollyanna gibiyimdir. Kimsenin üzülmesini istemem. Neden böyle yetiştim bilmiyorum. Ama günümüzde insanlar artık ufak bir kıvılcım ile birbirine giriyor. Ben bu konuyu düşündüm, psikologlara da sordum.
Bugünlerde dünyanın kafası karışık. Hangi ülkeye baksanız farklı bir dert içinde. Öte yandan savaşlar devam ederken bazı ülkelerde hükümetler değişiyor. Saha radikal görüşler ve sertlikler ortaya çıkıyor. İtalyan Başbakanı seçilir seçilmez Fransızlara bindiriyor. Diğer taraftan İngiltere Avrupa Birliği'nden ayrılıyor ama ayrı bir birlik kurmaya çalışıyor.
Son yıllarda ekonomik durumun dünyada bu hale düşmesi sonucunda hayatımızda bazı ödeme konularında değişiklikler oldu. Artık bakkallardaki veresiye defterinin yerini bankaların kredi kartları almaya başladı. Kimse kimseden borç isteyemiyor.
Bulunduğumuz coğrafi konumumuz sayesinde Avrupa'daki bir çok sektörde krizi kara döndürebilecek güce sahibiz. Düşünsenize, Petrol burada, gaz burada, ucuz iş gücü burada, değerini yeni anladığımız doğal güzellikler burada ve en önemlisi su kaynakları da bu yörede.
Dünyanın Merkez Bankası Başkanları yeni bir yüksek enflasyon çağının başlamasından endişe ediyor.
Hani bir şarkı var ya, Nilüfer söylüyor. Dünya dönüyor sen ne dersen de, yıllar geçiyor fark etmesen de. Şarkının bir yerinde de anladım ki biz eski biz değiliz, O günler geçmiş biz bu gündeyiz... diye uzayıp gidiyor.
Dijital teknoloji, bankada olmayanları bankaya dönüştürüyor.
Pazar deyince hemen semt pazarını anlamayın. Dünya pazarında neler oluyor. Ülkemizde ne gibi güzel işler oluyor, ya da hangi işlerde durum iyi değil. Hani bir söz vardır. "Kırk yılda bir Pazar, onu da yağmur bozar". Bizim de ülke olarak, işler iyiye doğru gittiğinde mutlaka bir yerden bir bulut yağmur getiriyor. Allahtan güçlü bir ülkeyiz de öyle ya da böyle dimdik ayakta duruyoruz. İşte size pazardan bir kaç haber.