Dolar $
32.58
%0.21 0.06
Euro €
34.99
%0.02 0
Sterlin £
40.78
%-0.03 -0.01
Çeyrek Altın
4018.09
%0.65 25.56
SON DAKİKA

Laiklik nedir, ne değildir?

Laiklik, devlet yönetiminde dinin veya dinsizliğin referans alınmamasını ve devletin din veya dinsizlik karşısında tarafsız ve tepkisiz olmasını savunan ilkedir. Zaman zaman sosyal medyada bazı insanlar ters giden çoğu şeyi laikliğe bağlasa da durum öyle değil.

Geçtiğimiz hafta Bebek Sahilinde yaşananlar laikliğin neden olduğu bir sahne değildi. Kaldı ki bu görüntülere yol açanlar Türk de değildi. Düzensiz göçmen girişinin yol açtığı bir rezillikti. 

Antalya’da yaşanan Kuran-ı Kerim tekmeleme olayının sebebi de laiklik değil. Ergenlik çağında belki de dikkat çekmek isteyen çocukların yaptığı yanlış bir hareket ancak sosyal medyada çocuklarla ilgili yazılan yorumları okuyunca insan hayrete düşüyor. Açık bir şekilde hatalı davranan çocuklara karşı yazılan nefret dolu yazılar hiç normal değil hatta en az çocukların hareketi kadar mantık dışı. Çocuklara herkese karşı hoşgörülü olmanın ve herkesin inancına saygı göstermenin önemi öğretilmeli ancak haklarında yazılan yazıları görünce çocuklar belki de daha da nefret dolacak.

Çocuklara edilen tacizler ve kadınlara karşı bitmek tükenmeyen şiddet de laikliğin bir sonucu değil aksine laiklik olmasa çok daha beter olabilecek bir tablo varken ve uygulanması doğru olabilecek sözleşmeler uygulandığı takdirde şiddet olaylarında gözle görülür bir azalma görülebilecekken laikliğin olmadığı bir toplumda bu olayların azalacağına dair paylaşımlar yapanların düşünceleri absürt. 

Sosyal medyada her olayı dine bağlayan, herkesin dinin gereklerine göre yaşaması gerektiğini savunan bir grup var ancak öncelikli olması birçok konu var. Dün sabah itibariyle altının gramı 1000 lirayı aşmışken, Euro 18’i, Dolar nerdeyse 17’yi görmüşken ve benzine düzenli olarak zam gelmeye başlamışken öncelikli konumuz ekonomi olmalı. Çocukların saygısızlıklarından önce çocukların nasıl doyurulacağı düşünülmeli. Düzensiz göçmen girişinin yol açtığı korkunç görüntüler, kadınların ve çocukların yaşadıkları korkuya yoğunlaşılmalı ve göçmenlerin yol açtığı sorunların nasıl ortadan kaldırılacağı düşünülmeli. Eğitim ve tarımda yaşanan geriye gidişin nasıl durdurulacağı, tarım ülkesi olan ülkemizin nasıl eski haline döndürüleceği ve Dünya’nın geleceğinde tarım gitgide önemli hale gelirken bizim nerede hata yaptığımız konuşulmalı. 

Dindar olmak da normal, tüm dinlere saygı gösterip dinin gereklerine göre yaşamamak da ancak toplumsal her kötü olayı dine bağlayıp ortada olan diğer yanlışları görmemek normal değil. Herkesin birbirine saygı duyduğu ve öncelik sıralamasının doğru yapıldığı bir ülke görebilecek miyiz?